26 yaşındaki Arda Erkan’ın ölümünün ardından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan M.K, 40 gün süreyle merkezi cezaevine gönderildi.
Mahkeme kararı ile teminata bağlanan diğer zanlılar E.T ve 20 yıllık gardiyan M.Ö ise teminat şartlarını yerine getirememesi nedeniyle cezaevine gitti.
Ayşe GÜLER
Lefkoşa’da 26 yaşındaki Arda Erkan’ın ölümünün ardından yürütülen soruşturmada tutuklanan M.K, 40 gün süreyle merkezi cezaevine gönderildi.
Mahkeme kararı ile teminata bağlanan diğer zanlılar E.T ve 20 yıllık gardiyan M.Ö ise teminat şartlarını yerine getirmemeleri nedeniyle 40 günü aşmamak kaydıyla cezaevine gitti.
Zanlılar aleyhinde Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Şubesi ekipleri tarafından başlatılan ve günlerdir devam eden tahkikat tamamlandı.
Meseleyle bağlantılı olarak bir kişiyi daha tespit eden polis, söz konusu kişi hakkında dava okuyarak serbest bıraktı.
Öte yandan başka bir kişinin daha olayla ilgili tespit edildiği ancak Güney Kıbrıs’ta olması nedeniyle izine ulaşılamadığı öğrenildi.
Dün yeniden mahkemeye çıkarıldılar
Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Meltem Dündar huzurunda görüşülen duruşmada İddia Makamı Başsavcılık adına Savcı Halil Boşnak, avukat Muhabbet Mevsimler ve zanlılar hazır bulundu.
Savcı Boşnak, Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Şubesi’nde görevli polis memuru Ahmet Bayram’ı mahkemede tanık olarak dinletti.
Polis memuru Bayram, yeminli şahadet vererek, olayla ilgili bulguları aktardı.
Bayram şahadet verdi
Bayram, zanlılar M.K, E.T ve M.Ö ‘kanunsuz uyuşturucu madde (Bonzai) alma, verme ve tasarruf’, ‘ağır bir su işlemek için gizli ittifak kurma’ suçlarından methalder olduğunu söyleyerek, zanlılardan M.Ö aleyhine ayrıca ‘cezaevine izinsiz eşya sokmak’ suçlamasının da getirildiğini belirtti.
Bayram, zanlı E.T ile M.K’nin 2015 yılı Haziran ve Temmuz aylarında Lefkoşa’da meydana gelen ‘kanunsuz uyuşturucu madde(Bonzai) alma, verme ve tasarruf’ ile ‘kanunsuz hap alma, verme ve tasarruf’ suçları nedeniyle tutuklandığını söyledi.
Bayram, zanlı E.T’nin dün sabah kendisine tebliğ edilen yazılı dava tebligatını kabul etmediğini, zanlı M.K’nin ise söz konusu tebligatı kabul ettiğini aktardı.
Zanlılardan E.T’nin 528 gram sentetik cannobionid türü uyuşturucu madde ve 53 adet hap tasarrufu suçlarından methalder olduğunu belirten Bayram, zanlı M.K’nin ise 537 gram sentetik cannobionid türü uyuşturucu madde ve 53 adet hap tasarrufu suçundan methalder olduğunu dile getirdi.
Uyuşturucu, içki ve hamur mayası…
Bayram, zanlı M.Ö’nün ise 2015 yılı Mayıs ve Haziran tarihleri arasında meydana gelen ‘kanunsuz uyuşturucu madde(Bonzai) alma, verme ve tasarruf’ suçları nedeniyle tutuklandığını söyledi. Zanlı M.K’nin, toplam 60 gram ağırlığında 20 paket Bonzai türü uyuşturucu maddeyi zanlı E.T’den alarak, Mayıs ile Haziran ayları içerisinde Merkezi Cezaevi’nde hükümlü tutuklu bulunan mahkumların isteği ile cezaevinde çalışan zanlı M.Ö’ye verdiğini kaydetti.
Bayram, yapılan soruşturma sonucunda zanlı M.Ö’nün söz konusu maddeyi cezaevinde tutuklu bulunan bir mahkuma 1500 TL verdiğinin tespit edildiğini aktardı. Öte yandan Bayram, zanlı M.Ö’nün Haziran 2015 tarihinde cezaevinde hükümlü tutuklu bulunan bir mahkumun isteği üzerine cep telefonunu 500 TL karşılığında verdiğinin belirlendiğini kaydetti.Haziran ayı içerisinde zanlı M.Ö’nün yine 300 TL karşılığında bir mahkuma içki sonrasında üzüm şarabı yapmak için mayayı cezaevine soktuğunun tespit edildiğini yineledi.
Suçlar çok ciddi
Meselenin tahkikat memuru Bayram’ın şahadetinin ardından Savcı Halil Boşnak ise meselede bahse konu olan toplam 537 gram sentetik cannobionid türü uyuşturucu madde ile 53 adet hap tasarrufunun çok ciddi bir suç olduğunu ifade ederek, ilerde yüksek ceza alınabilecek bir mesele olduğunu söyledi.
Bonzai türü uyuşturucu maddenin Kuzey Kıbrıs’ın kanayan yarası olduğunu ifade eden Boşnak, zanlı E.T’nin uyuşturucu suçu nedeniyle 5 ay süreyle merkezi cezaevinde yattığını, zanlı M.K’nin ise sabıklaı olduğuna değindi.
Boşnak, her iki zanlı aleyhine getirilen suçların çok ciddi olduğunu yineleyerek, serbest kalmalarının adil olmayacağını, bu nedenle davaları görüşülünceye kadar cezaevine gönderilmelerini talep etti.
Zanlı E.T’nin eşi mahkemede tanık olarak dinlendi
Savcının talebinin ardından Avukat Muhabbet Mevsimler, mahkemede zanlı E.T’nin eşi R.T’yi tanık olarak dinletti. E.T’nin 9 yıllık eşi R.T, eşinin cezaevine gönderilmesi halinde mağdur olacaklarını söyledi.
4 yıldır diyaliz hastası olduğunu, bu nedenle çalışmadığını dile getiren R.T, 10 yaşında bir kızlarının olduğunu, ailelerden destek almadan yaşamaya çalıştıklarını kaydetti.
R.T, şu anda göğsünden ameliyat olduğunu, birkaç gün içerisinde de başka bir sağlık sorunu nedeniyle yeniden ameliyat olması gerektiğini, kızına bakacak kimsenin bulunmadığını aktardı.
R.T ayrıca eşi E.T’nin de uzun süredir çalışmadığını sözlerine ekledi.
Sağlık raporu sunulmadı
Savcı Halil Boşnak ise tanık R.T’nin sağlık durumuyla ilgili mahkemeye herhangi resmi evrak sunmadığına işaret etti.
Boşnak, meseleye konu olan 537 gramlık uyuşturucu maddenin popülasyonu az olan bir ülkede kaç kişiyi zehirleyeceğinin değerlendirilmesi gerektiğine bulgu yaptı.
Soruşturmada esaslara ulaşılamadı
Bunun üzerine mahkemede söz alan Avukat Muhabbet Mevsimler, mahkemede yaptığı beyanda polisin yürütülen soruşturmada ‘esasları’ bulamadığını savundu.
Mevsimler, zanlının eşinin sağlık durumunun ortada olduğunu bu nedenle ağır gelmeyecek bir teminata bağlanmasını talep etti.
Teminat şartlarını yerine getiremediler
Yargıç Meltem Dündar, cezaevine eşya sokmanın ağır bir suç olduğunu vurguladı.
Mahkemede aktarılan olgular ışığında Dündar, zanlı M.K’nin 40 gün süreyle Merkezi Cezaevi’ne gönderilmesine emir verdi.
Diğer zanlılar E.T ve M.Ö’nün ise yurt dışına çıkışlarını yasaklayarak, seyahat belgelerine el konulmasına emir veren Dündar, her ki zanlının da haftada 1 gün en yakın polis karakoluna giderek ispat-ı vücut yapmasına karar verdi.
Öte yandan Dündar, zanlılardan E.T’nin, KKTC vatandaşı ikişer kefilin 200 bin TL’lik kefalet senedi imzalaması ve 10 bin TL nakdi teminat yatırması koşulu ile serbest kalmasına emir verdi.
Yargıç Dündar, zanlı M.Ö’nün ise KKTC vatandaşı ikişer kefilin 200 bin TL’lik kefalet senedi imzalaması koşulu ile serbest kalmasına aksi takdirde 40 gün süreyle cezaevine gönderilmesini emretti.
Teminat şartlarını yerine getiremeyen zanlılar E.T ile M.Ö 40 gün süreyle cezaevine gönderildi.