‘Dar’ gelirli ‘yeni istihdam’lar için çözüm aranıyor.
Yine ‘kamu’ odaklı elbette!..
Şimdi ‘can’, ‘patlıcan’ tekerlemesini tekrar etmeyim yine (!)
***
Hatırlayınız, tüm çalışanlara 300 - 350 TL “eşit maaş artışı” gündeme gelmişti...
Kimi 100, kimi 500 TL alacak yerde...
Bu öneriye sendikalar pek sıcak bakmamış, Maliye de zaten ‘ciddi’ bir çalışma yaparak ilgili kesimlerin önüne koymamıştı.
***
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası dün bir açıklama yaptı, rakamlar verdi, önerisini gündeme taşıdı.
‘Üst kademe yöneticisi’, ‘siyasi’ ve ‘müşavirler’i kaynak gösterdi.
***
138 müşavirin yıllık ‘brüt’ maaş toplamı 16.4 milyon TL.
Asıl ‘acı’ bu paranın ‘emek verilmeden’ kazanılmış olması.
Üst kademe yöneticisi 126 kişinin yıllık ‘brüt’ maaş toplamı ise 14.5 milyon TL.
Ve 53 siyasinin yıllık brüt maaş toplamı, 9.1 milyon TL.
Sendika diyor ki, bu üç kesimin maaşlarından % 30 kesintiye gidilse, ‘göç yasası’ ile istihdam edilen 2.183 kişiye 425 TL maaş artışı yapılabilir.
Bu öneri ‘ciddiyetle’ ele alınmalıdır.
***
Kimi ‘eklemeler’ yapmak istiyorum...
• Çok sayıda çalışan da var ki, ‘maaş + ek mesai’ toplamı ‘üst kademe yöneticileri’ gelir düzeyini dahi aşıyor.
• Elbette ‘ek mesai’ çalışılıyorsa bunun bir karşılığı olacaktır. Ancak kamudaki onca ‘şişkinliğe’ rağmen, kimi işler neden ‘ek mesai’siz halledilemiyor, sorun bu!
• Herkes de biliyor aslında, ‘ek mesai’nin kimilerinin özelinde ‘rutin’ bir ‘ek’ gelire dönüştüğünü...
• 2013 yılında ek mesailer için ödenen rakam 57 milyon TL !
• Buradan sağlanacak ciddi bir tasarrufla ‘kamuda yeni istihdam’ edilenlerin sadece ‘maaş artışı sorunu’ değil ‘maaş’ sorunu da ortadan kaldırılabilir.
• Bir de ‘anomali’ var. Müşavirler değil ancak ‘üst kademe yönetici’ maaşlarından % 30 kesinti yaparsanız, ‘üniversite mezunu 10 yıllık çalışan’ seviyesinin dahi altına düşülecektir ki, pek gerçekçi olmaz bu durum!..
• ‘Göç Yasası’ ile istihdam edilenlerin aldığı maaşlar can yakıcıdır. Ancak daha da kötüsü ‘hiçbir geliri’ olmayan işsizlerdir ki, ‘ikinci iş yasağı’ uygulanmalıdır.
• Hükümet ‘etkin’ bir denetim ve ‘yasaları’ uygulayarak adım atmalıdır.
• Sendikalar da ‘herkesçe’ bilinen bu üyelerini ‘disiplin’e vererek ‘söz’de değil ‘öz’de bir karşı duruş sergileyebilir.
• ‘Adil paylaşım’ için ‘eylem’ şarttır.