Annelerin ‘emzirme’ serüvenindeki yol göstericileri Emzirme Danışmanları

Doğum öncesinden başlayan ‘emzirme’ serüveninin anne-bebek ve topluma faydaları saymakla bitmiyor. Anneleri bu serüvende yalnız bırakmayan Emzirme Danışmanı Emine Özlüses, bilinmeyen ve merak edilen pek çok konuya değiniyor…

Fehime ALASYA

Doğum öncesinden başlayan ‘emzirme’ serüveninin anne-bebek ve topluma faydaları saymakla bitmiyor. Anneleri bu serüvende yalnız bırakmayan Emzirme Danışmanı Emine Özlüses, bilinmeyen ve merak edilen pek çok konuya değiniyor…

Ada genelinde ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenen bebek oranının yüzde 20 olduğunu belirten Emzirme Danışmanı Emine Özlüses, bunun nasıl arttırılabileceğine değindi. Yıllara paralel anne sütü ve emzirmenin öneminin arttığını anlatan Özlüses, 2018 yılının sonuna dek 4 bin 874 olan danışan sayısının 2019’da 5 bin 527’ye yükseldiğini ifade etti. “Bilinç arttı, buna paralel yoğunluk da arttı.” diyen Özlüses, bu rakamların aile, devlet, kurumlar işbirliği içinde yükseltilmesi gerektiğine değindi.

Anne sütü ve icra ettiği mesleğin önemine değinen Emzirme Danışmanı Emine Özlüses, sektördeki sıkıntıları, emzirmede merak edilen birçok soruyu ADRES okuyucuları için yanıtladı…  

 

Sizi ADRES okuyucuları için biraz tanıyabilir miyiz?

Ben hemşire kökenliyim. Yüksek lisans ve doktora eğitimimi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları alanında yaptım. 1996 yılında Kadın ve Çocuk Sağlığı Eğitim ve Araştırma Birimi’nde görev yapmaya başladım. İlk olarak burada emzirme danışmanlığı eğitimimi aldım. Sonra eğitici eğitimi aldım. Doktor ve hemşirelere emzirme danışmanlığı eğitimi vermeye başladım. Bir süre sonra Kıbrıs’a gelince Hemşirelik Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştım. Sonra da bu birimi kurdum. 2010 yılından beridir de burası faaliyette.

“İşime aşığım”

Emzirme uzmanlığına nasıl merak saldınız?

Emzirme uzmanlığı için kişinin mutlaka sağlık kökenli olması gerekiyor. Hekim, hemşire veya ebe olması gerekiyor ama yurt dışında bu daha farklı, farklı sektörlerin de temel eğitimlerini kabul ediyorlar fakat Türkiye ve adamızda sadece hekim-hemşire ve ebelerin bunu alma yetkisi var. Mezuniyet sonrası alınan özel bir eğitimdir. Teorik veya uygulamayla yeterli vaka sayısını doldurmanız halinde bu sertifikayı alabiliyorsunuz. Bu alanda öncü olmanın çok zorluklarını yaşadım. Türkiye’deki deneyimlerim sırasında iyi bir eğitimci olduğum, anne ve çocuklarla rahat iletişim kurabildiğim keşfedildi. Bu bağlamda bu alana gönül verdim. Hiç de pişman olmadım, işime aşığım ve bu alanı çok seviyorum.

2 yaşa kadar anne sütü

Bilmeyenler için Emzirme Danışmanlığı’nı biraz açacak olursak?

Daha doğum öncesi dönemden başlayan bir süreçtir. Çünkü doğum öncesi dönem, bebeği besleme kararının alındığı dönemdir. Gebeliğin son döneminde bu karar alınıyor. Emzirme konusunda çok net olmayan veya bilgili olmayan anneleri, anne sütüne yöneltmek için en doğru zaman bu zamandır. Doğum öncesi dönemde anne-baba adayları ile görüşmeye başlıyoruz. Anne sütünün yararları, besleme süresi, sütün yettiğini anlama biçimleri, ilk etapta karşılaşacakları sorunlar ve bunlarla baş etme yöntemlerini anlatıyorum. Doğum sonrası ise onları yine bebekleriyle birlikte çağırıyorum. Bu 2 yıl sürmesi gereken bir süreç. Çünkü bir bebeğin 2 yaşın sonuna dek anne sütü ile beslenmesi öneriliyor.

Başlangıçtan bitişe dek ailenin yanında oluyorum. Belli aralıklarla sütün yeterliliği, annenin karşılaştığı problemleri değerlendiriyor ve çözüm yöntemlerini aileye öğretiyorum. Bu hizmetin amacı anneyi ve babayı kendi sorunlarıyla baş edebilecek kadar yetkin hale getirmektir.

 

“Anne kadar baba da bilmeli”

Emzirmede en çok nelere dikkat edilmeli?

En öncelikli olan anne ve babanın birbirine destek vermesidir. Babalar bu işin dışında bırakılmamalı. Bir annenin en çok eşine ihtiyacı vardır. Kapılar kapandığı zaman yanınızda sadece eş oluyor. Eş yeterli bilgi ve beceriye sahipse annenin emzirme süresi uzuyor, anne severek ve huzurla emziriyor. Anne kadar babanın da bilgi ve becerisi olmalı. Bu nedenle ben görüşmelerime babaların da gelmesini çok ön planda tutuyorum. Bu paylaşılması gereken bir yük.

Çevre ise ikinci önemli konu. Hayırlı olsun ziyaretleri çok erken başlıyor. Bu ziyaretler kimi zaman tehlikeli hal alıyor. İnsanlarımız yorum yaparken dikkatli olsun, mümkünse bu işi hekimlere ve emzirme danışmanlarına bıraksınlar. Biz bunun için eğitim aldık ve yıllardır uğraş veriyoruz.

Anne sütü için odaklanmak çok önemli. Emzirmek, anne, çocuk ve toplum için ciddi bir yatırımdır ve telafisi de yoktur. Bu 2 yılı hakkıyla değerlendirmek gerek. Bu nedenle doğum sonrası dönem tüm enerjimizi emzirmeye odaklamalıyız. Bu zor bir deneyimdir, çok toz pembe hayaller kurulmasın. Daha kolay olacağını düşünüyorlar ama ciddi emek ve zaman gerektiren bir iştir. Basite alındığı için en ufak zorlukta hayal kırıklığı yaşıyor ve vazgeçiyorlar ama bilmeliler ki çocuk hekimleri ve ben yanlarındayız. Aileler de mücadele etmeliler. Uykusuzluk ve yorgunluk bir süredir, geçer ve atlatılır, buna dayanılır. Çünkü bu emeğin karşılığında alacakları ödül çok büyüktür.

 

Anne sütünün faydalarına değinecek olursak?

Aileye, bebeğe ve topluma yönelik yararları vardır. Anne sütüyle beslenen bir bebek daha az hastalanır, anne-babanın işgücü kaybı, maddi kaybı, masrafları en aza düşer bununla birlikte devletin sağlık harcamaları için verdiği pay azalır. Mamalar ve beraberindeki masraflar çok külfetlidir fakat anne sütüyle beslenmenin gideri az, getirisi çoktur. Annenin fiziksel ve zihinsel toparlanmasına çok faydası var. Annenin zayıflamasını, çok hızlı kilo verip eski formuna dönmesini sağlar, göğüsleri sarkmaz. Bebek için de onu birçok hastalıktan koruması çok önemli. Hastalanmaları azalır, büyüme gelişimleri daha iyi seyreder. Anne-bebek bağlanması güçlü, okul başarıları da yüksek olur. Bilişsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak anne sütü, anne, çocuk ve toplum için en doğru beslenme yöntemidir.

 

“Danışan sayısı arttı ama yine de az”

Danışan sayınız arttı mı?

2018 yılının sonuna dek danışan sayısı 4 bin 874. Bu yıl ise 2019’da rakam 5 bin 527’ye yükseldi. Bilinç arttı, buna paralel yoğunluk da arttı. Ülkemizde fısıltı gazetesi çok iyi çalışıyor. Hasta memnuniyeti arttıkça, duyup gelenler de çoğalıyor. Böylece herkes yoğun bir şekilde talep etmeye başladı. Bu talep ada genelinde yaygın. Ada genelinde ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenen bebek oranı yüzde 20’dir. Bu rakam çok düşüktür. Danışmanlık alan ailelerde bu oran yüzde 40’lara kadar çıkıyor. Yine de az…

Bu oran nasıl arttırılabilir?

Kadınların çalışma koşulları çok kötü. Evde bebekle kalma süresi özel sektörde 56 gün, devlette 40 gün, bu çok ama çok az. Yetkililer bu şartları iyileştirmeli. Emzirme ve doğum izinleri iyileştirilmeli. Türkiye’de bu şartlar iyileştirildi. Nöbetli çalışan gruplar, evde bebek ile kalan süreç tüm bunlar gözden geçirilmeli.

Çoğu iş yerinde annenin süt sağmaya ayırabileceği 20 dakika veya ayrı bir oda yok. Annenin devlet ve özel sektör tarafından emzirmeye teşvik edilmesi gerekiyor. Biz istediğimiz kadar eğitim yapalım, motive edelim, kadın bunu nerede yapacak? Hareketli çalışan anneler için sıkıntı daha da büyük. Arabada süt sağın önerisinde bulunmak zorunda kaldığım kişiler var.

Sütünü sağsa bebeğini kime bırakacak? Bakıcıya bıraksa biberonla besliyor, bebek anne sütünden erken dönemde vazgeçebiliyor, bunların tümü bir zincir. Bu süreçler iyileştirilmeli, emzirme danışmanları arttırılmalı.  Bana bazen güneyden de hasta geliyor. Ada genelinde bu sayı çok az. Özellikle merkezi bölgelerde kolay ulaşılır ve ücretsiz danışanlar olmalı. Bu hizmet yaygınlaştırılmalı. Devlet tüm bunlara el atmalı. Devlet-kurumlar-ailelerin iş birliği içinde emzirme oranlarının yükseltmesi gerek. Bu toplumumuzun geleceği için faydalı olacaktır.

 

“Google doktorları!”

Yaşadığınız en büyük sıkıntılar nelerdir diye soracak olursak?

Sosyal medyanın genel olarak sağlık hizmetine getirdiği iyi ve kötü yönler var. Bu konuyla ilgili bir araştırmam da oldu. Burada gördüm ki insanlar biz sağlıkçıların bildiğinden daha yüksek bir oranda sosyal medyadan yararlanıyor. Bunda sağlık personeline ulaşmadaki zorluklar veya sağlık ücretlerinin yüksek olması gibi durumlar etken oluyor. Yani kimi zaman insanların haklı olduğu tarafları da var. Bu bağlamda sosyal medya kolay ve ucuz yöntem olsa da çoğu zaman doğru bilgiye ulaştırmıyor. Bazı yazışmaları okuyorum, yardım isteyen annelere diğerlerinden ilaç hatta antibiyotik önerileri yapılıyor, bu çok hatalı. Her ilaç her bireye uygun değildir. Ben hekim dışında kimsenin ilaç önerisinde bulunmasını doğru bulmuyorum.

Sütü nasıl arttırırız diye sorulan sorular var, her cevap doğru değil, her yöntem her birey için uygun değil.

Benim sosyal medyada gördüğüm her şeyi iyi bildiğini düşünen ve her konuda akıl vermekten çekinmeyen insanlar var. Emzirme danışmanı olarak en fazla vaktimi alan konulardan biri de insanların kafasındaki bu yanlış yargıları düzeltmek oluyor. Artık halk arasında Google doktorlarımız var.

 

İnsanlar emzirme danışmanlığı hizmetine nasıl ulaşabilirler?

Sağlık Bakanlığına bağlı Lefkoşa Devlet Hastanesi bünyesindeki Ayaktan Tanı Merkezi Emzirme Danışmanlığı Odasında, hafta içi her gün mesai saatleri içinde ve randevu sistemi ile hizmet verilmektedir.  228 5441 numaralı telefondan 1531'i tuşlayarak randevularını alabilirler.

Dergiler Haberleri