Hüseyin ÖZBARIŞCI
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gençlik Örgütü’nde geçtiğimiz hafta gerçekleşen kurultay sonrası görevi devralan yeni başkan İsmail Barbaros, yeni dönemde kitleselliğe önem vereceklerini, gençlerin de söz sahibi olabilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Siyasette yaşanan istikrarsızlık sebebiyle gençlerin artık sorgulamaktan uzak olduğuna dikkat çeken Barbaros, yeni dönemde bu yönde çalışmaları olacağını ve gençleri yeniden aralarına katacaklarını belirtti.
YENİDÜZEN’e değerlendirmelerde bulunan CTP Gençlik Örgütü Başkanı İsmail Barbaros, “UBP’nin geçmişten bu yana yürüttüğü yandaş siyaseti toplumu üretimden kopardı. Üretmediğimiz her geçen gün daha da yok oluyoruz. Artık bu ‘devlet işi’ tabusunu kırmamız gerekiyor” dedi.
UBP-DP-YDP Hükümeti’nin “kaos hükümeti” olduğunu da dile getiren Barbaros, “Memlekette başka hiçbir sorun yokmuş gibi iki aydır sadece UBP kurultayı konuşuyoruz. Onlar kurultaylarını memleketteki sorunlardan daha önemli görüyor” şeklinde görüş bildirdi.
Kıbrıs sorununa da değinen CTP Gençlik Örgütü Başkanı, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin geçmişten bu yana ‘Federasyon’ temelinde bir çözümü savunduğuna vurgu yaparak, kendilerine de bu yönde çok işler düştüğünü, CTP’li gençler olarak Kıbrıs sorunun kalıcı çözümü için ellerinden geleni yapacaklarını sözlerine ekledi.
“Gençler yeniden sorgulayabilir vaziyete gelebilmeli”
Cumhuriyetçi Türk Partisi Gençlik Örgütü Başkanı Barbaros, görev süreleri boyunca örgütlenme yapısına dikkat edeceklerini belirtti, “Herkese kapımız açıktır. İnsanları dil, din, ırk, cinsel tercih, siyasi görüş ve ideolojine göre ayırmıyoruz” dedi. İsmail Barbaros, son yıllarda siyasette yaşanan istikrarsızlığın ve yolsuzlukların insanların umudunu kırdığını ve gençlerin göç etmeye zorlandığını söyledi. Özellikle gençlerin son dönemde A politik (politik olarak nötr) olduğunu ve sorgulamaktan uzak bir seviyeye geldiğini aktaran Barbaros, “Daha önceleri çok çok kalabalık bir şekilde gerçekleştirdiğimiz kurultayda sayıda azalma var. Bu sadece bizim özelimizde değil, ülke genelinde böyle… Yaşananlar gençleri uzaklaştırdı. Gençler artık sorgulamıyor, geleceklerini göremiyor. Bizler CTP Gençlik Örgütü olarak doğrudan ekonomiye etki edemeyiz ama gençleri yeniden sorgulayabilir ve memleket gailesi olan bireyler yapabiliriz. Bunun için çok çalışacağız. Bıkmadan usanmadan gerekirse köy köy gezip, anlatacağız. Bizim kapımız herkese açıktır. İnsanları dil, din, ırk, cinsel tercih, ideolojine göre ayırmıyoruz. Zaten sosyalistliğin temeli de insan odaklıdır. Bu süreçte kitleselliğe önem göstereceğiz. Biz genciz ve buradayız. Mücadelemizi duyurabilmek için elimizden ne gelirse yapacağız” şeklinde konuştu.
“CTP’ye gönül vermeyen gençler için de çalışacağım”
İsmail Barbaros, kucaklayıcı bir tavır sergileyeceklerinin altını çizerek, “Ben Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin Gençlik Örgütü başkanıyım ama Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne gönül vermeyen gençler için de çalışacağım. Gençler göç ediyor. Ben genç bir birey olarak, 100 yıl çalışıp arsa veya ev almak istemiyorum. Bize şu anda görülen gelecek budur. Bütün hayatın boyunca çalışıp ev bile alamamak… Odağımda gençlik olacaktır. Gençlerin sesi olacağım…” değerlendirmesini yaptı.
“Herkes memur olursa bu ülkede kim üretecek?”
Barbaros, Kıbrıslı Türklerin geçmiş yıllarda üreten bir toplum olduğuna dikkat çekerek süreç içerisindeki “yandaş siyasetinin” ülkeyi tamamen “memur devletine” çevirdiğini söyledi. Gençlerin büyük bir bölümünün kamuda çalışmayı istediğinin altını çizen İsmail Barbaros, “UBP’nin geçmişten bu yana yürüttüğü siyaset toplumu üretimden kopardı. Bizim dedelerimiz, babalarımız üretiyordu ama artık üretmeyen toplum olduk. Üretmediğimiz her geçen gün yok oluyoruz. Artık bu ‘devlet işi’ tabusunu kırmamız gerekiyor. Öyle bir hale geldik ki, eğitimimizi tamamlayıp, çalışma hayatına geçeceğimiz zaman herkes bize ‘Git bir devlet işine gir ve hayatını kurtar’ diyor. Peki, herkes memur olursa bu ülkede kim üretecek? Bu konuda çok canım sıkılıyor, sinir oluyorum. Özel sektörü güçlendirecek adımlar atılmalı, insanlarımız üretimden vazgeçmemeli” ifadelerini kullandı.
“İki aydır sadece UBP kurultayını konuşuyoruz”
CTP Gençlik Örgütü Başkanı İsmail Barbaros, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin “kaos hükümeti” olduğunu belirterek, ülkede yolsuzlukların hat safhada olduğunu ve her sektörde sıkıntılar yaşandığını ifade etti. Bir süredir ülke gündeminin sadece 21 Eylül’de gerçekleşecek UBP kurultayı olduğunu vurgulayan İsmail Barbaros, “Memlekette başka hiçbir sorun yokmuş gibi iki aydır sadece UBP kurultayı konuşuyoruz. Ben başka bir siyasi partinin iç meselelerine dahil olmak istemiyorum. Nasıl ki, başka insanlar da bizim kurultayımıza karışmadığı gibi… Ben bir vatandaş olarak ülkedeki elektrik sorunun, altyapı sorunun, eğitimdeki, trafikteki sorunların çözülmesini istiyorum. Sosyal devletin yerine getirmek zorunda olduğu konuları konuşmak, sorgulamak istiyorum. Ülkede bu kadar sorun varken sadece UBP kurultayına odaklanmış haldeyiz. Onlar kurultaylarını memleketteki sorunlardan daha önemli görüyor” şeklinde konuştu.
“Karalar bağlamak yerine umudu yeniden yeşertmeliyiz”
Kıbrıs sorununa da değinen İsmail Barbaros, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin geçmişten bu yana ‘Federasyon’ temelinde bir çözümü savunduğuna vurgu yaparak, kendilerine de bu yönde çok işler düştüğünü, CTP’li gençler olarak Kıbrıs sorunun kalıcı çözümü için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. 2004 yılının toplumda büyük bir travmaya yol açtığını belirten İsmail Barbaros, “O gün orada işin bitmesi gerekiyordu, büyük bir umut vardı ancak olmadı. Bu insanların zihninde, insanların kalbinde büyük bir yara açtı” diye konuştu. Anan Planı sürecindeki toplum ruhunu bundan sonrası için yakalamanın zor olduğuna vurgu yapan İsmail Barbaros, “O gün olmadı diye de karalar bağlamak yerine mücadelemizi sürdürmeliyiz. Evet, tekrar o ruhu bir daha yakalayamayız ama hedefimizi gerçekleştirmekten de vazgeçmemeliyiz” şeklinde görüş bildirdi.
“Tanınmamışlık sporcularımızı yok ediyor”
Siyasi tanınmamışlık nedeniyle Kıbrıslı Türk sporculara uygulanan ambargolara da değinen CTP Gençlik Örgütü Başkanı Barbaros, “Tanınmamışlık sporcularımızı yok ediyor” dedi. Barbaros şöyle devam etti: “Buse Savaşkan 2024 Paris Olimpiyatları’nda yüksek atlarken, çok duygulandım ve gurur duydum. O an dedim ki, ‘evet biz de becerebiliriz’. Ama bir gerçek var ki, kendi kimliğimizle yarışamıyoruz, ‘Biz Kıbrıslı Türk’üz, biz de varız’ diyemiyoruz. Tanınmamışlık sporcularımızı yok ediyor. Tanınmamışlığın yanı sıra sporcularımıza tesis imkânlarını veremiyoruz. Spora bu kadar yatkın olan ve birçok başarılı sporcuyu çıkarmayı başaran bir ülke bu gençlere yazık ediyor.”