Araç Kayıt Dairesi’nde bir vatandaş olay çıkarıp ortalığı dağıtınca duyanların ilk tepkisi şu oldu;
“Bakalım ne yaptılar da adam çıldırdı!”
Bir şey yapıldı mı yoksa bir şey yapılmadığından dolayı mı yoksa adamın haksız yere davranışı mıydı sadece bilmiyorum, hâlâ da bilmiyorum… Önemli olan şu;
İnsanlar bu durum karşısında olayı çıkaran adamdan kaynaklanan bir durum olduğunu akıllarına getirmediler bile... Düşüncelerini ortaya koyanların hemen “mutlaka dairedeki tutumla ilgili” olduğu yorumunu yapmaları devlet dairelerinin geldiği durumu gözler önüne seriyor aslında...
***
Yine genelleme yapmadan söylemek, yazmak istiyorum ki bugün devlet dairelerinin hizmet verme biçimlerinden şikâyet etmeyen yok gibi… Bir vatandaş bir işini takip etmek için bir devlet dairesine gideceğinde içinde bir huzursuzluk vardır… Karşısına ne çıkacağını bilmediğinden ‘of’ çekerek gider o daireye… Belki yapılacak işi zor bir şey değildir ama karşısına o kadar bürokratik şeyler çıkar ki o işini yaptığına, yapacağına bin pişman olur.
***
O bürokratik işleri çıkaran elbette ki oradaki memur değildir, onun da önüne o işlerin yapılması için, çeşitli evrakların istenmesi için, neredeyse aynı bilgilerin istendiği ama birden fazla formun doldurulmasını gerektiren bürokratik engelleri amirler koymuştur ama vatandaşın karşısında memur vardır. Çalışması gerektiği gibi çalışan görevlilerin olduğu kadar ne yazık ki belki de daha fazla ‘ay geçsin maaş gelsin’ düşüncesindeki çalışanlar da var. İş yapmak istemeyen, şimdiki zamanın dijital kolaylığında bilgilerin bilgisayar belleklerine işlendiği bir durumda parmaklarını bile oynatmak zahmetine girmeyen çalışanların olduğunu ne yazık ki görebiliyoruz.
***
Daha önce yazdım mı hatırlamıyorum ama buna en güzel örneklerden biri olduğu için yazmışsam da yine yazmak istiyorum; Daire adını vermek istemiyorum… Eskimiş bir olay olduğu için yeniden canlanmasına gerek yok. Bir arkadaşımız işini yapmak için bir devlet dairesine gitti bir işi için… O daireye ait numarası istendi. Arkadaşımız da hatırlamadığını söyledi. “Bilmiyorsan işini yapamayız” dediler. İşyerini arayıp öğrenmesini istediler sonra… O da aradı ve ilgili numarasını işyerinden sordu. Oysa ki isminden, kimlik numarasından bilgisayardaki bellek yardımıyla o daire numarası iki tuşla bulunabilirdi. Ama arkadaşın iş yerini arayıp numarasını öğrenmesi o memur için daha az zahmetli gelmişti herhalde!..
***
Veya bir iş yapmak için daireyi arıyorsunuz… İstenen evrakları soruyorsunuz… Size söylüyorlar, hazırlıyorsunuz, gidiyorsunuz… Oraya gidince “şunu da istiyoruz, bunu da istiyoruz” diyorlar… İşte orada sinir harbi başlıyor… Gidecek, gelecek çok defa ama işi bir türlü bitmeyecek. Hele bir de ‘yerine bakan başka bir memurun olmadığı!’ görevli de görevinin başında değilse…
İşte devlet dairelerimizle ilgili bu gibi örnekleri çok yaşıyoruz ne yazık ki… Durum bu haldeyken baştaki olayı duyanların aklına vatandaşın da hatalı olabileceği hiç gelmedi o yüzden…
Adamın keyfe bak!
Adam arabasını durdurmuş, ayaklarını kapının üzerine uzatmış, sigarasını yakmış. Arabanın radyosu da açıktır büyük bir olasılıkla… Keyfini yapıyordur. Her şey normal görünüyor ama öyle değil, hem de hiç değil. Arabanın durduğu yer çift şeritli ana yol. Çift şeridin de hız şeridi… Hız şeridinden 3-5 metre de sola kayıp yolun kenarında durma gereği duymamış… Arabanın üzeri de tüp gaz dolu… Ama adam sigarasını yakmış. O kadar da değil üstelik… Lastiği patladı diye durmuş adam ama dikkat çekmek için de üçgen yerine tüp gaz koymuş yolun içine… “Üçgen rüzgârdan düşecekti, onun için tüp gaz koydum” demiş. Hiç olmazsa arabadan in, araba sürücülerini ikaz et, yavaşlamalarını sağla be adam… Ama hayır; sigarasını yakmış, ayaklarını uzatmış, umursuzca bekliyor… Keyfe bak! Toplumun genel hali mi ne!
Kutlu olsun
Bugün işçinin, emekçinin bayramı… Her ne kadar bugün işçi dışında kalanlar tatil ve bayram yapıyorlarsa da yine de işçinin, emekçinin bayramı deniyor… Elbette ki öyle ama bugün inşaatlara, atölyelere, fabrikalara gidip bir bakın, orada kimler çalışıyor acaba! İşçi, emekçi. ‘Bahar Bayramı’ da eklendi bugünün misyonuna… Aslında akıllıcaydı… Piknik, kebap, mangal genlerimizde var. Böyle bir bayramın heveslisi çok olurdu… Oldu da ama 1 Mayıs işçinin, emekçinin bayramı olmaya devam edecek. Kutlu olsun.
Dünyaya açılmak
Geçtiğimiz gün Güzelyurt Belediyesi’ni ziyaret ettik. Belediye Başkanı Mahmut Özçınar’la konuştuk. Biraz belediye çalışmalarını anlatmasını istedik. Onları da anlattı ama başkanın öne çıkan sözleri, belediyelerin gerçekten özerk olması, yerinden yönetimin önemi, merkezi hükümetlerin belediyelerin işlerini kolaylaştırması gerektiğiydi. Özçınar, Belediye olarak özelde, Belediyeler Birliği olarak genelde yurtdışına yaptığı gezilerde, Avrupa belediyelerinin çalışmalarından oldukça etkilenmiş. Çalışma biçimlerini de görmüş, görüş açıları oldukça genişlemiş gibi görünüyor. AB projeleri, Partisinin farklı görüşlerine rağmen devam ediyor… Şunu demek istiyorum ki, dünyaya açılmak insanın ve dolayısıyla temsil ettiği yerlerin gelişimine çok büyük yarar sağlıyor.
Başkalarına ait bir şeye göz koyup haset ediyorsanız, unutmayınız ki elinizdekini de yitiriyorsunuz demektir…
Epiktetos