İyi bir anne-babasınız ve çocuğunuz için her şeyi yaparsınız değil mi?
Hatta yıllık izninizi onun sınav haftasına denk getirip, ondan daha fazla onun derslerine de çalıştınız, değil mi?
Önce okumuş olduğu bütün konuların özetlerini çıkarıyorsunuz, ona sorular hazırlıyorsunuz. Zaten önceden ödevlerini de siz yaptığınız için az çok sınavda gelebilecek soruları da tahmin edebiliyorsunuzdur.
Onun çalışması gereken her şeyi önceden çalışıp, ona neleri bilmesi gerektiğini defalarca söylüyorsunuz.
Daha ne yapacaksınız ki; onun sınav haftası eve misafir bile kabul etmediniz. En önemli işlerinizi ertelediniz. Neden? Çünkü çocuğunuz sınavları var.
Yukarıda okuduklarınız size abartı gibi gelebilir. Ancak inanın böyle anne-babalar hiç de az değil. Biraz düşünürseniz, yukarıdaki kadar değilse bile çocuğunuzun yapması gereken birçok şeyi sizin yaptığınızı fark edeceksiniz…
Bütün her şey çocuğunuzun yüksek not alması, başarılı olması için… Peki ama ya gerçek başarı sınavda alınan yüksek not değilse!
Gerçek başarı için öz-güven, öz-saygı ve gelişmiş bir kişiliğe ihtiyaç vardır. Her sınavdan yüksek notlar alan ama sağlıklı iletişim kuramayan, sorunlarını dile getiremeyen en önemlisi akıl yürütemeyen çocuklar yetiştirdiğimizin farkında mısınız?
Zaten kaliteli olmayan bir eğitim sistemimiz var. Çocuklarımız sorunlar ve sıkıntılarla dolu bir öğretim hayatı içindeler bir de farklı anne-baba tipoloji içinde bir nesli kaybetmeye doğru gidiyoruz.
Anne-baba tipleri çocuğun ileride kendine yönelik algısını, kuracağı ilişkileri veya kendisine dair neler hissedeceğini etkileyebilecek potansiyeldedir.
Başka bir ifadeyle söyleyecek olursam sizin demokratik, otoriter, ya da izin verici olma durumlarını ayarlayabilme başarınız, çocuğunuzun da gerçek başarıyı yakalaması ile yakından ilişkilidir.
Sözün özü: Çocuğunuzun kişilik özelliğinin belirlenmesinde, sorun çözme becerilerinin gelişiminde ve çevresiyle etkileşiminde anne-baba olarak sizin tutumlarınız büyük öneme sahiptir.
Onun sorumluluklarını siz yaparsanız, gerçekten başarılı olmasına engel oluyorsunuz demektir. Unutmayın, hiç başarısızlık yaşamamış bir hayattan gerçek bir başarı hikayesi çıkmaz. Çocuklarınız başarısız olmalarını da izin verin, göreceksiniz öz-güvenleri ve öz-saygıları katlanarak artacak, başarı kendiliğinden gelecektir.
Anlayana Gülmece
Doğru Karar
İki siyasal bilimler öğrencisi kampus içerisinde yürürken biri diğerine sorar;
- Bu muhteşem bisikleti de nereden buldun?
Diğeri cevap verir;
- Dün tek başıma dolaşırken bir yandan da okulu bitirince ne is yapacağımı düşünüyordum. Birden bu bisikletin üzerinde nefis bir kız geldi ve yanımda durdu. Bisikleti çimenlerin üzerine bıraktı ve üzerindeki bütün giysileri çıkarttı. Sonra da bana ” hangisini istiyorsan al” dedi.
Diğer öğrenci, arkadaşını doğrularcasına başını sallayarak:
- İyi seçim yapmışsın, elbiseler belki sana uymayabilirdi".
Okumuş muydunuz?
Eğer yürüdüğümüz yolda hiçbir engel yoksa o yol sizi hiçbir yere götürmez.
Bernard Shaw