Türk Lirası’nın döviz karşısında yaşadığı rekor seviyelerde değer kaybı yeni hayat kurmak için uğraşan gençlerin konut satın almasının önünü tıkadı. YENİDÜZEN’e düşüncelerini aktaran gençler, “Geceleri başımızı yastığa koyduğumuz zaman nasıl ev alabileceğimizi düşünüyoruz. Koşullar bir gelecek kurmamıza en büyük engel. Bu şartlarda çocuklarımıza bırakabileceğimiz tek şey borcumuz olur” dedi.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybı, yeni bir hayata atılmak için çabalayan gençlerin konut sahibi olma şansını günden güne zor hale getiriyor.
Konu hakkında YENİDÜZEN’e değerlendirmelerde bulunan genç yurttaşlar, ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda konut sahibi olmayı “imkânsız” olduğunu söylerken, gelecekten de umudu kalmadığını belirtiyor.
Konut sahibi olmanın günden güne daha zor bir hale geldiğini düşünen gençler, “Konut sahibi olmak bugünün koşullarında hayal… Ya bir müddet ev sahibi olamamayı sindirip kirada yaşayacağız, ya da bu ülkeden göç edeceğiz” diye görüş bildiriyor.
Düşüncelerini aktaran sektör temsilcileri ise, genç neslin konut sahibi olması konusunda ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyerek, hükümetin adımlar atması gerektiğini ifade etti.
Sektör temsilcileri ne dedi?
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer:
“Sosyal konut projesi ürettik, siyasi istikrarsızlık nedeniyle ileriye gidemedik”
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, geçmişte özellikle gençlerin ev sahibi olabilmesi için bir kooperatif kurduklarını ancak ülke siyasetinde yaşanan istikrarsızlık sonucunda bunun sadece kâğıt üzerinde kaldığını söyledi. YENİDÜZEN’e konuşan Gürcafer, kendilerinin bu sorunu çözmek için tek başlarına yetmediğini, yeni kurulan hükümetin de bu konuda gerekli adımları atması gerektiğini belirtti. Gürcafer şöyle devam etti: “Gençlerin ev sahibi olmaları konusunda geçmişte ciddi çalışmalar yaptık ve bir proje ürettik. Ancak ülkemizde son dönemde yaşanan siyasi istikrarsızlık bunu geliştirmeye yetmiyor. Biz tek başımıza yetmiyoruz, devletin desteği de günün sonunda şart oluyor. Böyle bir projenin hayata geçmesiyle birlikte 50-60 bin Sterlin olan bir konut fiyatı 25 bin sterline kadar inebilecek. Bunları konuştuk ve kısa sürede hükümetten de bir destek bekliyoruz. Gerçek şu ki, bu ülkedeki sorun sadece konut sorunu değil. Ülkemizde işsizlik var, açlık var, kimliğimizin ve kültürümüzün kaybolması var. Silkelenip kendimize gelmezsek ülkede her şey elimizden gidecek. Ülkemize, gençlerimize sahip çıkmak için elbirliği vermek zorundayız.”
Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur:
“ ‘Bütçe yetersizdir’ diyerek, bir çalışma yapmamak sorunu çözmez”
Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur, devletin desteğiyle projeler yapılması ve hayata geçirilmesi konusunda çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Sungur şöyle konuştu:
“Ülkemizdeki anayasa ve yasalar vatandaşlarımıza barındırma konusunda görevde bulunan hükümetlere bir emir veriyor. Ancak bütçede açık verilmesi bunu zorlaştırıyor. Dolayısıyla sosyal konulara eğilim ir türlü gerçekleşemiyor. Bu noktada yapmamız gerekenler var. Bizim kendi kaynaklarımızla, devletin de desteğiyle projeler hayata geçirmemiz gerekiyor. Türkiye’nin kapısı bugüne kadar hep maaşları ödeyebilmek için çalındı. Halbuki böylesi bir proje ve ciddi çalışmalarla Türkiye’nin kapısı çalınsa, bu konudaki mağduriyet giderilir. İkinci bir husus, insanlarımızın ihtiyat sandığında bulunan parasıyla uzun vadeli borçlandırmalar yaparak, konut sahibi olmaları konusunda kolaylıklar sağlanabilir. ‘Bütçe yetersizdir’ diyerek, konu hakkında bir çalışma yapmamak sorunu çözmez. Eğer üretirsek, yapacak çok şey vardır…”
Gençler ne dedi?
Buse Apel: “Hayal ettiğimiz evlerden almak söz konusu değil, 1+1 apartman dairesine razı olacağız”
“Şu anda bu koşullar içerisinde hayal ettiğimiz evlerden almak söz konusu bile değil. En küçük, 1+1 apartman dairesine bile razı olmak zorunda kalacağız”
“Ben şu anda İngiltere’de bir doktora yapıyorum ve ne yazık ki geleceğim konusunda bir öngörüm yok. Şu anda bu koşullar içerisinde hayal ettiğimiz evlerden almak söz konusu bile değil. En küçük, 1+1 apartman dairesine bile razı olmak zorunda kalacağız. Eskiden aile de yardımcı olabiliyordu ancak şu anda öyle bir durum da yok. Marketten bile alışveriş yapmaya bu kadar korkuyorken, ev sahibi nasıl olacağız? Ben açıkçası “Bu ülkede bir umut yok, hiçbir şey düzelmeyecek” diyenlerden değilim. Ben bu ülkeden göç etmek istemiyorum. Bunun için de ses çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. “Bir umut yok” deyip, susmak yerine bir mücadeleye ortak olmamız lazım. Hükümetin her şeyden önce iş olanaklarına odaklanması gerektiğini düşünüyorum. Günümüz şartlarında kendi imkânlarıyla bir hayata atılması çok zor görünüyor. Bir devlet desteği kesinlikle şart.”
Nesrin Cambaz: “Bir genç olarak bu ülkede nasıl barınabileceğimden gerçekten şüpheliyim”
“Bir genç olarak bu ülkede nasıl barınabileceğimden gerçekten şüpheliyim. Devletin bize sahip çıkmasını ve bu yönde bir politikalarının olmasını istiyorum”
“Ben bir gencim, yurt dışında zor şartlarda öğrenim gördüm. Gönlümüz bu ülkede her şeyin çok farklı olmasını ister ama bu ülkede, bu koşullarda yaşamak gerçekten çok zor. Ülkemizde bir sistemsizlik var ve hiçbir şey gençlerin yararına değil. Her açıdan Avrupa’ya kapalıyız, kullandığımız Türk Lirası her gün biraz daha değer kaybediyor ve elimizden bir şey gelmiyor. Açık söylemek gerekirse ben bir genç olarak gelecek için umutsuzum. Geceleri başımı yastığı koyduğum zaman nasıl ev alabileceğim konusunda ben hep düşünürüm. Bize hep eskiler anlatılır ama bu zaman bambaşka bir zaman… Bir genç olarak bu ülkede nasıl barınabileceğimden gerçekten şüpheliyim. Devletin bize sahip çıkmasını ve bu yönde bir politikalarının olmasını istiyorum. Bizim alım gücümüzü koruyacak politikalar geliştirilmeli. Yoksa her gün daha da karanlık… Devlet tarafından yapılabilecek en küçük bir yardım bile biz gençlere çok büyük katkısı olur.”
Hüseyin Öksüzoğlu: “Ya bir müddet ev sahibi olamamayı sindirip kirada yaşayacağız, ya da bu ülkeden göç edeceğiz”
“Bizim neslimiz, ya bir müddet ev sahibi olamamayı sindirip kirada yaşayacak, ya da bu ülkeden göç edecek. Bizden sonraki neslin hiçbir şeyi olamayacağı için çocuklarımıza bırakabilecek bir şeyi olmayacak”
“Bizden birkaç nesil öncesine kadar bir arsanın içerisine ev yapma mantığı vardı, günümüzde bu değişti. Bizden bir nesil öncesi de, bir şekilde bir apartman dairesi satın almaya dönüştü. Türk Lirası’nın ciddi oranlardaki değer kaybıyla birlikte bizim neslimiz bunu da kaybetti. Bizim neslimiz yüksek ihtimalle kendi kriterlerine uygun bulabileceği en küçük apartman dairesini kiralama yoluna gidecek. Kirada yaşamak kimsenin istemediği bir şey değil. Çünkü ağırlaşan tüm koşullar kirada yaşayan için iki katı artar olacak. Her şeyden önce arkasından bırakabileceği bir ev olmayacak, ay sonu kirayı denkleştirme konusunda her zaman kaygı duyacak. Bizim neslimiz, ya bir müddet ev sahibi olamamayı sindirip kirada yaşayacak, ya da bu ülkeden göç edecek. Bizden sonraki neslin hiçbir şeyi olamayacağı için çocuklarımıza bırakabilecek bir şeyi olmayacak. Bu durum, gençler için işin içinden çıkılmaz bir durum. Şu anki ekonomik durum, hepimizin üzerinde bir yük oluşturuyor. Bu sadece gençlerin veya benim sorunum değil, hepimizin sorunu. Sosyal konut gibi ciddi bir proje bu yükü bir nebze de olsa katkı koyar düşünüyorum.”
Ahmet Özlüses: “Gençler için konut sahip olmak kesinlikle hayal”
“Aile desteği olmadan bu dönemde kesinlikle bir gencin kendi çabalarıyla bir ev sahibi olması mümkün değil. İnsanın en temel haklarından biri barınma hakkıdır ve bu hakkı elde edinmek için hayatımızın büyük oranında borç ödemek zorunda kalıyoruz”
“2018 yılında ev yapmaya başladım ve bugüne gelene kadar ekonomik yönden çok zorluklarla karşılaştım. Şu anda henüz evimi de bitiremedim. İnşaata başladığım dönemle şu andaki fiyatlar arasında 4-5 katı kadar fark var. Fiyatlar döviz endeksli olarak artıyor ama döviz biraz değer kaybetse bile etikete yansıyan fiyat kesinlikle düşmüyor. Türk Lirası kazanıyoruz ama hırdavatçıdan aldığımız bir en küçük bir fırça bile dolar üzerinden satılıyor. Aile desteği olmadan bu dönemde kesinlikle bir gencin kendi çabalarıyla bir ev sahibi olması mümkün değil. İnsanın en temel haklarından biri barınma hakkıdır ve bu hakkı elde edinmek için hayatımızın büyük oranında borç ödemek zorunda kalıyoruz. Bu sorunları bizim tek başımıza çözmemiz mümkün değil. Ben bir şekilde ailemden destek alıyorum ama ailesinden destek alamayan insanlar da var. Muhtemeldir ki, bizim çocuklarımız için de bu sorunlar artarak devam edecek. Bu ülkede kesinlikle devlet veya belediye destekli sosyal konut projeleri yapılmalı, gençlerin bu sorunu çözülmelidir. Çünkü gençler için konut sahip olmak kesinlikle hayal oldu. Bu şartlarda çocuğuma bırakabileceğim tek şey borcum olur. Çünkü koşullar bir gelecek kurmamıza en büyük engeldir.”
Arif Soykök: “Sebze-meyve bile alamazken, nasıl ev sahibi olacağız?”
“İki asgari ücretli gencin hem borç ödemesi, hem de geçinmesi imkânsız... Eskiden insanlarımız 3+1 gibi bir eve sahip olabiliyordu. Şu anda 1+1 daire alabilen insan bile çok şanslıdır. Özellikle bu dönemde sebze-meyve bile alamazken, nasıl ev sahibi olacağız?”
“Ben bir genç olmamın yanında aynı zamanda bir inşaat mühendisiyim ve bu konuyla ilgili oldukça bilgi sahibiyim. Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybı, maaşımızın da Türk Lirası olması konut sahibi olma konusunda biz gençleri sıkıntıya sokuyor. Bugün, bir aile desteği olmadan hiç kimse konut sahibi olamıyor. İki asgari ücretli gencin hem borç ödemesi, hem de geçinmesi imkânsız... Eskiden insanlarımız 3+1 gibi bir eve sahip olabiliyordu. Şu anda 1+1 daire alabilen insan bile çok şanslıdır. Özellikle bu dönemde sebze-meyve bile alamazken, nasıl ev sahibi olacağız? Bu noktada devletin biz gençlere destek çıkması, sosyal konut alanları açması lazım. Aksi takdirde gençler birer birer göç edecek.”
Hasan Avlık: “4 buçuk yıldır borcumu ödüyorum şu anki borcum 800 bin TL…”
4 buçuk yıldır borcumu aksatmadan ödüyorum ama şu anki borcum 800 bin TL… Sadece bir ev değil, bir araba almak bile lüks haline geldi ve açıkçası gelecekten umutlu değiliz”
“Ben bir evim olsun hayaliyle gidip bir apartman dairesi satın aldım. O zamanki şartlarla ödeme gücümüz ancak dövize yetiyordu. Çünkü o dönemde dövizle borçlanmanın şartları günü birlik daha iyi durumdaydı. Ben de borçlandım ve Türk Lirası’nın bu kadar değer kaybetmesiyle birlikte borcumuzu ödeyemez hale geldim. 4 buçuk yıldır borcumu aksatmadan ödüyorum ama şu anki borcum 800 bin TL… Sadece bir ev değil, bir araba almak bile lüks haline geldi ve açıkçası gelecekten umutlu değiliz. Bir an önce bir mücadele içerisine girip, en azından fahiş rakamlarla değil de, rakamları ödeyebilecek kadar noktaya getirebiliriz. Bununla ilgili bir dernek kurduk ve çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.”