“Akşamki arıza bir hafta önceki şiddetli fırtınalardan miras”

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Başkanı Ahmet Tuğcu, Serkan Soyalan’ın hazırlayıp sunduğu KANAL Sim’de yayınlanan Gün Arası programına konuk oldu.

Lema GÖZAY

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Başkanı Ahmet Tuğcu, Serkan Soyalan’ın hazırlayıp sunduğu KANAL Sim’de yayınlanan Gün Arası programına konuk oldu.

Dün akşam ülke genelinde yaşanan arıza ve elektrik kesintilerinin nedenlerini açıklayan El-Sen Başkanı Ahmet Tuğcu, bu sorunlarının nedenlerinin geçtiğimiz Pazar günü başlayan güçlü fırtınalar nedeniyle ortaya çıkan büyük arızalar olduğunu, dün akşamki arızanın ise fırtına etkisiyle yüksek gerilim hatlarının Teknecik Elektrik Santrali’ne bağlantı noktasındaki ana hattın kopmasından kaynaklandığını bu kapma sonucunda da 2 termik santral ve dizel makine 2’nin frekans dalgalanması sonucu devre dışı kalmasıyla yaşandığını aktardı.

Arızanın tespitinin hızlıca yapılarak, El-Sen emekçilerinin 2-3 saati aşkın uğraşlarıyla hatların yenilendiğini kaydeden Tuğcu, “Akşamki arıza bir önceki haftadan mirastı” dedi.

 

“Santralin tam randımanlı çalışabilmesi mümkün değil”

Santralin şu an için tam randımanlı çalışabilmesinin mümkün olmadığını belirten Tuğcu, bu durumun iki sebebi olduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Yıllardır gününde yapılmayan küçük, orta ve büyük bakımlardır. Küçük ve orta bakımları teknik personelimiz yapabilecek kapasitededir ancak büyük bakımları ihale edip, ihale sonuçlandırılmalı ve üretici firmanın tavsiye ettiği bakım ekiplerine yaptırmak zorundasınız. Bunlar yıllardır yapılmıyor.”

Teknecik Elektrik Santrali’nde 7 numaralı makinenin iki yıldır kırık olduğunu, Termik Santraller’in de büyük bakımlarının yapılamadığı için tam randımanlı çalışma olanağı olmadığını aktaran Tuğcu, Başbakan Ünal Üstel’in 125 megawattlık Mobil Santral yatırımı yaptıklarına dair açıklamalarına işaret ederek mobil santrallerin ülkemize uygun olmadığını söyledi.

Tuğcu, dağıtıcı trafoda 60 megawattın üzerine çıkılamadığı için 310 megawattlık kurulu gücün Teknecik Elektrik Santrali’nde kullanılabilen miktarın 260-275 megawatt civarında olduğunu aktardı.

 

“Açıklamaların altı boş, misyonsuz ve vizyonsuz”

15 Ağustos tarihinde Başbakan Ünal Üstel’in Teknecik Elektrik Santrali’ne ulaşarak, “Bir elim artık Teknecik’in üstündedir. Kıb-Tek halkın malıdır, korumak zorundayız” ifadeleriyle El-Sen ve emekçilerin sabotaj yaptıklarını söyleyerek suçladığını hatırlatan Tuğcu, “Üzerinden 3 buçuk ay geçmesine rağmen bulunduğumuz nokta ortadadır. 15 Ağustos gününün hemen ardından Kıb-Tek Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamalarının altının boş, misyonsuz, vizyonsuz olduğunu halkı yalan, yanlış bilgilendirme olduğunu bugün 3 buçuk ay sonrasında yaşayarak görüyoruz.” Dedi.

2010 yılında başlayan “Kablolu Elektrik” politikasına ve 2009 yılında imzalanan Kalecik 2 sözleşmesine işaret eden Tuğcu, Kıb-Tek’in güncel durumunu “Kıb-Tek bilerek ve isteyerek batırılmaya, yıpratılmaya çalışıyor. Bunun bariz olduğunu şu andaki Kıb-Tek’in yapısına baktığımız da görüyoruz.” İfadeleriyle özetledi.

 

“Bütçede yine AKSA’ya imtiyaz sağlandı, kendileri de itiraf ediyor”

Gelmiş, geçmiş ve mevcut El-Sen yönetimlerinin tek bir derdi olduğunu, bunun da yasalar gereği elektriği maliyetine satan Kıb-Tek’e yatırım yapılması talebi olduğunu, vurgulayan Tuğcu, geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Meclisi’nde komitede görüşülen Kıb-Tek bütçesine işaret ederek “Maalesef o komitede AKSA’ya teslim olmuşlardır. Biz, AKSA’dan bizim makinelerimizin ürettiğinden yüzde 50 daha pahalısına elektrik satın alıyoruz. AKSA’ya bu imtiyaz sağlandı diye kendileri de itiraf ediyorlar” dedi.

Bugünkü duruma gelinmemesi için yapılması gerekenlerin basit ve bariz olduğunu belirten Tuğcu şunları söyledi: “Günümüzün teknolojisinde yatırımların yapılması, yedek parça sağlanması ve iletim hatlarının sürekli yenilenmesi gerekiyor. Enerji yalnızca üretim bacağı olarak düşünülmemelidir. Enerji; üretim, iletim ve dağıtım olarak üç bacaktan oluşuyor. Bugün iletişim hatlarımız belli bir seviyeye getirildi ancak 1975 yılından beridir, 74 öncesi kalan hatları kullanıyoruz. 74 yılından sonra özellikle kırsal kesimlerdeki ve şehrin eski yapılarındaki elektrik alt yapısı o dönemden kalmadır. Bunun için bu eksiklikleri bir an önce radikal kararlar alarak ve bir an önce hayata geçirilmesi, projelendirilmesi lazım. Halka çektirilen bu mağduriyetler son bulmalıdır.

 

“Kıb-Tek bilerek ve isteyerek çökertildi”

2016 yılından sonra birçok protokol yapıldığını ve sözler verildiğine dikkat çeken Tuğcu, “Kıb-Tek bu hale getirildi. Bilerek ve isteyerek çökertildi. T.C. sermayesinin, AKSA’nın, TPIC’in kullanımında olan bir yere dönüştürüldü.” Dedi.

Güncel durumda radikal hareket edilip sorunların çözülmesi için gerekli olan eylem planını ise Tuğcu şu şekilde anlattı: “En önemli şey sistemin elektrik alt yapısının gerek üretim gerek iletim bacağının analizi çıkarılmalıdır. Bugün Trafo Merkezlerinin kapasiteleri arttırılmalıdır. Trafo Merkezi’ni besleye yüksek gerilim hatların ringe girmelidir. Biz mevcut yapıyı dâhil koruyamadığımız için şu anda şebekemizin ne durumda olduğunu kimse net olarak söyleyemiyor. Biz ısrarla şunu söylüyoruz: Bir an önce şebekenin analizi yapılmalı, takviye projeler yapılmalıdır.”

 

“GES ‘bire-bir mahsuplaşma’ uygulamasıyla sisteme zarar veriyor”

Yenilenebilir enerji kaynaklardan Güneş Enerji Sistemleri’ne (GES) değinen Tuğcu, kullanımda olan bu yapıların şu anda sisteme zarar vermeye başladığını, bunun nedenin ise dünyanın hiçbir yerinde olmayan ‘bire-bir mahsuplaşma’ olduğunu belirterek şunları söyledi: “Kurulu gücümüzün üzerinde bir kuruluma gidildi ki bu dünyada yüzde 20-30 civarlarıdır. Bizler ise neredeyse yüzde 40’lara ulaştık. Bu yüzden bunların durdurulup, sistemin analiz edilip sadece üretim bacağı değil iletim bacağının da takviyelerle, trafo merkezleriyle, şalt sahalarıyla güçlendirilmesi lazım”

Yenilenebilir Enerji kullanımında Yenilenebilir Enerji Tüzüğü’nün bir an önce değişmesi gerektiğini belirten Tuğcu, değişmediği takdirde sistemin hiçbir şekilde düzelmeyeceğini kaydederek nedenlerini açıkladı.

Denetleme mekanizmasının olmadığını, 2 yıldır Kurul’un toplanmadığını anlatan Tuğcu, “Yenilenebilir enerji demek için yüksek gerilim hatlarına depolama yapılması gerekiyor. O zaman fosil yakıttan kurtulma şansınız olur yoksa sadece Yenilenebilir Enerji GES kurularak gündüz üretip sisteme verilerek, gece ise fosil yakıt kullanmakla olmaz. Zaten bunun da ne kadar çevreci olduğu tartışılır.” Dedi.

 

Üretim kapasitesinde 20 megawattlık açık var

Kış aylarına gelinmesi ile birlikte elektrik kullanımının pik noktaya ulaşacağı ve bu durumda halkı neler beklediğine ilişkin soruyu cevaplayan Tuğcu, “görünen koy kılavuz istemez” vurgusunda bulunarak şunları söyledi: “Şu anda KKTC’de Kıb-Tek ve AKSA’nin mevcut santrallerinin kapasitesi 560 megawatt civarındaydı. Ancak maalesef AKSA’nın çıkabileceği145 megawatt bizim ise toplam 410 megawattır. Bir yıl önceki pike baktığımızda Ocak, Şubat ve Mart aylarındaki ihtiyaç 430 megawattı. Bu verilere baktığımızda 2 megawattlık kaybımız var. Bu 20 megawattı ya güneyden yüksek bedelle satın alacağız ya da kesintilere gidilecek. Burada esas önemli olan ise bu makinelerin hiç bozulmadan çalışmasıdır. Bu yılki Ocak, Şubat ve Mart aylarında makineler hiç sorun olmadan çalışırsa üretim yapabileceğiz. Eğer herhangi bir tanesi bozulur ya da sorun olursa bir o kadar daha açık meydana gelecek. Bunu güney bize sağladığı sürece kesinti yaşanmaz ancak güneyde ‘bana da yetmez, size enerji veremem’ dediği noktada yazda yaşadıklarımızın daha kötüsünü yaşayacağız. Bu rakamlar ve kurulu gücümüz yapabileceklerimiz ortadadır”

 

“Artık somut adımlar atılmalı, ancak bu hükümetten böyle bir beklentim yok”

Yaşanılan şiddetli fırtınalı hava koşulları ile Kıb-Tek’in ambarlarındaki stokların tükendiğine dikkat çeken Tuğcu, bir sonraki fırtınaya kadar kullanılan yedek parçaların stoklara geri konulmasının elzem olduğunu vurguladı.

Tuğcu, El-Sen olarak Başbakan Üstel’den ‘kendi ağzından çıkan, kendi söylediklerini yapmasını’ talep ettiklerini belirtirken, 15 Ağustos’tan bu yana 3 buçuk ay geçmesine rağmen hiçbir somut adım atılmadığını, hiçbir vizyon ve misyonlarının olmadığına işaret ederek “Bu halk bunu hak etmiyor. Kıb-Tek yasalar gereği elektriği tüketiciye maliyetine üretmek, iletmek, dağıtmak ve satmak zorundadır. Bizim tek kavgamız budur. Hiçbir siyasi otorite ile derdimiz yoktur. Artık somut adımlar atılmalıdır. Ancak bu hükümetten de böyle bir beklentim yoktur.”

Haberler Haberleri