Kıbrıs Kupası’nda Küçük Kaymaklı, deplasmanda Türk Ocağı’nın konuğu oldu. İlk maçı 2-1 kazanmasının avantajıyla bu maça çıkan Küçük Kaymaklı istediği sonucu alarak sahadan ayrılan taraf oldu. Maçın ilk yarısının tamamında Türk Ocağı’nın üstünlüğü vardı.
Özellikle Ertaç’ın yakalanan yüzde yüzlük pozisyonları değerlendirememesi dün takımına mağlubiyeti getiren noktalardan oldu.
Maçta Küçük Kaymaklı takımı geçtiğimiz haftaki kadrosuyla maça başladı. Mehmet Bolkan hoca istediklerini az çok oyuncularına aşılamaya başladı.
Savunmada iyi bir Küçük Kaymaklı takımı oluşmaya başladı. Gol yollarında özellikle pozisyona girmede halen sıkıntılar olsa da, Kaymaklı bu sorunu da oynadığı her maçta bir şekilde çözüyor.
Mehmet Bolkan’ın bana göre taktiksel dizilişte tek hatası İbrahim Çıdamlı’nın sağ kanatta oynaması. Bu oyuncunun yaratıcı özelliklerinden faydalanılması için orta sahanın ortasında oynaması şart. Aksi taktirde Çıdamlı’dan çok da fazla yarar sağlayamazsınız.
Sağ bekte Ahmet Zaifoğlu ağır kalsa da tecrübesiyle o bölgenin hakkını vermeye çalışıyor. Savunmadaki Mehmet Kaygısız ve Bahadır Göçben’e ise küçük bir uyarı.
Futbolda çok basit bir kural vardır. ‘Hücum savunmadan başlar.’ Hem Kaygısız, hem de Bahadır savunmadan uzun ve gelişi güzel toplarla takımı çıkarıyor. Biraz daha topa basmalı ve geriden oyun kurmaları gerekli.
Yine aynı şekilde Ahmet Zaifoğlu da savunmadan kısa paslarla çıkmak yerine aynısını yapınca Küçük Kaymaklı hücuma çıkmakta zorluk yaşadı. Küçük Kaymaklı’da ligin en kaliteli orta saha oyuncuları var.
Bayram, Çıdamlı, Shoko, Neval ve Ahmet Can gibi top tekniği yüksek, yaratıcı özellikleri mevcut ve topu iyi kullanmasını bilen oyuncular var. Siz savunmadan çıkarken bu oyuncularla topu buluşturmazsanız, pozisyona girmeniz de zordur. İleride Zokou maç boyunca Türk Ocağı’nın yabancısı James’in markajından kurtulamadı. Kurtulduğu tek pozisyonda da golünü yaptı.
Türk Ocağı takımı maça çok iyi bir oyunla başladı. Özellikle; Burak, Deniz ve Emeka’nın getirdiği toplar ve Ertaç’ı soktukları gol pozisyonları maçın kilit noktasıydı. Ertaç bu pozisyonlarda golleri atsa bugün Türk Ocağı’nın yarı finaldeki rakibini konuşuyor olurduk. Kaymaklı, Türk Ocağı’nın teknik kapasitesi yüksek oyuncularına sert oynayarak onları durdurmaya çalıştı. Bunda da az da olsa başarılı oldu.
Türk Ocağı’nın savunmasının ortasındaki hem Kaan hem de Salih ağır oyuncular. Dar alanda ve yüksek toplarda avantajlılar ancak kontra atak ve birebir pozisyonlarda yetersiz kaldıkları ortada. Remzi’nin attığı golde bu ortaya çıktı. 40 metre top sürerek Remzi topu filelere gönderirken her iki savunmacı da Remzi’ye arkadan baktı.
Sarı siyahlıların golü yedikten sonra oyun disiplininden koptuğu dünkü maçta da görüldü. İlk yarıdaki gol gelene kadar o sürekli atak geliştiren, kompakt bir görüntü veren Türk Ocağı’ndan ikinci yarıda eser yoktu. Maçın ikinci yarısını ‘bitse de gitsek’ havasında oynadılar. Öyle ki maçın 80’inci dakikasında Ocak taraftarı bile takımının gol atmasından ümidi kesti ve stattan ayrıldı. Türk Ocağı için tabi ki kupa serüveni ‘ekstra motivasyon’ önemi taşıyordu. Sarı siyahlıların ilk tercihi ligi rahat bir konumda bitirmek. Artık önlerinde de tek bir hedef var, o hedefi de gerçekleştirim artık önümüzdeki sezonun hazırlıklarına başlayacaklardır.