Anastasiadis'in "Çekilme Anlaşması" önerisi

Crans Montana’daki Kıbrıs konferansında, Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis'in "Çekilme Anlaşması" önerisini masaya koyduğu iddia edildi: Fileleftheros, "öneri"nin detaylarını paylaştı.

 

Fileleftheros, haberi “Masaya Belge Koyuyorlar… Özlü Müzakere İle Derinlere Girmeye Çalışacaklar… Başkan Anastasiadis’ten Çekilme Antlaşması Önerisi” başlığıyla manşete çekti.

Haberde, KıbrısRum tarafının, iki masada görüşülmekte olan konuların paketleştirilmesini ihtimal görmemesine karşın, BM tarafından yapılan açıklamalar ve özellikle İngilizler tarafından yapılan perde gerisi çalışmalar nedeniyle bu ihtimalin görmezden gelinemeyeceğine dikkat çekildi. “Bu, Crans Montana’ya Güvenlik konusunda almak için giden ancak şu ana kadarki prosedürde, bu hedefini başaramadığı görünen bizim tarafın işine gelmeyecek bir gelişmedir” yorumu yapıldı.

Diplomatik çevrelerin, taraflardan bazıları pazartesi günü görüşmelere belge ile dönmezse bütün prosedür tıkandı demek olacağı  kanaatinde olduğuna işaret eden gazete, Kıbrıs Rum ve Yunanistab taraflarının hem önerilerini sunmaya hem de Kıbrıs Türk tarafının Güvenlik başlığındaki tezlerine cevap vermeye hazır olduğunu yazdı.

Haberi “Çekilme Antlaşması Önerisi… Başkan Anastasiadis’in Prosedür İlerlesin Diye Masaya Attığı Fikir” başlığıyla iç sayfasında detaylandıran gazete, görüşmelerin dünkü bölümünde  uygulama ve izleme konularını (bir monitoring and oversight ve bir de uygulama) inceleyecek uzmanlar komitesi kurulmasına karar verildiğini hatırlattı.

Bütün tarafların İzleme Komitesi’nde hemfikir olduğunu ancak Uygulama Antlaşması konusunda taraflar arasında anlaşmazlık bulunduğunu belirten gazete, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının  Uygulama Antlaşması’ndan yana, Kıbrıs Rum ve Yunanistan tarafının ise karşı olduğunu kaydetti.

İŞTE ÇEKİLME ANTLAŞMASI ÖNERİSİ

Gazete edindiği bilgilere dayanarak Kıbrıs Rum tarafınca,  Çekilme Antlaşması mantığında hareket eden bir tutum ortaya konulduğunu belirterek bu tutumu şu üç başlık altında detaylandırdı:

“1-Çözümün ilk uygulama gününden itibaren Garanti ve İttifak Antlaşması’nın kaldırılmasında ısrar ediyoruz.  Kıbrıs sorununun çözümüyle birlikte ‘iç mekanizmalar’ olacak. Bütün askerlerin 1’inci günden çekilmeyeceği kabul edilecek görünüyor.  Önemli azaltma (substantial reduction) olacak ki bu henüz netleşmedi. Türk tarafı kimsenin yüzde 70 veya 80 oranından söz edemeyeceğini iletti. Siyasi liderlikle görüşmede geliştirildiği üzere Başkan Anastasiadis Türk tarafının 660 Türk ve 950 Yunan askeri kalmasında ısrar edeceğini değerlendiriyor.

2-Başkan Anastasiadis prosedürün ilerleyebilmesi ve taraflar arasındaki anlaşmazlıkların aşılması için bir Ordunun Geçici Kalması Antlaşması veya Çekilme Antlaşması fikri öne sürdü.  Bu öneri temelinde garantör güçlerin askerlerin çekilmesi konusunda yükümlülüğü olacak ancak  İzleme ve Gözetime  (monitoring and oversight) karışmayacaklar.

3-Çözümün uygulanması için belirli kurumlar oluşturulması gerektiğini vurguladı. Bu tür mekanizmalardan biri de askerlerin çekilmesiyle ilgili yükümlülüğü gözetecek İzleme Komitesi (Monitoring Committee) olacak. Bu komite BM’nin himayesinde olacak. Uluslararası nitelikte olmalı ve BM Genel Sekreteri’ne ve/veya Güvenlik Konseyi’ne rapor (reporgint) vermeli.  Yine, -ki bu çok önemlidir-  BM anayasasının 7’nci maddesi altındaki uygulama-eylem (enforcement action) olanaklarının olması lazım (bu başlık BM’nin, uzlaşılanların uygulanmaması halinde , ihlal edenlere karşı dinamik önlem almasına imkan veriyor. Türk tarafı geçen günlerde, askeri önlem alınmasını içermeyen  6’ncı maddeden söz etti).

4-Kıbrıs Rum tarafının önerisine göre  Kıbrıslı Türk Başkan ve/veya Kıbrıs Türk  eyaletinin (devlet) Başkan Yardımcısı’na, sorun çıkması halinde BM Genel Sekreteri’ne haber verme hakkı verilecek.”

GUTERRES’İN ÇIKARDIĞI 4 SONUÇ….

Türk tarafının  önceki günlerde söylediklerinde en küçük bir kıpırdama olmadığını, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Uygulama Antlaşması ile ilgi önerisi ile kendisine müdahale ve asker bulundurma hakkını güvenceye alacak diğer taleplerinde ısrar ettiğini yazan gazete Genel Sekreter Antonio Guterres’in ise bağlayıcılığı olmayan şu 4  sonucu ortaya koyduğuna işaret etti:

“1-Birinci gün Antlaşmalar olmamalı ( bunların neler olacağını, Garanti ve İttifak Antlaşmalarını mı kast ettiğini netleştirmedi),  2-Tek yanlı müdahale hakkı olmamalı, 3-Askerler çekilmeli, 4- Etkin Katılım (Effective Participation) konusunda, geriye kalanlarda anlaşma olmasına bağlı (subject to) olarak dönüşümlü başkanlığın kabul edilebileceği.”
Gazete Eide’nin de katıldığı Akıncı-Anastasiadis görüşmesinde Akıncı’nın bu konuyu gündeme getirdiğini, Anastasiadis’in de “Kıbrıslı Türklerle ilgili bir şey istiyorsa elinden gelebilen noktaya kadar yapabileceğini” söylediğini, bu nedenle siyasi çevrelerin, Anastasiadis’in dönüşümlü başkanlıkta harekette bulunmasını ihtimal dışı görmediklerini ekledi.

Habere göre aynı çevreler  Guterres’in yaptığı atfın özde konuyu BM listesine kilitlemiş olduğuna işaret ederek “Kıbrıs Rum tarafının jesti olarak not edileceğini ve Türk tarafı için kazanım olacağını” değerlendirdiler.

ANASTASİADİS’İN YARIN SUNACAĞI ÖNERİNİN ANA EKSENLERİ

Öte yandan Crans Montana özel eki yayımlayan haftalık Kathimerini  Rum tarafının pazartesi günü (yarın) sunacağı önerinin, 2016’da Norveç’te ve Cenevre’de de sunduğu güvenlik önerisi ekseninde olacağı bilgisini paylaştı.

Gazete önerinin özetle şu eksenlerde hareket edeceğini yazdı:
“-BM Güvenlik Konseyi’nin güçlü bir kararı
-Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs üçlü Dostluk Paktı,
-Güvenlik tehditlerini göğüslemek hedefiyle Kıbrıs’ta çok uluslu polis gücünün olacağı geçiş dönemi. Bu konuda Yunanistan ve İngiltere’nin görüş belirtmesi bekleniyor.”

“5 BİN KİŞİLİK KARMA KIBRIS ORDUSU…”

Haftalık Simerini emekli Korgeneral Andreas Pendaras’ın “yeni devletin silahlı kuvvetleri olmazsa o zaman uluslararası toplum hem arama kurtarma hem de FIR’ın korunması için yerine başka bir şey koyar” dediğine yer verdi.

Gazeteye göre Pendaras Rum tarafının benimsediği Kıbrıs’ın askersizleştirilmesi sloganının Türk askerinin  çekilmesine paralel Rum Milli Muhafız Ordusu’nun (RMMO) dağıtılması anlamına geldiğine işaret ederek, uluslararası hukuk, jeopolitik ve jeostretejik derinlemesine incelenmeden, benimsendiğini ancak süreç içerisinde Kıbrıs Silahlı Kuvvetleri olmasının,  AKEL dışındaki diğer partilerce benimsendiğini hatırlattı.

Pendaras ilk kez 2005’te, DİSİ Siyasi Bürosu’nda (parti başkanı Nikos Anastasiadis idi) gündeme gelen “çözümden sonra Kıbrıslı Türkler ve Rumların yarı yarıya katılacağı 5 bin kişilik Karma Ordu kurulsun” önerisini ana hatlarıyla aktardı. Pendaras, “hem Kıbrıslı Türklerin güvenlik kaygısını giderecek hem de diğer bütün demokratik ülkelerde olduğu gibi anayasal düzeni garanti edecek, arama kurtarma ve FIR güvenliğini sağlayabilecek, dolayısıyla da  yabancı asker varlığını ve her türlü garantiyi gereksiz kılacak bir öneri olarak değerlendirilmesi gerektiği” görüşünü ortaya koydu.

“SEED: ÜLKE GÜVENLİĞİ KIBRIS KUVVETLERİ İLE…”

Fileleftheros “Ülke Güvenliği Kıbrıs Kuvvetleri İle” başlıklı haberinde ise “Sürdürülebilir Barış ve Demokratik Kalkınma Merkezi’nin (SEED) “Kıbrıs’ın Yeni Güvenlik Mimarisi” ile ilgili güncellenmiş ve Crans Montana’daki konferansa katılan bütün taraflara sunulmuş önerisine yer verdi.

Habere göre “Kıbrıs’ın içten ve dıştan gelecek güvenlik tehditlerine ve tahriklere göğüs gerebilecek normal bir devlet olarak işlemesi gerektiği” mantığına dayanan öneride siyasi gözetim (Savunma Bakanlığı) altında işleyecek güvenlik kuvvetleri de yer alıyor.

Sözü edilen kuvvetler, “A: asimetrik tehditlere ve içteki her duruma karşı, ortak komuta altında olacak ve uluslararası misyonlara da katılacak Kıbrıs Federal Acil Müdahale Kuvveti, B: bütün Kıbrıslılardan (bütün toplumlardan)  oluşacak bölgesel güvenlik meseleleriyle ilgilenecek ve hava sahası ile deniz ekonomik faaliyetlerini koruyacak Federal Hava Savunma ve Deniz Kuvveti Birimi”  olarak izah edildi.

Güney Haberleri