‘Anayasal’ düzen bu mu?

Cenk Mutluyakalı

Yatırımcı önemli.
Öyle de "hukuk devleti" ilkesi ya da ülkenin “anayasal düzeni”nden daha mı önemli?

***

Dört kat inşaat izni alan otelci sekizinci kata çıkıyor!
"Yasa" var, “yaptırım” yok...
Tam tersi!
Yasa dışılığı yasaya uyduracaklar şimdi!
Yani "pratiğe" göre "yasa" düzenlenecek, yasaya göre hayat yerine.

***

"Yıkmayız" diyor, Bakan!
Göz göre göre yasa çiğneniyor, pespayelikten dökülen ülkede, devlet taklidi yapı iyice sırıtıyor.
- "Belediye Başkanı göz yummuş" bakana göre, belediye başkanına göre de "hükümet ve bakan..."
Sonuç?
Yasayı değiştireceğiz, yasa dışılığı kılıfına uydurabilelim diye...

***

Karpaz'da kumsal üzerinde yapılaşan adama niye kızıyorsunuz o halde?
Otel değil de ‘gecekondu’ yaptığı için mi?
Biliyorum, iki yanlış, bir doğru etmez.
Öyle de, ‘dört yanlış’ bir doğruyu götürüyor ha bire! Doğru kalmıyor böylece...

***

Yüksek Denetçi Emine Dizdarlı, bir sene evvel "mahkeme kararlarını uygulamayacağını" söyleyen eski Sağlık Bakanı Dr. İzbul'a sert tepki vermişti.
"KKTC Anayasası’nın 1. maddesi devletin, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik bir Cumhuriyet olduğunu öngörmektedir. Üst düzey yöneticilerin yasaları ve anayasa hükümlerini göz ardı ederek yaptıkları talihsiz beyanlar hukuk ilkesine ters, devlet düzenine aykırıdır. Devlet yönetiminde yasaların ve anayasa kurallarının açıkça göz ardı edilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez.”

***

Peki ne oldu?
Şimdiki Bakan Sucoğlu da defalarca tekrarladı aynı görüşü...
“Yasayı uygularsak kaos olur” dedi.
- Yasayı değiş öyleyse, ikinci işi serbest bırak, bakansın, hükümetsin, diyen olmadı.
Ne oldu?
Dört kat izniyle sekizinci kata çıkan patron için “yıkmam” dedi bakan, “iyi bir yatırımcı”...
Üstelik ekledi: Mesele bakış açısına göre değişir!
Öyle ya, baktığın yere göre...
Kimi ‘dört’ görür, kimi ‘sekiz!’
Adanın unutulmaz tavernacısı Becerikli söylerdi, cümbüşün tellerine vura vura:
"Amanın kelle, kelle...
Altını üstünü elle..."

Ne altı kaldı memleketin, ne üstü böylece!