Lefkoşa Belediye seçimleri ile ilgili tarih nihayet kesinleşti.
7 Nisan’da yapılacak ara seçim için aday açıklayan ilk parti ise DP.
Bir süredir, “siyasetten usandım, artık aday olmayacağım, politikayı bırakıyorum” diyen Mustafa Arabacıoğlu, DP’nin seçimler için çıkarabileceği en iyi aday.
Ciddi bir küçülme sürecine giren parti için Arabacıoğlu, “temiz ve halka yakın” bir kişiliği temsil ediyor.
Tek dezavantajı, yine bırakacakken, bu kez tam da en krizli siyasetin tam merkezinden aday olması ve bunun gerekçesini, “görevdir” dışında çok da açıklayamaması.
DP’nin dezavantajı ise, Bulutoğluları’nın ilk döneminden ve dolaylı olarak sonuçtan sorumlu pozisyonda olması.
Arbacıoğlu’nun başarısı, şüphesiz diğer partilerin adaylarının ve siyasetlerinin durumuna bağlı olarak şekillenecek.
Ancak, DP’nin ortak aday yerine kendi adayıyla seçime girme kararı, biraz da siyasi bir fırsatı değerlendirmek istemesi ve ilk seçime büyüme sürecine girmiş bir parti olarak oylarını yükseltmek istemesi.
Bu son derece akılcı bir karar. Çünkü Arabacıoğlu, özellikle UBP tabanının oylarına aday.
Popüler bir aday olsa da yine bir kulüp başkanı ile aynı sonu çağrıştırabilme riski taşıyan Hasan Sertoğlu’nun adaylığı, UBP’yi kurtarmaya yetmez gibi görünüyor.
Bu denklemde, aslında henüz adayını açıklamayan CTP, potansiyel bir şansa sahip. Bu potansiyel, TDP ile ortak bir aday konusunda yaratılabilecek bir fikir birlikteliği ile yükseltilebilir.
Ya da geçen seçimlerdeki gibi, benzer tabanlara hitap eden iki parti, karşılıklı bir yarışa girer ve her ikisi için de seçimi kaybetme riski daha da yükselir.
Lefkoşa Belediyesi seçimi, hem seçim sonucu, hem de 14 aylık başkanlık sonrası açısından son derece kritik.
Özellikle ana muhalefet konumundaki CTP, bu seçimde çok az bir oy farkıyla ya da oylarını yükselterek bile sandıkta kalırsa, bu genel seçimde katlanarak büyüme ve ciddi bir prestij kaybı anlamına gelecek.
Bu açıdan CTP’nin henüz büyüme sürecinde olan TDP’ye göre dezavantajı çok daha fazla.
TDP’nin sadece oylarını yükseltmesi, gelecek seçimlerde iyi bir sonuç için yeterli.
Bunun ötesinde, adayların sadece kazanması değil, bu süre içinde Lefkoşalılarla belediyeyi barıştıracak, kuruma yeniden saygınlık kazandıracak somut iyileştirmeler sağlaması da gerekiyor.
Aksi, UBP’nin rahatlıkla “geldiler ve onlar da yapamadılar” siyaseti için kullanılacak şahane bir zemin yaratacak.
Hele geçen hükümet döneminden beridir, CTP için benzer söylemin hala kullanıldığı düşünülecek olursa, aslında bu seçim belki de en fazla CTP için kritik bir anlam ifade ediyor.
Ya rüştünü ve siyaset üretebilirliğini ispatlayıp, halkın yeniden güvenini kazanacak, ya da hala ortadan kaldıramadığı eleştirilere ölümcül bir ekleme daha yapacak.
Ama bütün bu siyasi denklemler içinde toplum için önemli olan, bu yarışa girecek olanların siyasetleri. Çözüm planları ve geleceğe ilişkin vizyonları.
Eğer seçim stratejisini bu denklem üzerinde kurmak yerine, siyasetine güvenerek gerçek çözüm planlarıyla çıkarsa partiler sahneye, bundan herkesin kazanabilecekleri olacak.
Aksi, her şeye rağmen yine futbol gibi, partisine sarılan, adayına ya da siyasetine güvenmese de sırf öteki kazanmasın diye oy vermekten ibaret olacak.
Lefkoşa Belediyesi hem siyaset hem de toplum için önemli bir sınav.
Bakalım eski alışkanlıklar ne kadar kırılacak.