Asım Akansoy ve Ali Zeybekoğlu’na teşekkürler…

Sevgül Uludağ

 

Tekke Bahçesi’nin kazılması için yeşil ışık yakılmasında Küçük Kaymaklı Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği de yoğun uğraş vermiş bulunuyor… Derneğin liderlerinden Ali Zeybekoğlu’na da, bu konuda “kayıp” yakınlarına tam destek veren İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy’a da teşekkür ederiz…
Hatırlanacağı gibi Tekke Bahçesi’nde gömülü olabilecek bazı “kayıp” Küçük Kaymaklılılar’dan geride kalanların bulunabilmesi için Küçük Kaymaklı Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği yetkililer nezdinde pek çok temas yapmıştı…

 

---------------------------------------------------------

 

FACEBOOK

***  Türk-Yunan dostluğunun simgesi bir yazar yaşamını yitirdi… “Tamama, Pontus’un Yitik Kızı” adlı kitabı Abdi İpekçi ödülüne layık görülmüştü… Bu kitap,  Yeşim Ustaoğlu tarafından “Bulutları Beklerken” adıyla sinema filmi de yapılmıştı… 30 Aralık 2015’te yaşama veda etti…

“Yorgo Andreadis’i kaybettik…” 1

Tamer Çilingir

Bir Pontus sürgünü daha, yurduna hasret yaşamını yitirdi. Üstelik yazdığı kitaplar yüzünden Türkiye’ye girmesi yasaklanmıştı. Tamama’yı,  Tolika’yı, Todoron’u tanıttı bize, onların yaşadığı acıları…

Yorgo, yaşı küçük olmasına rağmen Yunanistan’ın Nazilerce işgaline de tanık olmuştu. Kendisini o yıllar için ‘’yalın bir seyirci’’ olarak tanımlayacaktı. İşgal dönemindeki şiddet, büyüklere yönelikti. Onu ve küçükleri, yine onun deyimiyle, açlık tehdit ediyordu sadece o yıllarda.

Devlet baskısıyla ve iktidarın gücüyle ise 19 yaşında tanışacaktı. Üniversite’de okumak için Almanya’ya gitmeye karar verdiğinde pasaport başvurusuna bir türlü yanıt alamıyordu. 1955 yılının Haziran ayından Kasım’ına kadar alamadı pasaportunu. Sonuçta ‘’hatır için’’ pasaportunu alabildi. 1954 seçimlerinde ailesinin, özellikle erkek kardeşinin ‘’solcularla işbirliği’’ içinde olması idi pasaportun verilememe gerekçesi.

1960 yılının Mart ayının başında Türkiye’ye gitmek için Almanya’nın Freiburg şehrinin büyük garında trene bindi. 1955 yılında 19 yaşında iken okumak için geldiği Almanya’dan 5 yıl boyunca hiç dışarı çıkmamıştı. Şimdi ilk kez Almanya’dan ayrılırken üstelik Yunanistan’a değil, Türkiye’ye gidiyordu. Üniversite yıllarında 4 yıl boyunca Türkçe derslerine katılıp Türkçe öğrenmişti.

Bu ilk gidişin ardından anneannesi ve babasının yurdu olan Trabzon’a toplam elli iki kez daha gitti.

Bu arada adı “Mübadele’’ olan o trajik hikâyeyi içeren bir dizi kitabı yayınlandı. Kitapları Yunanistan’dan daha çok Türkiye’de ilgi görüyordu. Üstelik de kat kat fazla sayıda.

1991-1992 yılında, Tamama, Pontus’un Yitik Kızı adlı kitabı Abdi İpekçi ödülüne layık görüldü. Ödül töreni 1993 yılında İstanbul’da yapıldı. Tamama, Pontus’un Yitik Kızı adlı kitabı Yeşim Ustaoğlu tarafından “Bulutları Beklerken” adıyla sinema filmi de yapıldı.

Önce evini ve yurdunu, sonra küçük kardeşini, sonra da babasını ve annesini yitiren ablaları ile birlikte öksüz ve köksüz kalan Pontos’un kayıp kızı Tamama’nın öyküsüydü bu. Kitabın telifini Trabzon’daki Sümela Manastırı’nın restorasyon kuruluna devretti.

Tolika Bacikam Al Beni, Temel Garip Todoron adlı kitapları da Pontus’un yitik diğer çocukları ile ilgiliydi. Pontus’da yüz yıl önce yaşanan acılar, Tamama, Tolika ve Todoron ile gözler önüne seriliyordu.

Gizli Din Taşıyanlar adlı kitabıyla, Karadeniz’de yaşanan gizli Hristiyanlığı anlatırken, kendi ailesinin hikâyesiydi gözlerimizin önüne döktüğü. Bir toplumun yüzyıllar boyunca inancını gizli yaşamak zorunda oluşunu anlatıyordu bu kitabında. Üstelik yaşananlar Trabzon ve Gümüşhane illerinde idi.

Bu kitabın telif haklarını da Folklor Müzesi’nin kuruluşuna katkı olsun diye Foça Belediye’sine armağan etti.

Trabzon’da tanıştığı Hüsnü Paşaoğlu’nun oğluyla kızını evlendirerek, Pontus ile olan bağlarını bir kat daha perçinledi. Dünürü ölünce de “Neden Kardeşim Hüsnü” diye bir kitap yazdı ve mezarına iki halkın barışına yaptığı katkı için Türkçe ve Rumca teşekkür yazısı olan bir mermer plaket koydu. Plakette; ‘’ Burada bir Yunan-Türk dostluğu hayalcisi ve savaşçısı uyumakta’’ yazıyordu.

DEVAM EDECEK