ASKI HALLERİ

Sami Özuslu

Her zaman her şeyin dümbül düdük edilmesi gerekmez. Bazen bu işler sessiz sedasız yapılır. Kimseciklerin ruhu duymaz.

Hatta kimileri her şey süt limanmış, normalinde devam ediyormuş gibi algılar.

Ama aslında her şey alt üst olmuş, değişmiştir.

Mesela Kuzey Kıbrıs’ta olduğu gibi…

En son ‘darbe’ Cuma günü yapıldı.

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği ‘din bilgisi kursları’ düzenleneceğini ilan etti.

Vakıflar ve Din İşleri Dairesi ile beraber…

Hem de ‘velesbit’ hediyeli!..

Online kurslara katılacak ve de günde iki vakit namazını camide cemaatle beraber kılacaklara promosyon da verecek TC Elçiliği…

Anayasa Mahkemesi karar vermişti ya, ‘her türlü kurs Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenip denetlenmelidir’ diye…

Hani başta Erdoğan olmak üzere Türkiye’yi yönetenlerin tekmili birden harros etmişlerdi ya bu karara…

“Asla kabul edilemez, ya bu karar değişir ya da başka türlü davranırız” demişlerdi ya…

İşte bu ‘darbe’ o karar için…

Özetle şunu diyor TC Lefkoşa Büyükelçiliği:

“Sizin Anayasa Mahkemenizin kararını kim takar? İşte Müftülük yine Kur’an kursu düzenliyor. Ve arkasında da elçilik, yani Türkiye Cumhuriyeti var. Gücünüz yetiyorsa gelin ve kurslara müdahale edin.”

**

Bunun adı ‘meydan okuma’dır!

Meydan okunan KKTC’nin bağımsız yargısıdır.

Toplumsal varoluşun ve de özgürlükler, demokrasi ile adaletin ayakta kalabilmiş en son kalelerinden biri…

Ankara’daki yöneticilerin hoşuna gitmeyen kararlara imza atan erk…

Nasılsa ‘yürütme’ bitti. Artık ‘yoklukla malül’… Asfalt dökülecek yollarla ilgili karar dahi ana kıtadan geliyor artık. Bağımlılığın son demlerini yaşayan bir durumda hükümet… İki kuruşluk itibarı kalmamış.

Parlamento sadece ‘konuşma’ yapılan bir mekana dönüştürüldü. ‘Yasama’ ve ‘denetim’ görevini yerine getirmekten çok uzak… Yasa gücünde kararnameler ve tepeden inme kararlarla idare ediliyor işler. O da ‘esas hükümet’, yani Elçilik onay verirse… Vekiller kürsüden konuşuyor ama birinin umurunda değil.

Yargı ve basının bir kısmı kalmıştı direnen…

Hedefte onlar var şimdi…

Sonra tamamen ‘askı’ hali başlayacak…

KKTC fiilen askıya alınacak.

Ankara’daki yönetim bunun sinyallerini veriyor.

Hem de gizliden değil…

Apaçık!..

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘müdahale olmadı’ diyebilen var mı?

UBP kurultayına ‘potinlerle dalmadılar’ diyebilen var mı?

Üç vekilin HP’den istifası dahil, ‘4’lü azınlık hükümeti’ni ‘iyi saatte olsunlar kurmadı’ diyebilen var mı?

Peki ‘KKTC askıda değil’ diyebilen var mı?

Dese de inanan var mı?

Yoksa siz?