Aktivist Düşünce Topluluğu’nun açıklaması şöyle;
ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?
Önümüzdeki Pazar günü, Akıncı ile Eroğlu arasında bir cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşecek. Biz öğrenciler, Pazar günü sorulması gereken sorunun “Akıncı mı Eroğlu” mu sorusu değil, “halk mı rezillik mi” biçiminde sorulması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün Akıncı’yı destek veren kesimler, halkın çeşitli kesimlerinin çıkarlarını, taleplerini ve isteklerini yansıtan kesimlerdir:
Göç Yasası’na karşı mücadele edenler, Akkuyu’daki nükleer tesise karşı mücadele edenler, özelde sendikasız çalıştırılmasının yasaklanması için mücadele edenler, hala bir ekoloji ve doğa cenneti olan Kıbrıs’ın ekoojik yıkımına ve doğa tahribatına karşı mücadele edenler, toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele edenler, LGBT hakları için mücadele edenler, Kıbrıslı Türklerin hem Türkiye’ye hem de Kıbrıslı Elenlere karşı siyasi eşitliği ve onurlu duruşu için mücadele edenler, çok kötü koşullarda ve çoğu zaman da kayıtdışı çalıştırılan göçmenlere karşı mücadele edenler, asimilasyona ve kültürümüzün altının oyulmasına karşı mücadele edenler, halkın ücretsiz ve kaliteli sağlık hakkı için mücadele edenler, daha gelmiş ve daha ucuz toplu taşıma hakkı için mücadele edenler, her geçen gün sayısı artan iş “kazalarının” sorumlusunun devlet ve patronlar olduğunu söyleyip mücadele edenler, özelleştirmelere karşı mücadele edenler, Kıbrıslı Türk gençlerin ve sporcuların daha özgür olabilmesi ve çabalarının karşılığını alabilmesi için uğraşanlar...
Elbette Akıncı’nın cumhurbaşkanı olması, tek başına bu sorunların çözümü için asla yeterli değildir. Bu sorunlar toplumsal sorunlardır ve bu sorunların çözümü toplumsal mücadele gerektirir. Ancak Akıncı, desteğini halkın en genel kesimlerinin taleplerini yansıtanlardan aldığı müddetçe, bu taleplere karşı duyarsız kalması mümkün olmayacaktır, işte bu yüzden Akıncı, halkın adayıdır : halkın her sorunun çözeceği için değil, halka hesap vereceği için.
Öte yanda kim vardır ? Ganimetçiler ve işbirlikçiler vardır. Kıbrıslı Türk halkının tarihinde ilk kez bibergazı kullanıldığı dönemde Başbakan olan ve bu durumu destekleyen Eroğlu vardır, kendi halkını gidip Türkiye’ye karşı rezil eden sonra da Türkiye’ye “döndüğümde ben Kıbrıslı Türklerin kulağını çekeceğim, onlar adına sizden özür dilerim” diyen Serdar Denktaş vardır, halkına “gerizekalılar” diyen Özgürgün vardır, yalan haberlerle halkı provoke eden ve aslında provokasyon ve halkı kışkırtma suçlarında yargılanması gereken Volkan gibi gazeteler vardır, sürekli göçmenler üzerinden utanmazsa siyaset yapan ama göçmenlerin bu ülkede içinde bulunduğu insan onuruna aykırı çalışma koşullarına karşı hiçbir girişimde bulunmayan hatta bizzat o çalışma koşullarını organize edenleler vardır, sürekli “Omorfo’yu vermeyiz” diyen ama Omorfo’nun 40 yıldır olduğu yerde saymasından ve işsizlikle boğuşuyor olmasından en ufak bir utanma duymayanlar vardır, partizanlık uğruna gencecik insanların işi, aşı ve geleceğiyle oynayanlar vardır...
Biz bu seçimde sadece Akıncı’yı değil, halkımızın onurlu bir şekilde konuşup davranabilmesini de destekeliyoruz.
Biz bu seçimde sadece Eroğlu’na değil, Kıbrıs’ın kuzeyini bir açık hava hapishanesine dönüştüren zihniyete de karşıyız !
Aktivist Düşünce Topluluğu (Ankara’da okuyan Kıbrıslı öğrenciler)