- “İyi de ben ne yaptım...”
Sordunuz mu kendinize...
HÜKÜMET yapmadı!
Bakan bakmadı!..
Sendika seyretti!..
Siyaset üretmedi!..
- “İyi de ben ne yaptım...”
***
Paket serviste çalışma izinsiz ve sigortasız can veren öğrencinin işvereni bu soruyu yöneltti mi kendine acaba?
- İyi de ben ne yaptım?
***
Asgari ücret komikti...
Yine komik...
Ama doğrusu yaşam pratiğinde asgari ücretliyi pek de umursamayanların döktüğü ‘sahte’ gözyaşları da daha bir komik...
Eve temizliğe gelen kadına 110 TL verirken yüreği sızlayan insanlar, siz, ne yapıyorsunuz.
- 250 TL’ye yükseltim gündeliğini, deseniz, birisi boğazınızı sıkacak değil ya...
Yok, yapmazsınız...
Kimse yapmaz!..
Samimi olalım hep birlikte...
***
Bir bankamızın ilanını okuyorum tam sayfa, şimdiden 13’üncü maaş dağıtıyor.
Ancak bir not var en başında...
“Kamu kurum ya da kuruluşlarında memur ya da işçiyseniz...”
- Şimdi al, sonra öde, diyor...
Memursanız!..
Peki değilseniz....
Su içiniz !..
***
Eğitimde, sağlıkta, çevrede dökülüyor altyapı...
Eğer ‘bütçe’ olsa...
Yani para...
Bol para...
Önce herkes “maaş”ına zam ister değil mi, yani ‘kendine’ ister...
Yine ‘klimasız’ odalarda sağlık hizmeti verilir, yine perdeler söküktür çarşaflar kokar, yine sınıfların sıvası dökülür...
Oysa herkes önce kendine ister...
Ülkeye değil...
Önce para üleşilir, sonra aynı koro başlar söylenmeye:
“Memleket dökülüyor... ”
***
Bu ülkede önemli bir çoğunluk ‘insanca yaşayacağı’ kadar kazanmıyor...
Ama önemli bir azınlığın da keyfi fazlaca yerinde...
Parasında değil gözüm; isyanım şu ki, bu kesimin kazandığı zenginlik ürettiği değerin çok üzerinde!
En az para ‘alın teri’ ediyor ülkemde...
Çoktan yitirmiş değerini...