Şimdiki azınlık hükümeti üç siyasi partinin ortaklığı… Üç bağımsız milletvekili de dışardan destek veriyor… Hükümetin partileri de, destekçi milletvekilleri de hep sağ siyasetten…
Onlar milliyetçilikte en önde; KKTC sevdaları en büyük… En kutsal değerleri imiş bunlar, öyle söylerler… Onlar gibi olmayanlar da hain… KKTC sonsuza kadar derler, Kıbrıs sorununun çözümünü BM ölçütlerinde ve federal birleşik Kıbrıs olarak tercih edenleri de KKTC’yi yaşatmak istememekle eleştirirler. Kendileri yaşatacak, sonsuza kadar hem de…
Nasıl yaşatacaklarmış?! Bırakın KKTC’nin uluslararası tanınmamışlığını ve tanınmayacağını; orası uluslararası siyaset… İç siyasete bakın bakalım bu KKTC’nin sonsuza kadar yaşayacak hali takati var mı?! Bugün KKTC’yi yönetenler, onu kutsayanlar… Bu yönettikleri tarz ile bu KKTC yaşayabilecek bir devlet mi? KKTC uluslararası siyasette tanınmamış ama hukukuna kimse geçersiz demiyor; KKTC’yi tanımayanlar KKTC’nin hukukuna saygı duyuyor, saygı gösteriyor. Peki, KKTC’yi dünyaya tanıtacak ve sonsuza kadar yaşatacak olanlar ne yapıyor?! Anayasasını sakız gibi çiğniyor, ayaklarının altına da alabiliyor.
Eksilen bir milletvekilliği için ara seçim yapılması anayasanın amir hükmü; KKTC’yi sonsuza kadar yaşatacak olanlar bu hükmü saymıyor, alakefya yönetiyor KKTC’yi… Erken seçim yapacaklarmış, tarihini belirlemek için meclisteki asli komiteden istedikleri kararı çıkaramayacaklar diye uyduruk bir ad-hoc komite kuruyorlar… Alakeyfa çalıştırıyorlar meclisi… Bu uyduruk komiteden karar çıkarıyorlar, onu meclis kararı yapıp da erken seçim tarihini kesinleştirmek için meclisi toplayacaklar; defalarca denediler, toplayamadılar, nisabı sağlayamadılar ve meclis tatile girdi… Bunlar sayesinde meclis de alakeyfa… Eksilen bakanın yerine yenisinin on gün içinde atanması gerek hukuken, atanmıyor… Alakeyfa yönetiyor hükümeti… Partisinin kurultayını yapması gerekiyordu, erteleyip duruyor… Alakeyfa yönetiyor partisini… Partisinin meclisini mutat toplaması gerekiyordu, yedi aydan beri toplamıyor… Alakeyfa çalıştırıyor partisinin organlarını…
UBP’nin eski başkanı Özgürgün kendi kendini İstanbul’a sürgün etmiş, meclis toplantılarına katılmıyor; milletvekilliği düşürülmesi gerek… Düşürülmüyor... Maaşını da İstanbul’da alıyor; gel keyfim gel, alakeyfa… Meclis başkanını bile seçememişlerdi; tur üstüne tur… Sonunda başkasını seçtiler ama bu arada seçilmesi için defalarca oylama yapılan adayın öğrenim durumu meğer meclis başkanı olmaya yeterli değilmiş… Meclis başkanlığına aday da alakeyfa… Pandemi sırasında ihtiyaçlı ailelere dağıtılmak üzere hazırlanan gıda paketleri parti örgütleri tarafından oy avcılığı maksadıyla ihtiyaç gözetmeksizin dağıtılmış; hellim üretimine destek olsun diye hükümetin aldığı hellimler de ihtiyaçlılara dağıtılacaktı, parti örgütleri tarafından partililere dağıtıldı… Alakeyfa… Pandemi sırasında özel sektöre ve çalışanlarına maddi destekler vaadedilmişti; meblağ alakeyfa, dağıtımı hepten alakeyfa… Aşı programlarını çıkaramadılar, uygulama alakeyfa…
İstihdamlar alakeyfa… Vatandaşlıklar alakeyfa… Siyasi atamalar hepten alakeyfa, uysa da uymasa da… Pandemi sırasında sabah alınan karar akşama değişti, ertesi sabah gene değişti; kararlar alakeyfa… Pandemi döneminde Ercan kapalı iken özel izinli jet geldi, gelenler özel izinli dolaştı… Alakeyfa… Polis araştıracaktı, rapor yazacaktı, asacak-keseceklerdi… Ne oldu?! Alakeyfa… Müsebbib diye gösterilen ve dahi hakkında dedikodular bile yapılan ilgili bakan görevden alınmıştı, soruşturma kapsamında idi; şimdilerde yeniden bakan… Kabine alakeyfa…
Değerli okuycu, daha çooook alakeyfalıklar var ama hem sıkıldınız hem de içiniz daraldı değil mi bu alakeyfalıklardan?!… Bir de bunları yapanların KKTC’yi sonsuza kadar yaşatacak olanlar olduğunu düşündüğünüzde içiniz daha da daraldı değil mi?! Siz aş-iş derdinde iken onların kutsadıkları devletle oyuncak gibi oynamalarına canınız sıkıldı, değil mi?! Siz yasalara uymayınca tepenize binenlerin yasalara uymamasına şaşırıyorsunuz değil mi?! Kendisi yasalara uymadığı için hakkında polis araştırması yapılan bakanın şimdi size “kurallara uymayanların gözünün yaşına bakmayacağız” demesine çıldırıyorsunuz, değil mi?! Size anayasayı dayayanların anayasayı çiğnemesine hayretle bakıyor ve öfke duyuyorsunuz, değil mi? Meclisi toplayamayanların, hükümeti çalıştıramayanların, eksilen bir bakan yerine yenisi atayamayanların, meclis başkanının öğrenim durumunu es geçenlerin sizi yönetecek makamlarda olması aklınıza sığmıyor değil mi?! Bir de arkalarına siyasi İslamcı AKP’yi almışlar; bunların din ile bağlarının ne derecede olduğunu bildiğiniz için öfkeniz kabarıyor, değil mi? Bütün bu dertlerden sizi kurtarabilecek olan bir erken genel seçimin tarihini bile saptayamamaları karşısında hayal kırıklığınız en şiddetlisinden oluyor, değil mi?!
Değerli okuyucu, en kestirmeden tabirle, sahtekarlık bu yapılanlar… Bunların KKTC sevgileri de sahte; siz sevdiğinize böyle mi yapardınız?! Size pazarladıkları milliyetçilik de sahte; siz milletinizle dalga geçecek alakeyfalık yapar mısınız?! Bunlar KKTC’yi dünyaya tanıtacaklarmış, kendilerinin tanımadığını hayretle görüyorsunuz, değil mi?! KKTC’yi dünyaya bunlar tanıtmaya kalksa nasıl rezil olursunuz diye ürperiyorsunuz, değil mi?
Değerli okuyucu, tanıdınız bunları; biliyorsunuz kendinizi ve onlar gibi olmamanın mutluluğunu da duyuyorsunuzdur… Size yakışan da yaraşan da bu… Gerisi, yani alakeyfalıkları ve sahtekarlıkları sona erdirmek size kolay gelsin…