Ali Kâni Kanol

“Forest” takımını Kıbrıs Türk sporuna kazandıran, başkanlıklarla dolu “sportmence” bir yaşam… Ali Kâni Kanol Didem MENTEŞ Kıbrıs Türk futboluna en büyük camialardan birini kazandıran, Kıbrıs’ın en önemli isimlerinde

 

 

“Forest” takımını Kıbrıs Türk sporuna kazandıran, başkanlıklarla dolu “sportmence” bir yaşam…

 

Ali Kâni Kanol

 

 

Didem MENTEŞ

 

Kıbrıs Türk futboluna en büyük camialardan birini kazandıran, Kıbrıs’ın en önemli isimlerinden biridir o… Bir mahalle takımından koskocaman bir lig takımı yaratarak, Kıbrıs’ın tarihine ismini altın harflerle yazdıran başarılı bir spor adamıdır. Genç yaşta bir takımın hem kurucu başkanı hem antrenörü hem de futbolcusu olarak bir ilke imza atan ve “çocuğum” dediği kulübünü tüm zorluklar içerisinde ayakta tutmayı başaran bir mücadele adamıdır. Kurduğu takımı adına eğitimi için Amerika’dan gelen bursu dahi reddederek, kendisini spor kulübüne adayan değerli bir Kıbrıslıdır. O, büyük camianin temel direği olan, hiç bitmeyen takım sevdasını 66 yıldır yüreğinde taşıyan, Küçük Kaymaklı Spor Kulübü’nün  80’lik çınarıdır.

 

ÇOK YÖNLÜ BİR SPOR ADAMI

 

Aslında, 31 Aralık 1931 yılında Girne’de doğar Ali Kâni Kanol. Ailesi ile birlikte şimdilerde oturduğu Küçük Kaymaklı’daki evine taşınır. İlk ve orta eğitiminin ardından sanat okuluna giderek eğitimini tamamlar. Aslında Amerika’da yüksek öğrenimine devam etmesi için burs kazanır Ali Kanol. Ancak o Küçük Kaymaklı Spor Kulübü’nün yaşaması için mücadele ederek, kulübünün başında durmaya karar verir. 1951’de kurduğu kulübünün başkanlığından 1958 yılında ayrılır Ali Kani Kanol. Memuriyet hayatını sürdürürken hakemlik kurslarına da yazılarak, hakemlik yapmaya başlar. Küçük Kaymaklı Spor Kulübü Başkanlığı’ndan sonra Güreş Federasyonu Başkanlığı, Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı, Hakemler Birliği Başkanlığı, Futbol Federasyonu Asbaşkanı olarak da görevler alır Başkan Ali Kâni Kanol. Yine futbol, basketbol ve atletizm dallarında hakemlik de yaparak spora olan sevdasını, çok yönlülüğü ile göstermiş olur. Ama en güzeli de Küçük Kaymaklı Spor Kulübü hatıraları olur.

 

MAHALLE TAKIMINDAN BÜYÜK BİR TAKIMA…

 

O büyük “Küçük Kaymaklı”nın kuruluşunu iç çekerek şu şekilde kelimelere döker ilk Başkan Ali Kâni Kanol: “Küçük Kaymaklı’da Kemal Ramadan adlı bir arkadaşımla tanıştım. Tabii ben spora çok meraklıydım. Kemal’e Kaymaklı’da bir kulüpleri olup olmadığını sordum. O da bana kulüp değil mahallede bir takımları olduğunu söyledi. Bir gün çıktık gittik mahalleye 12 kişilik bir ekiple karşılaştım. Aramızda anlaştıktan sonra kayıt yaptırdık ve antrenman yapmaya başladık. Hatırlarım rahmetli Hüseyin Ruso, süt kutusunun üstünü keserek kumbara yapmıştı. Herkes madeni paralarını oraya atardı. Eşofmanlarımızı, çoraplarımızı o paradan alırdık. Bir müddet sonra arkadaşlara neden bir kulüp kurmadıklarını sordum. Çünkü Küçük Kaymaklı’da Rumlar Türklerden daha azdı ama bir sağcı biri de solcu olan iki kulüpleri vardı. Ben de neden Türklerin bir kulüp kurmadığını merak ettim. Bizden önce Çiftçiler Birliği bir kulüp kurmuş ancak yasa tüzük gibi işler çıkınca vazgeçmişler. Bu nedenle kimse kulüp kurmaya yanaşmamış.”

 

TÜZÜK BİR GECEDE HAZIRLANIR

 

Buna rağmen Küçük Kaymaklı’da bir spor kulübü kurmayı kafasına koyan Ali Kâni Kanol, o dönemlerde yeni kurulan Gönyeli Kulübü’ne giderek tüzüklerinin bir kopyasını ister. Kopyası olmadığı için bin bir zorlukla orijinalini aldığı tüzüğü, kendi doğrularına göre düzenleyerek, şimdilerde temeli olan Küçük Kaymaklı Spor Kulübü’nün kuruluş tüzüğünü bir gecede yazar. Tüzüğün en önemli maddesi olarak da ilk sıraya koyduğu “Küçük Kaymaklı Spor Kulübü’nün ismi değiştirilmez” olur. Çünkü zamanın ileri gelenlerinin ismi değiştirmesini istememişti Kanol Başkan.

 “Tüzüğü yazdıktan sonra arkadaşa verip, köylülere duyurmasını söyledim. 20-25 kişi toplanarak, yönetim kurulu oluşturmaya karar verdik. Yönetim Kurulu’nu belirledikten sonra başkanı seçmeye sıra gelince bana tüzüğü yazdığım için başkan olmamı söylediler. Ama ben daha 18- 19 yaşlarında bir genç, nasıl olabilirdim ki köyde o kadar ileri gelmiş kişiler varken. Ama çiftçiler birliğinde yaşanan olumsuzluktan sonra kimse bu işe yanaşmadı. Bu nedenle ben Küçük Kaymaklı Spor Kulübü’nün başkanlığına getirildim. Küçük Kaymaklı’da bulunan kuyunun olduğu meydanda Kocakarı Mehmet denilen bir kahveci vardı. O yerde bizim toplanıp, bir şeyler içebileceğimiz bir odacık vardı ve onu bize tahsis etti.”

 

“O BENİM ÇOCUĞUM…”

 

Küçük Kaymaklı Spor Kulübü’nün renklerinin de “sarı-yeşil” olmasına karar verir Ali Kanol. Tabii bu kulübün lige çıkmasıyla ve MTG takımının renginin çakışmasıyla, Kaymaklı Kulübü’ne renklerini değiştirme fırsatı verilir. Ve gözlere kazılan “Yeşil-Siyah” renklerine kavuşur. Bir takımı ayakta tutmanın hiç kolay olmadığını içtenlikle hissettiren Ali Kâni Kanol, çok kısa bir süre futbol oynadığını aktarıyor. Çünkü hem başkanlık hem de antrenörlüğü hem de futbolculuğu bir arada götürmenin kolay olmadığını söylüyor. 

Ali Kâni Kanol’a, Küçük Kaymaklı Spor Kulübü’nün kendisi için ne anlama geldiğini soruyoruz. Kanol,  “Bunun tanımı yoktur. Ben çocuktum, benimle vardı ve benimle büyüdü. Küçük Kaymaklı takımı A’dan Z’ye her şeydir. Tüylerimin tiken tiken olmasıdır. O benim çocuğumdur” diyerek duygu dolu sözlerle anlatıyor yarattığı büyük eseri.

Tam 60 yıllık bir maziye sahip olan Küçük Kaymaklı takımının gelmiş geçmiş en başarılı futbolcusunu sorduk yılların spor adamına. Ve hiç düşünmeye gerek duymadan tek kelimeyle “Hüseyin Ruso”nun adını veriyor. “O sadece başarılı ve iyi bir futbolcu değil. Çok iyi bir öğretmen (Rahmetli Hüseyin Ruso, beden eğitimi öğretmeniydi), gerçek bir sportmen, çok süper bir adamdı. Sözlerle ifade edilemez bir karakterdi” diyen Ali Kâni Kanol, arkadaşı Hüseyin Ruso’yu gülen gözlerle anlatıyor.

 

KÜÇÜK KAYMAKLI ÇOK YÖNLÜ OLMALI

 

Günümüze dönerek şimdiki Küçük Kaymaklı takımını soruyoruz Kanol Başkan’a. Takımın zengin ve başarılı olduğunu ifade ediyor. Ancak artık maçlara gitmediğini çünkü Kaymaklı taraftarının eski taraftara göre daha centilmen olmadığını düşünüyor Ali Kanol. Kaymaklı taraftarının daha sportmence ve centilmen davranmasını beklediğini de sözlerine ekliyor.

Ali Kâni Kanol, Küçük Kaymaklı Spor Kulübü’nün sadece futbolda değil diğer spor dallarında kendini göstermesini hedef koyduğunu vurguluyor. “Küçük Kaymaklı Spor Kulübü, adından anlaşılacağı gibi sporla ilgilenecek. Kültürel ve sosyal etkinlikler düzenleyecek. Voleybol ve tavla turnuvaları yapardık. Köyümüzde tiyatro düzenlerdik. Ben kulübün ismini koyarken bunun için koydum. Bunlar olmayacaksa sadece Küçük Kaymaklı Futbol Kulübü olarak değiştirilirdi. Şimdi bazı etkinlikler yapılır ve bunlar beni sevindirir.”

 

UNUTULMAYANLAR…

 

Ve son olarak Küçük Kaymaklı takımı adına hafızalarından silinmeyen acı ve tatlı iki olayı bizlerle paylaşır Başkan Ali Kâni Kanol.

“Tatlısu’da bir maçımız vardı. Kadınlı erkekli otobüslerle Tatlısu’ya gittik. O maçta Kemal Atlet adında bir polis komutanı vardı. Tatlısu taraftarları onun belinde duran tabancayı görünce kıyamet kopardılar. Hepsi gitti polise, ancak da polis olduğuna inandılar. Ve o gün yaşanan olayları hiç unutmam çok üzücü bir olaydı. Ben maçlarda sportmenlikten yanayım. Unutmadığım en güzel anılardan biri ise Küçük Kaymaklı takımı 1962- 1963 yılında ilk lig şampiyonu oldu. Gece meyhanede eğlence düzenledik. Kulüp o zamanlar Muhtar Yusuf’un binalarından birindeydi. Muhtar Yusuf’a da 300 Kıbrıs Lirası kira borcumuz vardı. Şampiyon olduğumuz o gece kutlamaya Dr. Fazıl Küçük ve Muhtar Yusuf da gelmişti. Eğlence devam ederken, ben boş bir tepsi alarak herkesten para toplamaya başladım. Paraları topladıktan sonra Dr. Küçük’ün yanına gittim. Küçük’e dedim ‘şampiyon olduk, bu eğlence gününü de çok zor şartlarda sürdürüyoruz. Muhtar’ın binasında oturuyoruz. Borcumuzu bugün için bağışlayabilir mi?’ Muhtar Yusuf, Dr. Küçük’ün yanında bağlandı kaldı, bir şey diyemedi ve borcu bize bağışladı. 300 lirayla o zaman bir arsa alınırdı. Rahmetli Muhtar Yusuf sanırım ölünceye kadar bunu unutmadı çünkü biraz cimri bir adamdı.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri