Kuzeyle güney arasındaki ilk kapının karşılıklı geçişlere açılması kararına alkış tutanlar yanında şiddetle tepki gösterenler de vardı. Karşı çıkanlar, olaylar olacağını, hatta kan dökülebileceğini bile iddia etmişlerdi. Kapı açılınca Rum kuzey’e, Türk güneye akın etti günlerce.
Başlangıçta bu geçişler, daha çok meraktan kaynaklanıyordu. Yıllarca birbirinden kopmuş veya koparılmış iki toplum, geçen süre içinde geride bıraktıklarındaki değişiklikleri merak ederken ‘nostalji’ yaşamak arzusundaydı.
Gün geçtikçe işin rengi değişti. Rumlar da Türkler de ,yıllar önce geride bıraktıkları evleri yanısıra dostlarını ziyarete başladılar. Ev bark, mal mülk ziyaretleri devam ederken Kıbrıslı Türkleri yeni bir heyecan sardı.
Onbinlerce insan gerçek ve asıl yurttaşı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kimlik Kartı, Doğum Belgesi ve hatta pasaportunu almak için kuyruklar oluşturdu hem sınır kapılarında hem de güneydeki ilgili resmi daireler önünde. İşin en garip tarafı, pasaport, kimlik için kuyruklarda bekleyenler arasında yıllarca kuzeyde ‘baş milliyetçi’ geçinenler, kapı açılırken “Kan dökülecek” diye bağıranlar da vardı.
Şu veya bu nedenle karşılıklı geçişler sonunda rutin hale geliverdi. Ama sonuçta, bazılarınca iddia edildiği gibi kayda değer ne büyük bir olay oldu ne de kan döküldü.
İlk adım ‘Ledra Palace Sınır Kapısı’nın açılmasıyla atılmıştı. Daha sonra yeni yeni sınır kapıları da devreye girdi. Kim ne derse desin, çok da iyi oldu.
***
Şimdi Lefke’liler, ‘Aplıç Kapısı’ olarak isimlendirdikleri kapının da açılması isteklerini yeniden gündeme taşıdılar. Politikacıların hep sözler verdiklerini ama bir türlü açılışın gerçekleşmediğini söylüyorlar.
Ledra Palace Sınır Kapısı’nın açılışı sırasında DP, şimdiki gibi, zamanın koalisyon hükümetinin ortağıydı. Partinin başkanı Serdar Denktaş da Hükümetin Başbakan Yardımcısı’ydı. Serdar Denktaş’ın o dönemde, (doğrusunu söylemek gerekirse hiç kimsenin beklemediği bir şekilde) ilk kapının açılışında oynadığı önemli rolü ve açılışa verdiği desteği herkes biliyor. Ve şimdi de Lefkeliler, Serdar Denktaş’tan aynı tutumu sergilemesini bekliyorlar. Sözün özü, Lefke’de herkesin gözü kulağı Lefkoşa’daki CTP-DP/UG Koalisyon Hükümeti’nde. Umutla bekliyorlar.
‘Kıbrıs’ta Çözüm’ ve ‘Barış’ umutlarının yeniden yeşerdiği bu günlerde, hem Lefke Aplıç Kapısı ve hatta örneğin Lefkoşa Mağusa Kapısı’nın da karşılıklı geçişlere açılmasının tam da zamanı değil midir sizce ?