“Amacım ailemi gururlandırmak”

“Amacım ailemi gururlandırmak”


Eren Şişik

Voleybolda gencecik bir yıldız… İsmi Zalihe Postacıoğlu… Son yıllarda ülkenin yetiştirdiği en önemli voleybolcular arasında yer alan bir yıldız adayı. Henüz 16 yaşında olmasına rağmen gerek okul takımında gerekse de kulüp takımında başarıların altına imza atmış bir isim. Sporculuğunun yanı sıra karakteriyle, duruşuyla ve çevresine gösterdiği saygıyla her zaman rakiplerinin bir adım önünde…

8 yıldır voleybol topuyla haşır neşir olan, ailesinin tam desteğini arkasına alıp varını yoğunu onları gururlandırmaya adayan ve bu 8 yılda 9 şampiyonluk yaşayarak önemli bir başarının altına imza atan Zalihe Postacıoğlu ADRES KIBRIS dergisine özel bir röportaj verdi…

Voleybola başlama hikâyesinden, bugünlere geliş sürecine kadar birçok konuya değinen genç voleybolcu, Çamlık’tan DAÜ’ye varan transfer sürecini de ADRES KIBRIS okurlarına anlattı. Lise takımındaki başarılarıyla da adından söz ettiren Zalihe kendisine örnek aldığı ismin babası olduğunu ve babasının voleybol kariyerinde çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.


Voleybola ne zaman ve nasıl başladın?
Voleybola ilk olarak ilkokul 2’nci sınıfta ailemin beni voleybol okuluna göndermesi ile başladım. İlkokul 3’üncü sınıfta da voleybol takımına alınmam benim için ilk oldu. Ailemde çok voleybolcu var. Ama özellikle annemin ve babamın eski voleybolcu olması beni daha çok bu spora itti.

Bize bugüne kadarki kariyerinden bahseder misin?
8 yıldır voleybol oynuyorum. İlkokul 3’de ilk kez okul takımına girdim. 4’üncü sınıfta ilk şampiyonluğumu yaşadım. Daha sonra ilkokul hayatım sona erdi ve ortaokula geçtim. Burada da okul takımında yer aldım ve 2 sene üst üste şampiyonluk sevinci yaşadım. Orta 3’e geldiğimde okul takımının kaptanlığını yaptım. Burada gösterdiğim performansla o dönemki adıyla Mağusa Gençlik Merkezi (MAGEM)’e transfer oldum. Kulüp takımındaki maceram da burada başladı. Yine aynı yılın başında ilk kez plaj voleyboluna da katıldım ve orada da oynama şansı elde ettim. 8 yıllık kariyerimde 9 şampiyonluk yaşadım.

Milli Takım serüvenin ve Çamlık’taki günlerin nasıldı?
Çok zor bir dönemden sonra MAGEM antrenörü Özkan Eser sayesinde adımı duyurarak lig maçlarında ismimi duyurmaya başladım. O sezonun ardından Kuzey Kıbrıs Yıldız Milli Takımı’na da seçildim. Lise 1’e geldiğimde kulüp takımında forma giydiğim Yıldızlar ve Gençler Ligi’nde şampiyonluklar yaşadım. Bu başarı iki yıl üst üste sürdü. Geçtiğimiz yıl eski adıyla MAGEM yeni adıyla Çamlık’ta Yıldız Kız takımı kaptanlığı ve bunun yanında Yıldız Milli Takımı’nın da kaptanlığını yaptım. Bu benim için gurur vericiydi. Milli takımda çok uzun bir süredir ulaşılamayan bir başarıya ulaştık ve çeyrek finali geçerek yarı finallerde boy gösterme şansı yakaladık. Bu sezonun başında da Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ)’ne transfer oldum.

Namık Kemal Lisesi’nin bu yıl voleyboldaki şansı nedir?
Namık Kemal Lisesi’nde okuyorum ve orada da çok iyi bir takımımız var. Son iki yıldır kupanın bir ucundan tutuyoruz ancak kazanamıyoruz. Ancak bu yıl o kupayı çok istiyoruz ve alacağımıza da yürekten inanıyorum. Bu doğrultuda da antrenmanlarımızı sıklıkla sürdürüyoruz. Bu yıl hiç olmadığı kadar iddialı bir NKL takımı var. İnşallah bu iddiamız kupa ile taçlanacak.

İDOLÜM BABAM

Sezon başında Çamlık’tan DAÜ’ye transfer oldun. Süreç nasıl gelişti?
Transfer sürecim duygusal açıdan çok zor geçti. Çok ani bir kararla transfer kararı verdim diyebilirim. Ailemden tam anlamıyla destek aldığım bir dönemdi ve eski takımım Çamlık’la iyi ilişkilerde ayrıldığımız için bonservisim konusunda çok zorluk çıkmadı. Şu an DAÜ’deyim ve burada çok mutluyum. Kendimi her daim geliştirmeyi burada da sürdüreceğim.

Senin için voleyboldaki en önemli ve ‘idolüm’ dediğin isim kim?
Benim için voleyboldaki en önemli isim kesinlikle babam. Benim yaşlarımdayken isminden çokça söz ettiren; her zaman sevilen, sayılan bir adam olduğu için o benim idolüm. Bu alanda benim için en önemli isim tartışmasız o.

En beğendiğin voleybolcular kimler?
Kıbrıs’ta gerek oyunu gerekse de sporcu kişiliğiyle en beğendiğim isim kadınlarda Melis Üngör Çıdamlı, erkeklerde de Kemal Şah. Dünyada ise oyununu dikkatle takip ettiğim ve yakından izlediğim oyuncu Kim Yeon Koung.

Kendini nasıl bir sporcu olarak görüyorsun? Kariyerinde olmazsa olmazın nedir?
Kendimi aşırı hırslı ve sabırlı bir sporcu olarak görüyorum. Bana göre bir sporcunun olmazsa olmazı sporcu kimliği ve karakteridir. Her zaman oyunum ve kişiliğimle ön plana çıkmayı tercih ederim ve çalışmalarım da hep bu yönde olacak. Aynı şekilde benim gösterdiğim saygıyı diğer sporculardan da beklerim. Bu alanda olmazsa olmazım ne diye sorarsanız kesinlikle takım arkadaşlarımla olan bağımdır. Buna çok önem veririm ve herkesle de iyi anlaşan biriyim.

TOTEM İÇİN ÖZEL ŞARKILAR

Maçlara çıkarken özel bir uğurun var mı?
Maçlara çıkmadan önce totem olarak dinlediğim özel şarkılarım var. Bir de maçtan önceki gece formamı mutlaka sabah uyandığımda göreceğim bir yere koyarım.

Ailenin voleybol oynamana bakış açısı nasıl?
Ailem voleybol oynamam konusunda bana tam destek veriyor. Bu da beni bu spora daha çok itiyor ve onları gururlandırmak, onları mutlu etmek için daha fazla çalışmamı sağlıyor. Ailemin beni bu denli desteklemesi benim açımdan çok iyi bir şey.

En büyük hayalin nedir?
İlerleyen yıllarda yükseköğrenimimi spor üzerine yapıp her zaman hayalim olan bir spor tesisi kurma düşüncesi içindeyim. Sadece voleybol değil, sporun farklı branşlarıyla da ilgilenmek ve insanların spor alanı içerisinde yer almasını sağlamak için alternatif sporların da yer aldığı bir spor tesisi kesinlikle benim en büyük hayalim.

Ülkedeki voleybol hakkındaki düşüncelerin nedir?
Ülkede altyapı çalışmalarının daha fazla artması gerektiğini ve takım sayılarını artırma adına çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’de liglerde yer alan ve yılda bizden kat kat daha çok maç yapan takımlarla aramızdaki farkı bugünlerde daha da görür olduk. Bence buradaki takım sayısı ve altyapılardaki oyuncu sayısı arttıkça rekabet de artar. Bu da ülke sporcusunun daha başarılı olmasını sağlar. Her maçın zor ve çekişmeli geçmesi bu sporun daha çekici olmasını, oyuncuların daha rekabetçi olmasını ve seyircilerin de tribünden zevk almasını sağlar.

Dergiler Haberleri