Ayşe GÜLER
Avrupa Birliği onaylı aşı olan vatandaşlara AB içinde serbest dolaşım hakkı tanınmasının yolunu açacak, ‘aşı pasaportu’ taslağı oluşturuldu, gözler çalışmanın mevzuata dahil edilmesi halinde hem Kıbrıs’ın güneyine hem de yurt dışına seyahatlerin nasıl yapılacağına çevrildi.
Resmileşmeyen çalışmaya göre, aşı pasaportunda yalnızca Avrupa Birliği’nden onaylı aşı olanlar bulunacak.
Avrupa’daki tıp çevrelerinde yer alan tartışmalara göre; şu anda Kıbrıs’ın kuzeyinde toplumun büyük bir bölümünün de aşılandığı Sinovac, AB’den onaylı olmadığı için aşı pasaportunun içerisinde yer almayacak.
Bu adımın AB hukuku içerisinde yer alması halinde ise ada içerisinde kuzey-güney geçişlerinde farklı prosedürlerin uygulanması da gündeme gelebilecek, bir nevi ada içi seyahat kısıtlaması da konuşulacak.
Avrupa Birliği’nde söz konusu çalışmaya yönelik tartışmalar sürerken, Kıbrıs’ın kuzeyinde bu konuda hangi adımların atılacağı merak uyandırdı.
YENİDÜZEN, ilgili kesimlerle görüştü, görüş alışverişinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, serbest dolaşım hakkını kısıtlayacak politikayla karşılaşılacağını öngörmediğini söyledi, “Böyle bir konu sadece KKTC'ni ilgilendiren bir konu değildir” dedi.
YENİDÜZEN’e kısa bir değerlendirme yapan Ertuğruloğlu, aşı pasaportu meselesinin yalnızca Kıbrıs’ın kuzeyini değil, tüm dünyayı ilgilendiren bir konu olduğunu belirterek, “AB, Çin ile böylesi bir krize girmeyi göze alamaz; bedeli çok büyük olur” şeklinde konuştu.
CTP Milletvekili Fikri Toros, AB’de aşı pasaportuna yönelik şu anda yürürlüğe giren bir uygulama olmadığını söyledi, sağlık güvenliğine ilişkin yapılan girişimin istişare edildiğini, üzerinde tartışmalar yapıldığını kaydetti.
Toros, AB aşı pasaportu uygulaması ile uyumlaşılması gerektiğini vurgulayarak,
Cumhurbaşkanlığı’nın Kıbrıs’ın kuzeyindeki COVID-19’a ilişkin tüm epidemiyolojik verileri
Dünya Sağlık Örgütü’ne ulaştırmasının önemine değindi, “Şu anda Kıbrıs’ın kuzeyin sağlık güvenliği haritalarında ‘bilinmez bölge’” dedi.
Öte yandan HP Milletvekili Jale Refik Rogers da Cumhurbaşkanlığı’nın bu konuda daha aktif olması gerektiğini ifade ederek, bununla birlikte İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin de daha verimli çalıştırılmasının şart olduğunu belirtti.
Veriler güneyle paylaşılıyor…
Öte yandan elde edilen bilgiye göre; İki Toplumlu Sağlık Komitesi hem aşılanma hem de COVID -19’a yönelik verileri güney ile paylaşıyor.
Yapılan toplantılarda güncel bilgi aktarımı kademe kademe yapılıyor.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu:
“Böyle bir politikayla karşılaşacağımızı öngörmüyorum”
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, serbest dolaşım hakkını kısıtlayacak politikayla karşılaşılacağını öngörmediğini söyledi, “Böyle bir konu sadece KKTC'yi ilgilendiren bir konu değildir” dedi.
YENİDÜZEN’e kısa bir değerlendirme yapan Ertuğruloğlu, aşı pasaportu meselesinin yalnızca Kıbrıs’ın kuzeyini değil, tüm dünyayı ilgilendiren bir konu olduğunu belirterek, “AB, Çin ile böylesi bir krize girmeyi göze alamaz; bedeli çok büyük olur” şeklinde konuştu.
CTP Milletvekili Fikri Toros:
“AB aşı pasaportu ile uyumlaşmak gerekiyor”
CTP Milletvekili Fikri Toros, AB’de aşı pasaportuna yönelik şu anda yürürlüğe giren bir uygulama olmadığını söyledi, sağlık güvenliğine ilişkin yapılan girişimin istişare edildiğini, üzerinde tartışmalar yapıldığını kaydetti.
Toros, Avrupa içerisinde serbest dolaşımın normale dönmesinin AB’nin alacağı
sağlık önlemleri koşulu çerçevesinde olacağını da dile getirerek, bu koşullara uyulması gerektiğini ifade etti.
Aşı pasaportu ile ilgili de bilgi veren Toros, söz konusu pasaportta her kişinin COVID ile olan ilişkisinin tarihçesinin yer alacağını dile getiren Toros, “Pasaportta, kişilerin temaslı olup olmadığı, pozitif olup olmadığı gibi bilgiler yer alacak” dedi.
Toros, Kıbrıs’ın AB üyesi bir ülke olduğunu dile getirerek, Kıbrıslı Türklerin de AB içerisinde serbest dolaşıma rağbet eden insanlar olduğunu söyledi.
Toros, AB aşı pasaportu uygulaması ile uyumlaşılması gerektiğini de vurguladı, “Vatandaşların Kıbrıs’ın kuzeyini güvenli şekilde tercih ederek, seyahatlerini sağlayabilmek için aşı pasaportu dahil, sağlık güvenlikleri standartlarıyla uyumlaşması elzem” dedi.
Aksi takdirde ülkeye seyahat edebilecek kişileri seyahat sigortalarını kapsamayacağını aktaran Toros, “aşı pasaportu ile sağlık güvenlikleri standartlarının bir parçası yüksek olasılıkla olacaktır” şeklinde konuştu.
“Sağlık güvenliği haritalarında griyiz, ‘bilinmez bölgeyiz’”...
Toros, tüm ülkelerin epidemiyolojik verileri Dünya Sağlık Örgütü’ne ilettiklerini, bu veriler ışığında ülke haritaları oluşturulduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı’nın bu verileri Dünya Sağlık Örgütü’ne ulaştırmadığını kaydeden Toros, şu anda Kıbrıs’ın kuzeyinin sağlık güvenliği haritalarında ‘bilinmez bölge’ olduğunu söyledi.
Toros, “Ülkelere sağlık güvenlik derecesi riskine göre farklı renklerle teşhir ederler” diyerek, “Örneğin siz Polonya’ya ziyaret edecekseniz bu haritaya bakıp, risk derecesine göre karar verirsiniz. Kıbrıs’ın kuzeyi bu haritalarda gri, bilinmez ülke olarak gösteriliyor şu an itibariyle” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü haritalarına yönelik haftalık epidemiyolojik verileri iletmekte geç kalındığını söyleyen Toros, bu durumun da seyahatlerin normale döndüğünde Kıbrıs’ın kuzeyinin tercih edilir ülke konumuna gelmesini olumsuz etkileyebileceğini dile getirdi.
Toros, söz konusu verilerin Dünya Sağlık Örgütü’nün standartlarına göre hazırlanıp, belirtilen sıklıkta Cumhurbaşkanlığı tarafından dünya sağlık örgütüne iletilmesi gerektiğini ifade etti.
Toros, Cumhurbaşkanlığı’nın AB, BM ve İki Toplumlu Sağlık Teknik Komite üzerinden yapabileceğini sözlerine ekledi.
Sinovac’ın AB’den onay almak için testler yapıldığını hatırlatan Toros, “Sinovac’ın onay almaması ve aşı pasaportunun dolaşım için ön koşul haline gelmesi halinde, bu aşıyı yaptıran birisi serbest dolaşım koşullarına uyum sağlamayacak. Muhtelemen aşı yaptırmamış kişi muamelesi görecek” dedi.
Toros, bu kişilerin AB’ye giremeyeceği anlamını taşımadığını, farklı koşullara tabi tutulacağını belirtti.
HP Milletvekili Jale Refik Rogers:
“Cumhurbaşkanlığı daha aktif çalışmalı”
HP Milletvekili Jale Refik Rogers, ülkemizde ev karantinasına geçiş sürecinin başlayacağına işaret etti, ülkeye giriş yapan kişilere yönelik “Dijital Yeşil Sertifika” sisteminin hayata geçmesinin şart olduğunu ifade etti.
Avrupa Birliği tarafından kurulacak sistemde aşıyla ilgili bilgilerin de yükleneceğini ancak hangi aşıların kabul edileceğine yönelik resmi bir bilginin şu an için olmadığını aktaran Rogers, bu konuda panik olunmaması gerektiğine değindi.
Rogers, bununla birlikte yaratılan dijital platformda AB onaylı aşılara ek başka aşıları da kabul etmesinin serbest bırakıldığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı’nın bu konuda daha aktif olması gerektiğini ifade eden Rogers, bununla birlikte İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin de daha verimli çalıştırılmasının şart olduğunu belirtti.
Avrupa Birliği’nde olduğu gibi ülkemizde de kolay takip yapabilmek için dijital bir platform üzerinde çalışılması gerektiğini kaydetti.
Rogers, “Bu kişileri aşılı mı, PCR raporu ne, antikoru pozitif mi? Tüm bunlar bilinmeli, kişi takibi açısından bunlar oldukça önemli” dedi.