Anastasiadis başaracak !

Erdinç Gündüz

                        Anastasiadis başaracak !!!

Kendinden öncekilerde çok uğraşmıştı ama galiba Anastasiadis başaracak. Neyi mi ? Adanın ‘Taksim’inin tescilini.  Kesin olarak  ‘tarihe’ de geçer böylece.

Belli ki, siyasetin içinde olduğu bunca yıldır, anlamış gibi göründüklerinin, aslında hiç birini anlamamış.   Anlar gibi yapmış hep.

Anlamamış...

Eski düzene dönülemeyeceğini anlamamış...

Süslü sözlerle Türkleri ikna etmenin mümkün olamayacağını anlamamış...

Türklerin, 1963’lerden 1974’lere kadar geçen süreçte yaşadıklarını unutmalarının mümkün olmadığını anlamamış...

1974 savaşının sonucunda nelerin değiştiğini hiç anlamamış...

1974’den bu yana, Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların, birbirlerinden nasıl koptuklarını anlamamış...

Kuzeydeki nüfus yapısının, hızla nasıl değiştiğini anlamamış...Bu değişimin daha nelere yol açabileceğini hiç anlamamış...

Ve anlamadığı, yahut anlamak istemediği o kadar çok şey var ki, buralara sığdırmak olası değil.

“Aynen devam Sayın Anastasidis...Aynen devam... ‘Taksim’in Babası’ olacaksın bu gidişle. Daha ne olduğunu anlayamadan.”                                                         

 

 

Bir hayalimiz gerçekleşiyor

70’lerde, en büyük hayallerimizden biriydi.  “Acaba bir gün, şarkılarımızı, kemanlar, çellolar, nefeslilerden kurulu büyük bir orkestra eşliğinde söylemek nasip olacak mıydı ?”...  Bir yandan üretmeye devam ediyor, bir yandan da hayaller kuruyorduk. Hep takılırdı kafamıza. Acaba, Kıbrıs Türkülerimiz-Şarkılarımız nasıl olurdu, büyük orkestra eşliğinde...Bazı bestelerimiz nasıl aranje edilebilirdi, büyük orkestraya göre ?

İki kardeşimiz sağken malesef mümkün olamamıştı bu hayali gerçekleştirmek.

***

Ve şimdiler, o yılların hayali,  gerçek oluyor sonunda. Önümüzdeki Salı akşamı gerçeğe dönüşüyor yıllarca kurduğumuz bu hayal.  Sıla 4 konsere çıkıyor, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile birlikte.

***

Büyük bir teşekkür borçluyuz...  Öncelikli olarak, Sn.Cumhurbaşkanımıza, Müsteşarına, Özel Kalem Müdürü’ne... Ve hemen ardından da,  Mustafa Kofalı’ya;  şarkılarımızın orkestrasyonunu üstlenen ve Orkestra’yı yönetecek olan Ali Hoca’ya.. Ve tabii Orkestramızın tüm üyelerine...

Teşekküre başlamışken unutmamamız gereken dahaları var. Özel Orkestramızda yer alan, Cahit Kutrafalı’ya, Hüseyin Kırmızı’ya, Emre Çeker’e, Uğur Güçlü’ye, Erhan  Binici’ye ; Koristlerimiz, İnci Moreket Alicik’e, Simge Akdoğu’ya, Emre Pehlivan’a, Eril Cambaz’a... VE detay gibi görünen herşeyi ama herşeyi üstlenen Kutay Alicik’e de sonsuz teşekkürler.

***

Evet, konserimiz önümüzdeki Salı akşamı, YDÜ Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde saat 20.30’da başlayacak.  Ve biz, Sıla 4 olarak, 70’li yıllardan kalma bir ‘hayal’in gerçekleşmesini yaşayacağız. Hayalimizin önemli sahiplerinden Raif ve Aydın,  fiziken bizimle beraber olamayacaklar. Ama herhalde ‘bir yerlerde’ bizi izler ve aynı heyacanı duyar olacaklardır.

                                                           Sokak Ağzı

“Şu Lefkoşa’da, soldan, aradan, yandan, kaç mil hızla geçeceği hiç belli olmayan servis motosikletlilerine dur diyecek biri yok mu ? İlle de ölümlü bir kaza mı bekleniyor ?”

***

“BM’li uzmanlara çok acımaya başladım artık. Zavallılar, ne Rum’u anlayabiliyorlar ne de Türkü. Hala da uğraşıyorlar çözüm diye diye.”

***

“Yeni Düzen gazetesindeki Kuzey-Güney çarşı fiyatları listesine baktım dikkatlice.  Bize göre, sadece et ve tavuk daha ucuzmuş Güneyde.  Demek ki dedim, Güneyde, Kuzeydekinden daha fazla ‘Hayvan’ var. Anlatabildim mi bilmem ?”

***

“Dünya, askeri darbeler, sivil darbelerle çalkalanıyor. Savaş çığırtkanlığı yapanlar ayrı. Neye varacak bu işin sonu hiç bilinmez. Tanrı çocuklarımızı korusun demekten başka birşey gelmiyor elimizden.”

***

“Belediye Başkanlığı seçimlerinin üzerinden 10 küsur gün geçti. Hala resmi sonuçlar açıklanamıyor.  Demokrasılerde kazanmak kadar kaybetmek de var ama bazıları hala hazmedemiyorlar kayıp ettiklerini. Bu apaçık belli.”

***

“İçimizden bazıları dörtlü koalisyon hükümetinin dağılması için elinden geleni yapmaktan çekinmiyor. Alternatifi sanki daha iyi olacakmış gibi.”

 

                                               Anlayana

“Siyasetin en eski ikinci meslek olduğu iddia edilir. Şunu fark ettim ki,  ilk mesleğe çok yakın bir benzerlik gösteriyor”.  (Ronald Reagan)