“Şeffaflık” altın anahtardır.
Masumiyetin kapısını aralar ve böylece yaşadığınız ülkeye olabildiğince gökyüzü doluşur.
* * *
“Yurttaşlık”la ilgili yeni bir yasa hazırlanıyor.
Ben kendimi bildim bileli hep bir “taslak” vardır.
Adanın bütünü “yurttaşlık” meselesinde sabıkalıdır.
O nedenle kuşkum da büyük korkum da...
Bu tasarının detayları niye paylaşılmıyor, en azından temel prensiplerini niye bilmiyor ve niçin sorgulayamıyoruz?
Epeyce yuvarlak sözcükler aylardır yinelenip, duruyor.
Bakanımız çok güler yüzlü, konuşkan, ne zaman “bir ara şu yurttaşlık tasarısını konuşalım” desek, gülümsüyor ama sonuç aynı.
Sır küpü!
İyi de bu kimin sırrı?
* * *
Ne “pişiriyorsanız” bu ülke içindir ve biz gazetecilerin tek bir görevi vardır, toplumu aydınlatmak!
Işığı gizlemezseniz eğer...
* * *
Biliyorum, bunlar “nazik” konu!
Kimseler söylemese dahi adım kadar eminim, Türkiye’yle görüşmelerde “masa”nın dört ayağından biri oluyor, her daim…
Öyle de...
Bilgi yoksa sansasyon vardır, şeffaflık yoksa karmaşa!
* * *
Avrupa Birliği bir anket yayınladı.
Çok samimi söylemem gerekirse, bana “medya mı daha kirli, siyaset mi” diye sorsanız, “hep birlikte kirleniyoruz, aynı teknede” derim.
Pek çok gazeteciyi, özellikle de takım arkadaşlarımı tenzih ederek söylüyorum, ancak, gerçek bu...
Yine de…
Siyasetle basını yan yana getirdiğiniz zaman fark “açıklık ve sahicilik” noktasında ortaya çıkıyor.
Anket demiştim ya…
28 ülkeden ayrı olarak “Kıbrıs Türk toplumu”nu da sorguluyor Avrupa Birliği...
% 60’ı memnun halkımızın...
Kıbrıs Cumhuriyeti’nde bu oran
% 85, Avrupa ortalaması % 88.
Bulgaristan ve Yunanistan’dan daha iyiyiz.
Ve evet, biraz da fazla karamsarız.
* * *
Ankette bir de “güven” sorusu var.
Basına güven % 45, siyasete % 16.
Gülümsemek yetmiyor.