Araçlar Önemli Değil, Amaçlar Önemlidir

Araçlar Önemli Değil, Amaçlar Önemlidir


Jawa Ali


    Her zaman söylerim, “Araçlar önemli değil, amaçlar önemlidir” diye… Konuyu, daha iyi anlaşılması açısından biraz açmakta fayda vardır sanırım.
Bu gün motosiklet kullanan herkes genellikle eskiden bisiklet kullanmıştır. Bir çoğumuz daha sonra küçük çaplı motorlu araçlar kullanarak bu spora devam etmiştir.  Teknolojinin ve diğer imkanların gelişimiyle de bu gün hatırı sayılır değerlerdeki motosikletlerimize binebildiğimizi söyleyebilirim.
Ancak imkanları kısıtlı olup markalı ya da değerli makinalara sahip olamayan birçok kişiyi de tanıyoruz. Yüreklerinde motosiklet tutkusunun hat safhada olduğu ve bu günkü gezilere katılabilmek için türlü fikirler geliştirerek bütün imkanlarını seferber eden birçok kişi, imkanları yettiğince önce 50 cc’lik bir scooter motosiklet ile yollara düşüyor, ya da uzun vadeli daha yüksek cc’li bir motosiklet almaya çalışıyor.
Bugün 125cc bir scooter motosiklet ile adanın her tarafını dolaşmak mümkün. Ancak bu motorlarla büyük gezilerde biraz sıkıntılı durumlar yaşanıyor olabilir. Şu an geldiğimiz noktada artık gideceğimiz yerlerin güzergahları belli olduğu için bu tür motosikletlere sahip olanların işi biraz daha kolaylaşıyor.
Genellikle her ay bir gezi çerçevesinde hazırladığımız müzikli ve eğlenceli etkinlik ortamına yollarda birkaç duraklama yaparak düzenli ve sistemli bir şekilde ulaşabiliyoruz. Ayrıca yolda herkesin kask ve koruyucu elbise kullandığını da değerlendirecek olursak küçük hacimli motorların, ya da çin malı vs. gibi “basit markadır” diyerek motorcuları ayırmak, hem çok yanlış hem de psikolojik açıdan zararlı bir davranıştır.
Bugünün bisikletçisi ya da scootercisi yarının motorcusu olacağından hareketle araçların cinsine, modeline, markasına veya hacmine bakıp motorcuları değerlendirmenin yanlış bir yol olduğunu bilmemiz gerekir.  Eğer böyle bir hata yaparsak motorculuk camiası bölünüp parçalanır ve yıllarca emek verip bir araya getirdiğimiz bu günkü nezih ortam kaybolur.
Bence önemli olanın insanın yani motorcunun yüreğindeki tutkudur. Parasına, markasına veya makamına bakıp değerlendirmemek gerekir.  Kaskın, eldivenin, akünün ve lastiğin kolay bulunmadığı bir devirde Jawa gibi, 250 cc’lik bir motorla binlerce kilometre yapılıyorsa, durup düşünmek gerekir. Bu nedenle araçların çok da önemli olmadığını burada teyid etmek gerekir.
Eğer zaman sınırınız yoksa, amacınız bir yerlere sağ salim ulaşmak ve salimen geri dönmekse ve o güç yüreğinizde varsa araçların çok da önemi yoktur. Yüreğinize güvenin. Kaskınızı takın, fosforlu yeleğinizi giyinin, tedbirinizi alın, göreceksiniz başaracaksınız.
Sağlıklı, kazasız ve mutlu sürüşler dileğiyle…
Kaskınız takılı, farınız ve yolunuz hep açık olsun…

Dergiler Haberleri