Ertuğrul SENOVA
Türkiye – Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından pek çok uzmanın, “Kıbrıs’ta da deprem bekliyoruz” yönündeki açıklamaları yurttaşı tedirgin etti, yaşam sürdükleri binaların depreme karşı dayanıklılığını tespit edebileceği söylenen testlere yönelik talep yüzde 100’ün üzerinde arttı.
Binaların dayanıklılığına ilişkin analizleri yapan İnşaat Mühendisleri Odası laboratuarında telefonların susmadığı, görevlilerin iş yapamaz hale geldiği ifade ediliyor.
YENİDÜZEN’e konuşan mühendisler, binaların depreme karşı dayanıklılığını tespit edebilen bir testin bulunmadığını, “binanın deprem gibi bir kuvvet karşısındaki performansını tespit edebilen” analizler yapıldığını belirtti; bu çalışmaların ücretlerinin ise binadan binaya değiştiğini vurgulayarak asgari bir ücret söylemenin yanlış olacağına dikkat çekti.
İnşaat Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Abdullah Ekinci, binaların dayanıklılığına ilişkin analizlere yönelik talebin “inanılmaz” derecede arttığını belirterek, “Talep inanılmaz oranda arttı. Laboratuarda telefon durmuyor. İlgili arkadaş telefonlara bakmaktan iş yapamaz hale geldiğini söyledi” dedi.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Eski Başkanı Seran Aysal ise, analizi ise 30 yaş üstü binalar için önerdiklerini belirtti, performans analizlerine ilişkin ücretlendirmenin binadan binaya değiştiğini vurguladı.
İMO Genel Sekreteri Abdullah Ekinci:
“Telefonlar susmuyor”
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Sekreteri Abdullah Ekinci, binaların dayanıklılığına ilişkin analizlere yönelik talebin “inanılmaz” derecede arttığını belirterek, “Talep inanılmaz oranda arttı. Laboratuarda telefon durmuyor. İlgili arkadaş telefonlara bakmaktan iş yapamaz hale geldiğini söyledi” dedi.
“Ücretlendirme, metrekareye göre değişiyor”
Ekinci, bina analizlerine ilişkin asgari bir fiyat ortaya koymanın mümkün olmadığını, bu gibi analizlerin ücretlerinin metrekareye göre değiştiğini, birim maliyetlerin İMO’nun web sitesinde yer aldığını söyledi.
Söz konusu testlerin binaların metrekarelerine, yaşlarına göre değiştiğini anlatan Ekinci, “Bazılarından daha çok, bazılarından daha az örnek almamız gerekiyor. Bu nedenle net bir fiyat yok. Değerlendirme teknikleri var” dedi.
Hızlı ön değerlendirme teknikleri…
Farklı ülkelerde “hızlı ön değerlendirme” teknikleri uygulandığını, bu tekniklerin “Nitelikli bir çalışmaya gerek var mı, yoksa bina güvenli mi?” gibi sonuçlar ortaya koyduğunu ancak bu sonuçların bazılarının yüzde 70, bazılarının ise daha az yüzdelikte gerçeklik oranına sahip olduğunu belirten Ekinci, “Bunlar bir araştırmadır ve çıkan sonuç kesinlikle doğrudur diyemeyiz” şeklinde konuştu.
Kıbrıs’ın kuzeyindeki mevzuat…
Kıbrıs’ın kuzeyindeki mevzuatta, bir inşaat mühendisinin sahaya çıkıp binayla ilgili gözlemler yaptığını, ardından ihtiyaç duyulması halinde laboratuar sürecini başlattığını ve örnekler alıp, kontroller gerçekleştirdiğini belirten Ekinci, “Performans analizleri bu kapsamda yapılır. Bilgisayar üzerinde bulunan değerlerle modeller, beklenen depremlere dayanıklı mı, bu soruların yanıtları tespit edilir” dedi.
KTMMOB Eski Başkanı Seran Aysal:
“Herkes, inşaat mühendisiyle tanışmalı”
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Eski Başkanı Seran Aysal, binalarla ilgili “depreme dayanıklılık testi” diye bir testin olmadığını söyledi. Aysal, binasının, deprem gibi bir kuvvet karşısındaki performansını tespit etmek isteyen insanların, binanın inşaat mühendisine müracaat etmesi gerektiğini belirtti. 1981 yılından bu yana inşa edilen tüm binaların inşaat mühendislerinin tespit edilebileceğini vurgulayan Aysal, “Herkes, inşaat mühendisiyle tanışmalı” diyerek, 1981 öncesinde yapılmış binalar için farklı mühendislere başvurulabileceğini, çünkü kayıtlara ulaşmanın neredeyse mümkün olmadığını belirtti.
Binayı yapan mühendisin, kendi tasarımını inceleyip, gözlemsel olarak projeye uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığını değerlendirebileceğini anlatan Aysal, mühendisin ülkedeki deprem yönetmeliğini de bildiğini, bu kapsamda performans analizi yapabileceğini söyledi.
“Sadece bir testle binanın dayanıklılığına ilişkin bir sonucun çıkması mümkün değildir”
Söz konusu analizin bina tipine göre değiştiğini, yapılan analizin ardından binanın performans seviyesinin güçlendirilmesi için çalışmalar yapılabileceğini aktaran Aysal, “Ama sadece bir testle binanın dayanıklılığına ilişkin bir sonucun çıkması mümkün değildir” dedi.
“Bina vizeliyse, mühendis kontrolü yapılmışsa, depremle ilgili çok da tereddüt etmeye gerek yok”
Aysal, eğer bir bina vizeliyse, mesleki denetimden geçmişse, mühendis kontrolü yapılmışsa, depremle ilgili çok da tereddüt yaşamanın gerekli olmadığını vurguladı. Aysal, “Mühendis, malzemesini ve binasını kontrol etmişse, bir sorun olmamasını öngörürüz” dedi.
“Performans analizini 30 yaş üstü binalar için öneriyoruz”
30 yaşın üzerindeki binalar için performans analizi önerdiklerini belirten Aysal, “Bunun nedeni, bizde 30 yıl önce deprem hesaplamalarının yapılması çok da zorunlu değildi. Bu hesaplama, mühendisin aldığı eğitimle ilgiliydi. Ortada yasal bir dayanak yoktu. Bazı mühendisler bunu yapardı. Ama bu hesaplamanın yapılmamasının bir problem olduğunu söyleyemem. Çünkü tasarım, kuvveti karşılayabilir” şeklinde konuştu.
“Ücretlendirme binadan binaya değişiyor…”
Performans analizlerine ilişkin ücretlendirmenin binadan binaya değiştiğini belirten Aysal, “Genellikle bina maliyetinin yüzde 1’i olarak hesaplanır. Ama bu rakam mühendisten mühendise, binadan binaya, sorundan soruna değişir. İstenecek ekstra testler ortaya çıkabilir. Bu testler, sözünü ettiğim yüzdeliğin dışındadır. Bu nedenle minimum bir rakam yoktur. Mühendis belki de ön analizden ücret bile istemeyebilir. Rakamsal boyutu çok değerlendirmemek lazım. Sen zamanında üstüne düşeni yaptın mı? Mühendisin ile tanıştın mı? Önemli olan bu. Mühendisiyle hiç tanışmadan bina bitmişse ortada bir sakat durum var diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
“Elin kırıldığında doktorun uyguladığı tedavi farklı olur, kalp sorunu yaşadığında farklı...”
Performans analizi sonucunda iyileştirilmesi gereken binalarla ilgili konuşan Aysal, bu konuda da asgari düzeyde bir ücretlendirme yapmanın mümkün olmadığını, bu konunun da tasarıma bağlı olduğunu belirtti.
Binaların iyileştirilmesiyle ilgili süreci, bir insanın doktorda tedavi görmesiyle aynı olduğunu belirten Aysal, “Elin kırıldığında doktorun uyguladığı tedavi farklı olur, kalp sorunu yaşadığında farklı...” ifadelerini kullandı.