“Bulut” deyince aklıma geldi...
O meşhur türkü...
“Yemen Türküsü” deseler de...
İşin aslı ağıt bu!
“Havada Bulut Yok Bu Ne Dumandır
Mahlede Ölüm Yok Bu Ne Şivandır
Şu Yemen Elleri Ne De Yamandır”
...
Şivan, feryat figan anlamındadır burada...
Oysa kürtçede, çobandır manası...
...
Osmanlı'nın son vilayetidir, Yemen!
Çok kan akmıştır...
Kutsal topraklar elde kalmamıştır yine de.
...
Yiğit Bulut, tam da adı gibi...
Bence Yiğit (!)
Pek çok insanın senelerdir “derin” bir kuvvetle yarattığı "KKTC" vilayeti ve Türkiye'nin karnından konuştuğu esas niyetini bağıra çağıra söylüyor.
“Bir plaka vereceksin, bir de vali” diyor, “Vilayet olacak KKTC...”
Niye öfkeleniyoruz sahi?
Bu değil mi epeyce yaklaştığımız liman, hem de sürat teknesiyle!
“Cumhurbaşkanı'nı, Başbakan'ı, Meclis'i ben ödüyorum” diyor...
Hani “garanti” diye terennüm ettiğimiz, aslında "para"nın ve "yağma"nın garantörü değil mi sahi?
Kıbrıs'ın üretim araçlarını birer birer bağlarken ana karaya, nüfus değiş tokuşu ve kültür hokus pokusu yaparken, iradeyi ufalarken un gibi Yiğit'in suçu, olup biteni yüksek sesle söylemesi, “ortak sırrı” açık etmesi mi?
...
Bir yandan “feryat figan” ederken, beri yandan “çoban” isterseniz başınıza...
Ve “sürü” gibi yaşarsanız hayatı...
Yeter ki zarar gelmesin “rahat”ımıza!
Sonuç böyledir...
...
Osmanlı’nın yeni bir ‘vilayet’e ihtiyacı var şimdi...
Mesele “kan döktük, bizimdir”e odaklanmış, bu ezber nicelerinin belleğine yapışmıştır...
“Statüko”ya aşkımızı meşrulaştıran yaklaşım da bu olmuştur genelde...
...
"Ano Yemen'dir Gülü Çemendir
Giden gelmiyor Acep Nedendir" der ağıt...
...
"Ano", anadır!
Velhasıl bizim "Ano" böyledir!
“Gitti” mi bir yere, "gelmez"dir!
Siz düşünün artık, acep nedendir...