Bizde hesap 'toplu' ödenir. Ya da 'ödenirdi' diyelim, daha doğru olur.
Ekonomik şartlar bu huyumuzu da büyük ölçüde değiştirdi. Artık genellikle herkes kendi yediğini içtiğini ayrı ödüyor.
'Alman usulü' yani...
Hatta hep söylenir: Evli çiftler bile yemeğe çıktığında herkes ayrı ayrı ödeme yaparmış!
Bizde böyle bir davranış biçimi 'ayıp' olmanın ötesinde kavgaya yol açabilir, hatta 'boşanma sebebi' bile olabilir.
Kültür farkı böyle bir şey işte...
Herkes yoğurdu farklı yiyor. Hoş, her yerin yoğurdu da farklı zaten...
Bizim ‘kaymaklı yoğurt’ mesela... Amerikalılar uzaya gittiler belki ancak bizim gibi koyun sütünden yoğurt mayalamayı öğrenemediler!
Tabii ki ileride öğrenebilirler. Öğrenmenin yaşı da yok, dini, dili ırkı da...
Yeter ki niyet ve imkan olsun...
ÜCRETSİZ EĞİTİM ÜLKESİ
Öğrenme demişken, 'Alman usulü' öğrenmeden bahsedelim biraz...
Yani Alman eğitim modelinden...
Neler biliyoruz Almanya'daki eğitimle ilgili?
Mesela okulların ücretsiz olduğunu biliyoruz.
Anaokulundan üniversiteye kadar, tek kuruş harç ödemiyor hiç kimse...
Kitaplar ve okul gereçleri de devlet(ler) tarafından karşılanıyor.
Hem merkezi, yani federe devlet, hem de yerel, yani federal devletler eğitimi 'en ciddi görev' olarak görüyorlar.
16 ayrı devlet var Almanya'da ve her federe devlet birçok konuda kendi kararlarını kendisi veriyor. Almanya Federal Devleti Anayasası'nın federe devletlerin yetkisine bıraktığı alanlardan biri de eğitim... Her devlet kendi eğitim sistemini kendisi oluşturuyor. Yani 'eğitimde birlik' yok Almanya'da...
Elbette koordinasyon var. Bütün devletlerin uyduğu ortak kurallar da var ve bunlara oybirliğiyle, tüm devletler beraber karar veriyor.
Federasyonların en önemli özelliklerinden biri de bu zaten: Merkeziyetçi değil, adem-i merkeziyetçilik uygulanıyor. Kimi yetkiler merkeze,
kimileri de kanatlara ait...
BERLİN’DE TEMSİLCİLİK
Yine de -doğrusunu söylemek gerekirse- geçen haftaya kadar Almanya'da federal devletlerin başkent Berlin'de birer 'temsilciliği' olduğunu
bilmiyordum.
Sadece ben değil, birlikte seyahat ettiğim ve çok büyük çoğunluğu eğitimci olan Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum arkadaşlar da böyle bir bilgiye sahip değildiler.
Doğu ve Batı Almanya'nın yeniden birleşmesi sonrasında başkent yapılan Berlin'de, yabancı büyükelçiliklerin yanı sıra Almanya’nın 16 farklı
eyaletini temsil eden insanların çalıştığı temsilcilik binaları var.
Baden-Württemberg Temsilciliği bunlardan biri...
Ülkenin güney batısında yer alan, 11 milyon insanın yaşadığı devlet adına bir temsilci ve federal bakanlıklarda kendi devletlerini temsil eden farklı bakanlıklardan görevliler var binada…
Steffen Straube Kögler bunlardan biri…
Kögler, Baden-Württemberg Devleti'ni Federal Almanya Eğitim Bakanlığı'nda temsil ediyor.
Temsilcilerin 'diplomatik hakları' yok, ama bizim bakış açımızla 'Alman başkentinde Alman Büykelçiliği' gibi kurumlar olması biraz garip geliyor bize...
Sonra -biraz geç de olsa- 'jeton' düşüyor: Sahi, Federal Kıbrıs'ta da böylesi yapılanmalar olmayacak mı?
Çözümü görmeye ömrümüz yeterse tabii!..
(DEVAM EDECEK)
Fotoğraflar:
6 PARÇALI FEDERASYON- Kulağımız hep ‘iki bölgeli’ olanına alıştı ama Almanya Federasyonu’nda tam 16 parça var. Her bir eyalet ayrı başkente, parlamentoya ve hükümete sahip… Ayrıca her bir eyaletin kendine özgü bayrağı da var.
YIKILMIŞ DUVAR- Kenti ikiye ayıran ve ‘soğuk savaşın sembolü’ haline gelen meşhur duvar yıkıldıktan sonra Berlin Almanya’nın başkenti oldu. Savaşın ve bölünmüşlüğün acılarını anımsatsın diye duvarın kalıntıları yer yer korunuyor.