Bir alkol tartışmasıdır da gider.
Yok içtim, yok içmedim, yok getirdim, yok getirmedim.
Karşılıklı suçlamalar, "şeffaflıktan" uzak karakterler, "özür" dileme baskısı, ayıp ettin havası...
Dedik ya bir alkol tartışmasıdır da gider, Gönyeli Spor Kulübü ile Gençlik Dairesi Müdürü Gencay Eroğlu arasında...
***
Gönyeli, Gençlik Dairesi Müdür Gencay Eroğlu'nun kendilerinden özür dilemesini istiyor.
Kulüp Başkanı Mustafa Çavuşoğlu, "Alkol alan futbolcuyu kulüpten atarım diyor.
Sonra "Kantara kampına alkolü ben getirdim. Ben içecektim" deyip tere yağından kıl çekmeye çalışıyor.
Şimdi bu sözlerden şu sonuç çıkar.
Bir, Gönyeli'nin Kantara Kampı'nda alkol vardı, iki başkan alkol alan futbolcusunu kulüpten atabilir mi?
Çünkü alkol almayan yok ki bu ülkede.
Futbolcu da olsa, sporcu da olsa alkol mutlaka alınır.
***
Kantara bir gençlik kampıdır.
Alkol bulundurulması yasaktır.
Gencay Eroğlu'nun avukatlığını yapacak değilim.
Ama, birşey yasaksa yasaktır.
Bunun lamı cimi olmaz.
Başkan alkollü içecek alacaksa, kendini bağlar.
Kampta alkol bulundurmak yasak olduğunu bilerek bu işe girişmek de kamuoyunu.
***
Olayın bir başka boyutu ise Gençlik Kampları'na alkol sokulmasının yasak olduğunu bilen orada çalışanların, Gönyeli Spor Kulübü Başkanı Çavuşoğlu'na yardımcı olma iddiası.
Çalışanlar, Çavuşoğlu'na izin vermiş alkollü içecek için.
Ve alıp saklamışlar buz dolabına...
Gençlik Dairesi Müdürü Gencay Eroğlu, alkol konusunda gösterdiği hassasiyeti, bu noktada gösterecek mi?
***
Sonuç, Gönyeli'nin Kantara Kampı'nda alkol vardı. Bunu başkan kendisi itiraf etti.
İster başkan getirsin, ister yönetici.
Alkolü gizleme işini gençlik kampı çalışanları sağlamış.
Bir tarafta "spor kulübü" başkanı, diğer tarafta "gençlik kampı çalışanları ve/veya eğitmenleri."
Üzerinde durulması ve araştırılması gereken nokta burası.