'Görüşme Süreci ve Federal Kıbrıs’ta Kıbrıs Türk Ekonomisi' adı altında dün Ticaret Odası tarafından düzenlenen etkinlikte önemli noktalara vurgu yapıldı. Ekonomi uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından KTTO adına hazırlanan rapor, 'çözüm sonrası' ile birlikte 'çözüme giderken' ekonomide alınması gereken tedbirler sıralanıyor.
Ömer Gökçekuş tarafından sunulan raporun 8 maddelik öneriler kısmında somut tavsiyeler var. Ancak bunun öncesinde bir de 'fotoğraf' çekilmiş. Fotoğrafta KKTC'nin 'anomalileri' de sıralanmış.
***
Ekonomistlerin tespitlerine göre, son 50 yıl içinde çeşitli badirelerden geçen Kıbrıslı Türklerin yaşadığı bu coğrafyada üç bacaklı bir 'anomali listesi' var.
Biri 'mülkiyetteki belirsizlik'...
Diğeri 'işgücü piyasası'...
Üçüncüsü ise 'finansman'...
Bunun Türkçe meali şu:
1) 1974 sonrasında Kuzey Kıbrıs'ta 'ganimet' üzerine kurulmuş, 'kapişari' mantığıyla bölüşmeye dayalı iskan ve koçan işleri, istikrarsız bir mülk rejimi yarattı ve bu ekonomiyi kaygan bir zeminde patinaj yapmaya götürdü.
2) 'Ucuz işgücü' adı altında giriş kapılarını sonuna kadar açmak suretiyle Kuzey Kıbrıs bir 'kayıt dışı cenneti' haline geldi ve bu da hem sosyal güvenlik kurumlarını tüketti, hem de Kuzey'i hukuken ve sosyal güvenceler bakımdan AB standartlarının uzaklarına sürükledi.
3) 1974 sonrasında, ama özellikle de 1983'ten itibaren dünyadan tamamen izole olan Kıbrıslı Türk sermayesinin ulaşabileceği yabancı kredi ve diğer finans imkanları sıfırlandı, bankacılık sistemi, Mersin-10 adresindeki gibi bu alanda da Türkiye'ye bağımlı hale getirildi.
***
Ticaret Odası raporunun altını çizdiği bu anomalilere özetle 'statükonun altyapısı' da diyebiliriz.
Bu anomalilerin oluşumunu sağlayan siyasetin altınını kaşıdığımızda, ortaya çok tanıdık bir çizgi çıkıyor: Vatan, millet, bayrak, kan, et-tırnak, anavatan...
1950'lerde Türk Gladiosu'nun çizdiği plan çerçevesinde, adanın taksimine doğru yola çıkıldı ve Yunan Gladiosu'nun da katkılarıyla bu hedefe varıldı.
Her iki Gladio'nun da daha büyük, daha derin bir güç tarafından idare edildiğini tekrara gerek yok.
Lakin 1874 sonrası kurulan ve hala bugün 'çadır devlet' görüntüsü veren yapımızın ne kadar çürük olduğu KTTO raporuyla bir daha ortaya çıkmış oldu.
Çünkü biz ganimet üzerine yattık, bunu haksız ve hoyrat biçimde dağıttık, tahsis verdik, puan verdik, koçan verdik...
Döndük nüfus taşıdık, ucuz işgücü aldık, sonra yerleştirdik, sonra vatandaş yaptık, sonra nüfusumuzu bilmez hale geldik...
Dünya tersine giderken biz Mersin'e doğru yol aldık.
Rapor diyor ki "Deniz bitti!.."
'Anomaliler ülkesi'nden bu kadar...