Son dönemlerde yine bir “anket manipülasyonu” var…
Yani “aldatma”…
En ilginci de, bu “aldatma”nın mimarı, İrsen Küçük, Başbakan, UBP Başkanı...
Cumhurbaşkanlığı'nın dahi bir açıklama ile “reddettiği” hayali bir araştırmayı, sanki Saray'dan yapılmış gibi medya üzerinden piyasaya sürmüş.
Bu da gösteriyor ki, UBP artık “birinci” parti konumunu kaybetmiş, düşüşte ve kendine zemin yaratmaya çalışıyor.
***
YENİDÜZEN olarak, her 4 ayda bir kamuoyu araştırması yaptırıyoruz.
Bu araştırmalar, genelde “medya izleme alışkanlıkları” üzerine oluyor, bir de “özelleştirme” gibi, “işsizlik”, “Türkiye'yle ilişliler”, “kaçak yaşam” gibi toplumsal gündemleri ölçmek adına.
Gazete olarak “siyasi araştırma” yapmıyoruz, bu, siyasi partilerin işi.
Eğer siyasi partiler böylesi bir araştırma yaparsa ve paylaşırsa, elbette değerlendiriyoruz.
Ancak, “medya alışkanlıkları ve toplumsal sorunlara” dair araştırmalarımızda, siyasi tabloyu ölçecek sorulara da yer veriyoruz.
***
En son Mart 2011'de yapmıştık, kamuoyu araştırmamızı.
Öyle, “adresi belirsiz” de değil, yine KADEM'le çalışmıştık.
Yurt genelinde yüz yüze bir araştırmaydı ve siyasi ölçme dışında, “özelleştirme, yurttaşlık, Kıbrıs sorunu, gündemdeki yasalar”a yönelik sonuçlar YENİDÜZEN'de yer almıştı.
MART 2011'deki anketimizde, siyasi tabloya dair ip uçları da var elimizde.
Son yaşanan “anket aldatmacası”nın ardından, bu verileri ilk kez paylaşmak ihtiyacı duydum.
***
Mart 2011 anketimizde UBP ile CTP arasında, % 3 gibi bir fark var.
% 40'un üzerinde de kararsız, oy kullanmayı düşünmeyen, yanıt vermeyen bir seçenek ortada dururken.
Mart'tan Kasım'a geldik ve hükümete yönelik tepki işçiden esnafa, memurdan öğretmene, hekimden hemşireye, hayvancıdan çiftçiye ortadadır.
Şimdi diyorum, ülkedeki fotoğrafa bakınız, bir de Mart 2011'deki son araştırmaya ve lütfen “kararsız” oyları, siyasi partilerin hanesine yazınız!..
Anladınız mı Başbakan İrsen Küçük'ün yaratmaya çalıştığı “siyasi aldatmaca”nın sebebini!..
***
Yeni araştırmalar da yapacağız ve yine paylaşacağız sizlerle…
Bir kez daha altınız çizmek isterim ki, bizim için asıl önemli olan yurttaşın farklı toplumsal meselelerdeki hassasiyetleridir...
Siyasi partilerin görevi de bu “nabza” göre çözümler üretmek olmalıdır.
Yoksa anketler “araç” olmaktan çıkar , doğrudan bir “propaganda” yöntemine ya da “amaca” dönüşürse , bu yanlıştır!..
Ama görünen köy, hükümetin “düşüyor” olduğudur...
780 TL
Hükümetin yeni sosyal sigortalar yasasına göre, “asgari ücret”le ödenen biri, emekliliğinde de
780 TL maaş alacak!..
Ne para be!
Bozdur bozdur harca!
Yaşamın “son” baharınsa sürün...
Üstelik de devlet hastanelerine gidemeden, özelden sağlık hizmeti almak zorunda kalarak...
İlaç parası peşinde yollarda ömür çürütürken, yeni hastalıklara tutunarak...
780 TL!..
İrsen Küçük ve korosu, lütfen reçetesini de yazsınlar, bu paraya bir insanın nasıl yaşayacağını...
Mümkünse eğer...
Medya-Ordu
Avrupa Birliği projesiyle, bir derneğimiz anket yapmış, Kuzey Kıbrıs’ta...
En az “medyaya” güveniyormuş insanlar...
En fazla da “ordu”ya!..
İlk tepkisi şu oluyor insanın...
O halde bir dertleri olduğunda, önce, “komutan”ı arasınlar!..
Hem, Meclis önüne çekilen ‘dikenli telleri’ de sorarlar, “kimi kimden koruyorlar” diye!..