Sanıkların kendilerine itham edilen suçları kabul etmesi ardından dava avukatının “Afrika gazetesinin penceresinden eylemcilere el kol işareti yapılması nedeniyle tahrik oldular” iddiasına yönelik tanıklar dinlenmeye başlandı
Tanık olarak dinlenen Sanık Ahmet Türkmen: “Parmak verildiğini gördüm. Bundan dolayı daha çok tahrike kapıldım. Topluluğun içinden daha çok yuhalama geldi oradakiler heyecana kapıldı.”
Dava 12 Şubata ertelendi, sanıklar tutuklu kalmaya devam etti
Didem MENTEŞ
22 Ocak saldırısına dair davada Afrika gazetesinin balkonuna tırmanarak camları kıran Ahmet Türkmen, “camdan parmak verdiler” iddiasında bulundu, tahrik olduğunu söyledi.
Afrika gazetesinin balkonuna tırmanarak camlarını kıran, binaya taşlar ve sopalar atan sanıklar ile ilgili yargı süreci devam ederken, sanıklardan Ahmet Türkmen i “tahrik” iddialarıyla ilgili kendini savundu:
“Normal protestomuzu yapıyorduk. Bir ara Afrika'nın anıta bakan balkonun sağ perdesinin arkasından el kol hareketlerinin yapıldığını gördük. Parmak verdiğini gördüm. Bundan dolayı daha çok tahrike kapıldım. Topluluğun içinden daha çok yuhalama geldi oradakiler heyecana kapıldı. Ondan sonra Afrika Gazetesi'ne tırmandım. Esas amacım protesto etmekti, kesinlikle dehşet verici hareket yapmaya gitmedik…”
Geçen duruşma sanıkların suçlarını kabul etmesi ardından dava avukatının “Afrika gazetesinin penceresinden eylemcilere el kol işareti yapılması nedeniyle tahrik oldular” iddiasına yönelik tanıklar dinlenmeye başlandı. Dünkü duruşmada 1’i sanık 2 kişi dinlendi, “tahrik” iddialarıyla ilgili şahadet verdi.
Mahkeme, mesai bitiminin aşılması nedeniyle tanıkların dinlenmesine kaldıkları yerden devam edilmek üzere 12 Şubat Pazartesi günü saat 10:00’a erteledi.
Tanıklar dinlenmeye başlandı
Merkezi Cezaevinde hükümsüz tutuklu olarak bulunan sanıklar Ümit Taş, Ahmet Türkmen, Bayram Ak, Mehmet İpek, Oktay Güney ve Abdülhadi Doğan yine geniş güvenlik önlemleri altında dünkü duruşma için Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne getirildi. Duruşma öncesi mahkeme avlusu ve salonu doldu taştı, fazladan sandalye konularak duruşmanın ayakta izlenmesine izin verilmedi.
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar huzurunda görüşülen davada, İddia Makamında Savcı Ayşe Kaymak Şadi ve sanıkları temsilen avukat Enver Öztürk mahkemede hazır bulundu.
İlk sözü avukat Enver Öztürk aldı ve sanık 5 olan Ahmet Türkmen'i yeminsiz şahadet vermek için tanık olarak dinletilmesini talep etti. Savcı Ayşe Şadi ise buna itiraz etti, olgular itibariyle sanığın yeminsiz beyan veremeyeceğini söyledi. Bunun üzerine avukat Öztürk, Ceza Yasası’nda sanığın yeminli veya yeminsiz beyan vermek hakkı olduğunu savundu. Mahkemede her iki tarafın taleplerini değerlendirerek, bu aşamada sanığın yeminsiz veremeyeceği görüşünde olduğunu dolayısıyla İddia Makamı'nın talebini haklı bulduğunu, savunma makamının talebinin reddedildiğini açıkladı.
Sanık: “Parmağı görünce çok tahrike kapıldım”
Bunun üzerine savunma avukatının ilk tanığı Afrika Gazetesi binasına tırmanan ve tabelaları söken sanık Ahmet Türkmen oldu. Türkmen, tanık kürsüsüne çıkarak, kendilerine el kol işareti yapıldığı gerekçesiyle tahrik olduğu iddialarına yönelik şahadet verdi. Türkmen, ilk olarak avukatın sorularını daha sonra da savcının sorularını yanıtladı.
Sanık, şahadetinde şunları söyledi: "Afrika gazetesinin 'Türkiye'nin işgalci' manşeti attıktan sonra 22 Ocak Pazartesi günü demokratik hakkımızı kullanmak için orada bulunduk. Ben de gittiğimde bir topluluk vardı. Anıtın batı cephesine bakan yerde dururdum. Normal protestomuzu yapıyorduk. Bir ara Afrika'nın anıta bakan balkonun sağ perdesinin arkasından el kol hareketlerinin yapıldığını gördük. Parmak verirken gördüm. Bundan dolayı daha çok tahrike kapıldım. Topluluğun içinden daha çok yuhalama geldi oradakiler heyecana kapıldı. Ondan sonra Afrika Gazetesi'ne tırmandım. Esas amacım protesto etmekti, kesinlikle dehşet verici hareket yapmaya gitmedik. El kol hareketi yapan erkek mi kadın mı görmedim, sadece parmak işaretini gördüm. O ana kadar bir şey yoktu, normal durum vardı"
Savcı: “Gözlüksüz 25 metre mesafedeki parmak işretini görmeniz ihtimal olamaz”
Sanık daha sonra kendisine gösterilen video görüntüleriyle ilgili sorulan sorulara yanıt vermeye devam etti. Türkmen, bir soru üzerine "ben orada gözlem yapmadım planlamış bir şey değildi o anki psikolojiyle direğe çıktım" dedi. Bunun ardından avukat, soruların davanın esasına girdiğini, “el kol hareketleri gösterilmesi sonarsına gidildiğini iddia ederek, itirazda bulundu.
Bunun üzerine Savcı Şadi, “onlar Afrika gazetesinin içindekilerin el kol hareketi yapmasından dolayı ayaklanma başladığını iddia ederken, benim olgularım da binanın kapısından girmelerine izin verilmediği için ayaklanmanın çıkması olduğudur” diyerek itirazın kabul edilmemesini talep etti.
Sorgulamaya devam eden Savcı, sanığa “parmak işareti yoktur” iddiasında bulunurken, Türkmen de “o sizin iddianız” dedi.
Savcı, bunun üzerine neden polise ilk beyanında ve yazılı dava tebliğinde “parmak işareti” ile ilgili bilgi vermediğini, ifadesinde de ne neden bundan söz etmediğini sordu. Türkmen de; “o an öyle bir düşünceye sahip olamadım. O psikoloji altında her şey aklıma gelmiyor. İfadem de polis yer kalmadığını, sığmayacağını söyledi” dedi. Savcı da bunun üzerine, “sen bunu şuan burada uydurdun” demesi üzerine, tanık Türkmen de “ hayır uydurmadım, anlattığım şekildedir” yanıtını verdi.
Savcı, sanık olan Ahmet Türkmen’e, “25 metre uzaktan parmağı nasıl gördün, oje var mıydı? ” diye sorması üzerine, “oje olup olmadığını bilmiyorum ama gördüm” dedi. Savcı, “o gün gözünüzde uzak gözlüğünüz olmadığınızı söylediniz. Gözünüzde gözlükleriniz olmadan 25 metre mesafedeki parmağı görme ihtimaliniz olamaz” demesi üzerine, sanık Türkmen “25 metre uzaktan ojeli parmak olup olmadığını göremem ama parmak işareti olup olmadığını anlayabilirim” dedi.
“Parmak işareti” iddiasıyla ilgili 23 Ocak’taki bir yazı emare oldu
Sanık Ahmet Türkmen’in ardından avukat Öztürk, ikinci tanık olarak 7 Ocak seçimlerinde Yeniden Doğuş Partisi’nden Güzelyurt milletvekili adayı olan Gökhan Saraç’ı mahkemeye dinletti. Saraç, 22 Ocak’taki olaylarda Afrika gazetesi içerisinde parmak işareti yapıldığını gördüğünü iddia ederek, bu olayı 23 Ocak’ta bir televizyon programında sunucuya sosyal medya üzerinden söylediğini, toplumu bilgilendirmek için bunu yaptığını savundu. Saraç, avukatın ve savcının sorularını yanıtlayarak, şöyle şahadet verdi: “ O gün Meclis’te yemin törenine gitmek için yoldan geçerken eylemi gördüm. Arabayı Meclisin arka tarafına park ettim. Eylem yerine giderek gözlemledim. İlk başlarda kalabalık yoktu daha sonra kalabalık oluştu. Islık ve sloganla atılıyordu. 10- 15 dakika oralarda takıldım. Önümde 2 bayan vardı, yukarı doğru el kol hareketi yapmaya başladılar. Yukarıda da perde aralanmış, yüzü görünmeyen birisi aşağıya parmağıyla işaret veriyordu, aşağıdakilerde yukarıya doğru. Daha sonra yukarıdaki el çekildi. Daha sonra orada daha çok hareketlenme oldu. Ondan sonra taş atmalar falan oldu sonra da adamın bayrak direğine çıktığını gördüm sonra da ayrıldım. 1 gün sonra Erkan Eğilmez’in programını izliyordum, orada bu konular tartışılıyordu. Orada katkı koymak için neden bu olayların çıktığına yönelik Erkan beye Facebook hesabına gördüklerimi anlattım. O da attıktan sonra programda okudu”
“Yazı mahkemeye ibraz edildi”
Saraç’ın şahadetinden sonra avukat Öztürk, söz konusu yazıyla ilgili bilgisayar çıktılı yazıyı mahkemeye emare olarak sundu. Savcı, bu yazının kim tarafından çıkarıldığını, ne zaman yazıldığını ve zamanın belli olmadığı gerekçesiyle itirazda bulundu. Avukatta tüm bu hususların belli olduğunu, sanığın cep telefonunda da yazının orijinalinin bulunduğunu aktardı.
Mahkeme de talebi ve itirazı değerlendirmek üzere kısa bir ara verdi, aradan sonra yazı çıktısının elektronik ortamdan çıkarıldığı gerekçesiyle emare olarak sunulmasına mani olmadığını belirterek, yazıyı emare 12 olarak kaydetti. Tanık Saraç, kendisine sorulan sorular üzerine şunları aktardı: “Evet 7 Ocak 2018’de YDP’den adaydım. Başkan Erkan Arıklı’yı görmek için o gün Meclis’e gittim. 9:30- 10:00’da Meclisin yanından geçtim. O esnada 50- 100 kişi vardı. Ben el kol hareketini gördüğümde çok kalabalık değildi. Afrika’nın ön tarafında balkona yakın pencereden parmak işaretini gördüm. Bayan mı erkek mi olduğu görmedim. Yüzünü görmedim. Bir kol gördüm ama sağ el mi sol el mi bilmem. Uzatıp elini çekti, anlık bir şeydi sonra perde geri kapandı. Pencereden 10- 15 metre uzaktaydım”
Dava 12 Şubata ertelendi
Yargıç Tacan Reynar, sorgulaması devam eden savcının mesai bitiminden dolayı davayı sonlandıracağını belirtti. Bunun üzerinde Savcı Ayşe Şadi, sanıkların tutukluluklarının devamını talep ederken, avukat Öztürk de yeniden sanıkların tutuksuz yargılanmalarını talep etti. Yargıç Reynar da tüm olguları değerlendirerek, bu noktada sanıkların tutuklu olarak yargılanmalarını uygun ve adil bularak, duruşmaya kalındığı yerden devam edilmek üzere 12 Şubat Pazartesi saat 10:00’a erteledi.
Meclis’teki olaylar dava konusu değil!
Öte yandan 22 Ocak’ta Afrika gazetesi önünde yaşananların ardından Meclis’e taşınan olayların dava konusu olmaması da dikkat çekti. İki sanığın ‘güvenliği’ aşarak Meclis binasının damına merdiven ile çıkıp, bayrak açmasıyla ilgili mahkemede hiçbir olgu yer almadı.
Dava sadece sanıkların Afrika gazetesine karşın yaptıkları eylemleri içerirken, Meclis ile ilgili hiçbir olguya yer verilmedi. Sanıklar sadece Afrika gazetesine ‘mülke tecavüz’ başta olmak üzere ‘kanunsuz topluluk’, ‘ayaklanma’,’mala zarar verme’, ’kasti hasar’ suçlarından yargılanıyor.