Kermiya Pompa İstasyonu’ndan Asi Dere’ye akan atık sular, vatandaşın tepkisine neden oldu. LTB’den üst düzey bir yetkili, durumu özetledi:“Belediyedeki enkazın sonucu”
Osman KALFAOĞLU
Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Kermiya Pompa İstasyonu’nun teknik bir arızadan dolayı arızalanması ve son birkaç gündür Asi Dere’nin içerisine atık su boşaltması, çevrede oturan vatandaşların şikayet etmesine neden oldu. LTB’den üst düzey bir yetkili, bu durumun LTB’nin enkaz haline dönmesinin bir sonucu olduğunu, bunun gibi pek çok sorun ile karşılaşacaklarını ve bunları çözmenin çok zaman alacağını söyledi. Yetkili, mevcut sorunları çözmek için belediye personelinin, AKUT Arama Kurtarma Derneği gibi çalıştığını söyledi.
Geçtiğimiz gün YENİDÜZEN’i arayan bir bölge sakini, pompanın günlerdir dereye atık su boşalttığını, bu durum nedeniyle endişeli olduklarını söyledi. Pompa istasyonunun yakınında bir özel hastane, bir de özel kolej bulunması nedeniyle endişenin arttığını belirten YENİDÜZEN okuru, LTB’nin soruna bir an önce çare bulmasını istedi.
YENİDÜZEN’e konuşan LTB Müdürü Mehmet Çakmak, pompa istasyonunun teknik bir arıza nedeniyle fonksiyonunu yerine getiremediğini belirterek, “Sorun şu an (dün) itibariyle çözüldü. Kanalizasyon Bölümü şefiyle görüştüm. Sorun bugün baş gösterdi ancak hallettik” dedi.
Daha önce Kanalizasyon Bölümü’nden görüştüğümüz bir memur, istasyonda elektrik kesintisi olduğu için jeneratörlerin devreden çıktığını, bu yüzden kanalizasyon suyunun dereye aktığını belirtti.
“SALGIN HASTALIK, DOĞAL DENGENİN BOZULMASI”
Biyologlar Derneği’nden Niyazi Türkseven, lağım suları ile kirlenmiş suların hem çevre sağlığını hem de insan sağlığını olumsuz etkilediğini, tifo, tifüs ve kolera gibi hastalıkları ortaya çıkardığını ve bu hastalıkların salgına dönüşmesiyle toplum sağlığını tehdit eder hale geldiğini söyledi. Türkseven ayrıca lağım sularının dereye akmasıyla suyun kimyasının ve biyolojik yapısının değiştiğinden dere içerisinde yaşayan birçok canlının yaşamını sürdüremez hale gelip öldüğünü aktardı.
“Dereler gerek barındırdığı biyolojik zenginlikleri açısından gerekse şehir içlerindeki yağmur sularını şehir dışına taşıyan doğal kanallar olması nedeniyle önemlidir. Hatta bu önemi daha 1930 ‘da dönemin İngiliz İdaresi tarafından kavrandığından bu gün bile yürürlükte olan fasıl 82 adı altında ‘Kamu Derelerinin Korunması’ yasası ile dereler koruma altına alınmıştır” diyen Türkseven, derelere lağım sularının akıtılmasının kabul edilebilecek bir durum olmadığını söyledi.