ASLAN TERBİYECİLERİ!

Casino yöneticileri, hükümetin belirlediği yeni "imtiyaz ücretleri"ni ÖDEMEME kararı aldı!.. Her bir casinodan alınacak parayla, 13'üncü maaş hesabı yapıyordu, hükümet. Ama mesele sadece "hesap"ta değil ki!.. Mesele hem "otorite", hem de öncesindeki ilişk




Casino yöneticileri, hükümetin belirlediği yeni "imtiyaz ücretleri"ni ÖDEMEME kararı aldı!..
Her bir casinodan alınacak parayla, 13'üncü maaş hesabı yapıyordu, hükümet.
Ama mesele sadece "hesap"ta değil ki!..
Mesele hem "otorite", hem de öncesindeki ilişkiler.
Hükümet, bu karara uyulmazsa, örneğin casinoları kapatacak güce sahip mi?
Değil !..
Hem de hiç değil!..
Elektrik borcunu iki gün geciktiren yurttaşın boğazına sarılan bu sistem,  böylesi kesimlere "yaptırım" gerekince "el pençe divan" oluyor.
Neden?
Çünkü "gebe!.."
Çünkü, seçim dönemlerinde el altından aldığı "desteğin" hesabını veremiyor!..
Çünkü "karanlık" ilişkilerin kıskacında!..

* * *
Casino yöneticileri, "ödemiyoruz" diyor.
Şimdi görelim bakalım esnafa, öğretmene, işçiye "aslan" kesilenlerin "kedicik" hallerini!..



 






Eğitimdeki tartışmalar

Eğitim Bakanı Dürüst'ün "Ders saatleri boş öğretmenler, hemen yanındaki okulda da ders verebilmeli" yönündeki söylemi, doğrusunu söylemek gerekirse, toplum içinde sempati topluyor.
Ancak, ilahiyat (aslında imam hatip) lisesinden eğitimde "ticaret" mantığını yeniden egemen kılan "özel ders" destekli kolej sistemine, okullardaki altyapı eksikliklerinden partizan geçici görevlendirmelere kadar öylesine çok "defosu" var ki; bunlara Doğu Akdeniz Koleji'nin "ayaküstü satışı"nı ve "kayıt dışı nüfusa" yönelik suskunluğunu da ekleyince, "Dürüst"lüğü tartışılıyor!

* * *
Eğitim Bakanı Dürüst, "çocukların özel okullara ve güneye kaçışının sebebi grevler" dese de, yaşamın pratiği içerisinde görüyoruz ki, sebepler çok daha farklı.
Evet, bu "yönelme"de grevlerin de etkisi var ancak, asıl sorun, "sistemsizlik…"
Ve aileleri en fazla ürküten de farklılaşan öğrenci profili, kontrolsüz nüfusun okullara yansıması, altyapı eksiklikleri.
Bir de "ezberci" eğitim modeli!..

* * *
Şimdi öğretmen sendikalarına ve örgütlü, ilerici kesimlere düşen bir görev var.
Öğretmenlerin "boş saatleri"nin bir "sistem" sorunu olduğunu anlatmak, eğer "verimsizlik" varsa, bunu öğretmenlerden değil, gerekli "organizasyonu" yapamayan yönetimden kaynaklandığını gözler önüne sermek ve gerçekten neredeyse "sıfır" saat ay geçiren örnekler mevcutsa, bakanlıktan daha önce buna karşı çıkmak.
Çünkü toplum, en fazla da "samimi" özeleştiriyi ve popülizmden uzak yol göstericiliği özlüyor.
Popülizm, ses getirse de, çok da "inandırıcı" olmuyor artık!..


* * *
Son bir not!..
Eğitim Bakanlığı'nın, yeni bir öğretmen sendikası kurulması işine girmesi, hele de kimi "eski" sendikacıları öne sürmesi, başını çok hem de çok ağrıtacak, söylemiş olalım!.





Yadırganıyormuş demek!

Sosyal medyada şu yorumu yapmış, Cemal Kavalcıoğlu…
<<…Bir çok kişinin yalakalıklarını gördüm ve görmeye devam ediyorum… Arkadan birbirine en ahlaksız sözleri kullanıp, sonradanda hiçbir şey olmamış gibi aralarındaki sohbetlerine şahit olmak, şahsım adına fevkalade düşündürücü bir durum olarak geliyor…>>

* * *
Okuyunca sevindim!..
Hissettim ki, başkaları da farkında ve kimileri artık "yadırgıyor" demek!

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri