Cumhuriyetçi Türk Partisi, Hükümet’in binlerce çalışanın bir yıldan fazladır dört gözle beklediği asgari ücretin saptanmasında "Asgari Ücret Saptama Komisyonu”nu bir arada tutmayı başaramadığına ve tartışma başlattığına işaret etti.
“Hükümetin yapması gereken, tarafların yasada öngörülen şekilde, yeniden masa etrafında bir araya gelmesini sağlayacak girişimde bulunmak olduğu halde, yangına körükle giderek saptama yapıp açıklamasının izahı yoktur” denilen açıklamada, Hükümet’in bir an önce yeni asgari ücretin tartışmaya meydan vermeyecek biçimde saptanmasının önünü açmak zorunda olduğunun altı çizildi.
Açıklama şöyle:
“El attığı her konuyu içinden çıkılmaz hale getiren hükümet, binlerce çalışanın bir yıldan beridir dört gözle beklediği asgari ücretin saptanmasında da istikrarını korudu ve yine her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdı. İlgili yasanın 9. Maddesinin 3. Fıkrasında “Komisyon kararları üyeler tarafından imzalanır” denmesine rağmen işçi tarafının karara imza atmadığı herkesin malumudur. İşçi, işveren ve devlet tarafından oluşturulan "Asgari Ücret Saptama Komisyonu”nu önce bir arada tutamayıp dağıtan hükümet, ardından da işveren olmaksızın topladığı masadan işçiyi de kaçırıp öyle karar üretme yoluna giderek yeni bir hukuki tartışmayı başlatmış oldu.
Günler öncesinden komisyon toplantısına katılmayacağını açıklayan işveren temsilcilerini masaya döndürmek için hiçbir somut girişimde bulunmamakla hükümet, bu konuya ne kadar gayrı ciddi yaklaştığını zaten gözler önüne sermişti. Bu ciddiyetsiz tavır, son toplantıda da sergilenerek, işçi tarafının masadan çekilmesine kaşın, yeni asgari ücretin belirlenerek açıklanmasıyla devam etti. Asgari ücrete esas muhatap tarafların masada olmadığı, ya da olup olmadığının tartışılır olduğu bir ortamda, hükümetin asgari ücretin belirlendiğini iddia ederek açıklaması kabul edilir değildir.
Hükümetin yapması gereken, tarafların yasada öngörülen şekilde, yeniden masa etrafında bir araya gelmesini sağlayacak girişimde bulunmak olduğu halde, yangına körükle giderek saptama yapıp açıklamasının izahı yoktur. Bu yöntemi teamüllere ve demokratik katılımcılığa aykırı bulduğumuz bilinmelidir. Herhangi bir hukuki işlemin başlamasına yol açmayacak biçimde, tarafların sürece yeniden dahil edilmesi hükümetin görevidir.
Asgari Ücret Saptama Komisyonu illa ki bir uzlaşıya varmak zorunda değildir ama uzlaşı olmaksızın bir karara ulaşılması da yasal olarak gerekli olandır. Başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmak üzere hükümet, bu konuda daha fazla zaman kaybına yol açmadan, bir an önce harekete geçmek ve yeni asgari ücretin, ülke gerçeklerini göz önünde bulunduran ama tartışmaya da meydan vermeyecek biçimde saptanmasının önünü açmak zorundadır”.