Ayşe GÜLER
Hamitköy’de askeri atış alanı içerisindeki asfaltlama çalışması sırasında elinde bomba patlayarak, bir elini kaybeden, ayağı kırılarak, vücudunun çeşitli şeylerinden yaralanan 25 yaşındaki Adem Tunç, ‘güvenlik zaafiyetine’ dikkat çekti, “Askeri alanda çalışıyorduk, güvenlik tedbiri olmalıydı” dedi.
YDÜ Hastanesi’nde tedavi gördüğü odada YENİDÜZEN’e konuşan Tunç, hayatta kaldığı için ‘şanslı olduğunu’ ifade etti, 2 ay önce Sivas’tan gelerek işe başladığını dile getirdi.
Tunç, zaman zaman gözleri dolarak, yaşananları acı içinde anlattı: 13 kişiydik… Asfalt serimi yapmaya başladık… Bölgede kapsüller vardı, daha önce patlayan kapsül olduğunu, bölgenin temizlendiğini düşündüm. Kapsülü elime alıp, kenara koymak istedim… Ne olduysa o an oldu…Elimin koptuğunu gördüm…
Askeri bölgede yaşanan patlama, atış alanlarındaki ‘güvenlik ve tedbir’ konusunu da gündeme taşıdı.
Emekli albaylar, atış sonrasında mühimmatların bölgede unutulmasının söz konusu olmayacağını söyledi, çalışma öncesinde GKK ile temasa geçilerek tarama yapılması gerektiğine de işaret etti.
Bazı emekli albaylar, asker sayısı azalmasına rağmen ülkede çok fazla atış alanı olduğuna dikkat çekti.
Öte yandan asfaltlama çalışması öncesinde bölgede güvenlik taraması yapılıp, yapılmadığıyla ilgili görüş almak için aradığımız GKK Basın Sorumlusu, ilk önce konuyu araştıracağını söyledi, ardından kendisine ulaşılamadı.
Arkadaşları yalnız bırakmadı…
Yaşananlara tanık olan, olaydan yara almadan kurtulanlar da dün YDÜ Hastanesi’ndeydi…
Adem Tunç, Fatih Balcı ve Teoman Erbaş’ı ziyaret eden çalışma arkadaşları, her 3’ünün de sağlık durumları hakkında bilgi aldı.
2 kişi taburcu oldu…
Patlama sonrasında YDÜ Hastanesi’ne kaldırılan Şadi Koçyiğit ile Uğur Mert isimli çalışanların ise YDÜ Hastanesi’nde yapılan tedavilerinin ardından taburcu oldukları öğrenildi.
Koçyiğit ile Mert’in sağlık durumlarının iyi olduğu da belirtildi.
YDÜ Başhekimi Dr. Sevim Erkmen:
3 yaralının sağlık durumları önceki güne daha iyi
YDÜ Başhekimi Dr. Sevim Erkmen, şu anda hastanede tedavi olan 3 çalışan hakkında bilgi verdi.
YENİDÜZEN’e konuşan Erkmen, Adem Tunç’un sağlık durumunun önceki güne daha iyi, diğer yaralılara göre ise daha ağır olduğunu belirtti.
Tunç’un patlama nedeniyle elinden yaralandığını ve geçirdiği ameliyatla bilekten itibaren elinin kesildiğini ifade eden Erkmen, şarapnel parçaları nedeniyle vücudunun çeşitli yerlerinde yaraların bulunduğunu söyledi.
Erkmen, patlama nedeniyle Fatih Balcı’nın vücudunda derin ve yüzeysel, Teoman Erbaş’ın ise yüzeysel yaralarının olduğunu kaydetti.
Tunç, zaman zaman gözleri dolarak, yaşananları acı içinde anlattı: 13 kişiydik… Asfalt serimi yapmaya başladık… Bölgede kapsüller vardı, daha önce patlayan kapsül olduğunu, bölgenin temizlendiğini düşündüm. Kapsülü elime alıp, kenara koymak istedim… Ne olduysa o an oldu… Elimin koptuğunu gördüm…
Elinde bomba patladı, ölümden döndü… Bir elini kaybeden 25 yaşındaki Adem Tunç:
“Elimin koptuğunu gördüm…”
Hamitköy’de askeri atış alanı içerisindeki, asfalt çalışmaları sırasında elinde bomba patlayarak bir elini kaybeden 25 yaşındaki Adem Tunç, ‘güvenlik zafiyetine’ dikkat çekti, “Askeri alanda çalışıyorduk, güvenlik tedbiri olmalıydı” dedi.
YDÜ Hastanesi’nde tedavi olduğu odada YENİDÜZEN’e konuşan Tunç, hayatta olduğu için ‘şanslı olduğunu’ ifade etti, 2 ay önce Sivas’tan gelerek işe başladığını dile getirdi.
Tunç, zaman zaman gözleri dolarak, yaşananları acı içinde anlattı: 13 kişiydik… Asfalt serimi yapmaya başladık… Bölgede kapsüller vardı, daha önce patlayan kapsül olduğunu, bölgenin temizlendiğini düşündüm. Kapsülü elime alıp, kenara koymak istedim… Ne olduysa o an oldu…
Hamitköy’de askeri atış alanı içerisindeki asfaltlama çalışması sırasında bombanın elinde patlamasıyla bir elini kaybeden, ayağı kırılarak, vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan 25 yaşındaki Adem Tunç, ‘güvenlik zafiyetine’ dikkat çekti, “Askeri alanda çalışıyorduk, güvenlik tedbiri olmalıydı” dedi.
“Ailemin henüz haberi yok…”
Bomba patladığında elinin koptuğunu gördüğünü söyleyen Tunç, kendisi dışında 4-5 arkadaşının daha yaralandığını dile getirdi.
Tunç, patlama öncesinde, bazı arkadaşlarının iş makinelerinin üzerinde olduğunu, söz konusu mühimmatların üzerinden iş araçları ile geçmeleri kendisi dahil, diğer çalışanların da hayatını kaybedeceğini dile getirdi.
Bazı gazetelerin bomba ile oynadıklarına dair haber yaptıklarını, bu bilgilerin doğru olmadığını ifade eden Tunç, “Bomba ile oynadığımızı yazmışlar. Koskoca adamlarız, askerlik yaptık. Patlamış da olsa mühimmatla oynanmayacağını biliyoruz” dedi.
Tunç, ailesinin henüz olaydan haberinin olmadığını, tedavisine Türkiye’de devam edeceğini belirtti.
Öte yandan Fatih Balcı ve Teoman Erbaş ise yaraları nedeniyle çok acı çektiğini belirterek, konuşmak istemedi.
Atış alanında güvenlik nasıl sağlanır,
EMEKLİ ALBAYLAR NE DEDİ?
Emekli Albay Behçet Öznacar:
Mühimmatların bölgede unutulması söz konusu olamaz
Emekli Albay Behçet Öznacar, atış anında unutulan mühimmatların görevinde uzman kişiler tarafından patlatıldığını, bu mühimmatların bölgede unutulmasının söz konusu olamayacağını belirtti.
Öznacar, “Eskiden atış yapıldığında çok da üzerinde durulmayabilirdi ama uzun zamandır patlamayan mühimmatlar imha ediliyor” diyen Öznacar, “Atış yapılacağına dair, önceden duyuru yapılır. Vatandaşların girmemesi için de levhalar konulurdu. Eğer halen daha vatandaşlar bu bölgeye giriyorsa, ayrıca çalışmak gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Emekli Albay Öcal Dallı:
Asker sayısı azalmasına rağmen, çok fazla atış alanı var
Emekli Albay Öcal Dallı, adadaki asker sayısının azalmasına rağmen, ülkede çok fazla atış alanı olduğunu belirterek, “Bu kadar çok atış alanı olması sağlıklı değil. Geçmişte adadaki asker sayısı çok fazlaydı. Ama şu anda sükûnet dönemi var…” dedi.
Atış alanlarında gerekli temizlik çalışması yapılması için Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı özel bir ekibin görevlendirilebildiğini ifade eden Dallı, “Bölge ekipler tarafından krokilendirilir, tüm mühimmat temizlenir ve sivil alana bırakılır. Maliyetli bir şeydir ama yapılması gerekir” şeklinde konuştu.
Dallı, atış alanları ile ilgili bilgi paylaştı.
Birliklerin belli sayıda mühimmatla atış alanına gittiğini, atılan her bombanın kayıt altına alındığını ifade eden Dallı, bölgede atılan, atılmayan ve patlamayan bombaların da kayıt altına alınması gerektiğini belirtti.
Atış sonrasında atılıp, patlamayan mühimmatların işaretlendiğini ve uzman askerler tarafından patlatıldığını dile getiren Dallı, güvenlik tedbiri olarak atış alanlarının etrafının tellenmesi ve işaretlenmesi gerektiğine değindi.
Emekli Albay Mustafa Kemal Tümkan:
Bölgede tarama yapılmalı, ‘güvenlik raporu’ alınmalıydı
Emekli Albay Mustafa Kemal Tümkan, atış alanı bölgesinde çalışma yapılmadan önce GKK’ya başvurularak, güvenlik tedbirinin alınmasını gerektiğini söyledi.
Tümkan, bölgede tarama yapılmasının ardından ‘güvenlik raporu’ alınarak, çalışmaların başlaması gerektiğine işaret etti.
Atış alanlarında patlayan ve patlamayan tüm mühimmatların kayıt altına alındığını belirten Tümkan, patlamayanların özel ekipler tarafından infilak ettirildiğini ifade etti.
Tümkan, 30 yıllık meslek hayatında ‘mühimmatın unutulmasının’ söz konusu olmadığını, Hamitköy’de patlayan mühimmatın ise ya savaş döneminden kaldığını, ya da sistem geliştirilmeden, 1980’li yıllardan kalmış olabileceğine değindi.
Bu tip mühimmatların dokunmayla patlamasının mümkün olmadığını, ancak kazı faaliyetleri yapıldığı takdirde infilak edebileceğine işaret eden Tümkan, “Atış alanına, günlük ot toplamak yada hayvanlarını otlatmaya girmesiyle mühimmat patlamaz, devreye girmez. Ancak kazı faaliyetleri yapılırsa mühimmatlar 50 yıl önceden de kalsa patlayabilir” şeklinde konuştu.