1974’te EOKA-B’cilerin ağırlıkla kadınlarla çocuklardan oluşan 37 Kıbrıslıtürk’ü öldürerek bir toplu mezara gömmelerinin ardından neredeyse yarım asır sonra, Atlılar’daki şehitlikte bulunan gömüdeki insan kalıntılarına Kayıplar Komitesi kazı ekibi tarafından geçtiğimiz Perşembe akşamı (14 Eylül 2023) ulaşıldı. Bir metre boyutundaki dolgu toprağı kaldırma işlemleri geçtiğimiz Temmuz ayı sonlarından bu yana devam etmekteydi... Atlılar’da 1974’teki katliam ardından Eylül 1974 veya daha sonraki bir tarihte köyden tutuklanıp esir olarak alınıp götürülmüş oldukları için sağ kalan köylüler, EOKA-B’cilerin öldürmüş olduğu kadın ve çocukların içinde bulunduğu toplu mezarı açarak buradan aldıkları naaşları, şimdiki Atlılar Şehitliği’ne toplu olarak defnetmişlerdi... Kayıplar Komitesi’nin kazı programları çerçevesinde 24 Temmuz 2023’te şehitlikteki toplu gömü yerinde bir kazı başlatılmış ve şehitlik içerisinde defin yapılmış olan çukurda kazılar devam etmekteydi.
Atlılar Şehitliği’ndeki kazıda önce üst kısımdaki beton sökülmüş, ardından bir metre boyutundaki dolgu toprak dikkat ve özenle Kayıplar Komitesi kazı ekibi tarafından kaldırılmıştı... Nihayetinde 14 Eylül 2023 Perşembe akşamı buraya defnedilmiş olan Kıbrıslıtürkler’in kalıntıları ortaya çıkarıldı ve şimdi kazının zor kısmı başlıyor... Burada gömülü olduğu düşünülen Atlılar’dan ağırlıkla kadınlar ve çocuklardan oluşan 37 Kıbrıslıtürk’ün kalıntılarına ulaşılması, bu kalıntıların incelenmesi, DNA testleriyle kimliklendirilmesi ve sonrasında da defin için sevdiklerine geri verilmesi süreci yaşanacak...
Biz de 15 Eylül 2023 Cuma sabahı, Atlılar şehitliğindeki kazı yerini, Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üyesi’nin Araştırmalardan Sorumlu Yardımcısı Antropolog Okan Oktay’la ve Kayıplar Komitesi psikoloğu Sülün Asafhan’la birlikte ziyaret ettik ve kazı ekibinden bilgi aldık...
Buradaki kazı ekibinde bulunan arkeologlarımız Yusra Eminoğlu (raportör), Çınar Karal (kazı ekibi lideri), Mustafa Emre, Andreas Hristo, Bambos Şafku ve Hrisanti Kiriaku’dan oluşuyor. Kazı ekibinde Gülbey Alasırt şirocu, Andan Emin işçi ve Göktup Mohaç da stajyer olarak görev yapıyor. Ancak şimdi insan kalıntılarına ulaşılmış olduğundan, takviye olarak başka arkeologlar da buraya gelerek görev yapacaklar. Nitekim biz kazı alanına vardığımızda, Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatör Yardımcısı arkeolog Erge Yurtdaş, burada dronla bölgeyi resimlemeye çalışmaktaydı... Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum Üye Ofisi Araştırmalar Sorumlusu Hristiana Zenonos ve araştırma görevlisi Romanos Liritsas da oradaydı... Kayıplar Komitesi’ndeki arkeologlardan Rania Mihail de kendi elleriyle bize kahve yapıyor küçük taşınabilir ocakta... Kahvemizi içerken, biz de kazı ekibinden Yusra Eminoğlu ve Pambos Şafku’yla konuşup bilgi alıyoruz...
YUSRA EMİNOĞLU’NUN ANLATTIKLARI
Kayıplar Komitesi’nde arkeolog olarak kazı ekiplerinde senelerdir görev yapmakta olan Yusra Eminoğlu, kazının 24 Temmuz 2023’te başladığını anlatıyor. Köylüler, kendi girişimleriyle 1974’te savaş sona erdikten 2-3 ay kadar sonra Atlılar’daki toplu mezardan çıkardıkları naaşları, şimdiki Atlılar Şehitliği içerisine kazılan bir çukura topluca defnetmişler... Mermerin altındaki bir metrelik toprak dolguyu kaldıran kazı ekibi, yüzey seviyesinden 30-40 santim aşağıda bulunduğunu düşündükleri insan kalıntılarına ulaşabildikleri için biz gittiğimiz zaman çok heyecanlıydılar...
Bu kazı, Yusra Eminoğlu’nun ikinci toplu mezar kazısı... Daha önce de Pareklişa’daki toplu mear kazısında görev yapmış... Pareklişa’da EOKA-B’cilerin Dohni’den alıp katlettikleri ikinci otobüsteki Kıbrıslıtürkler’in gömü yerinden 35 kişiye ait kalıntıları bulup çıkarmışlar... Ekip lideri arkeolog Çınar Karal ise Lefkoşa’da hapishane arkasındaki toplu mezar kazısında bulunmuş daha önce...
PAREKLİŞA’DAKİ TOPLU MEZAR KAZISI...
Yusra Eminoğlu, “Aslında hem Pareklişa’da, hem de Atlılar’da isim isim kimi aramakta olduğumuzu biliriz” diye konuşuyor. Pareklişa toplu mezar kazısında Dohni’den alınarak buraya götürülen ve öldürülerek bu madendeki toplu mezara gömülen Kıbrıslıtürkler’in yanında yem-yeycek çantaları da bulunmaktaymış... Bu toplu mezarın yeri, madendeki çalışmalar nedeniyle kaydırıldığı için, burada gömülmüş olanların kalıntıları, aynı alanda ama farklı yerlerde bulunmuşlar... Bu toplu mezardan çıkması beklenen ancak kalıntıları bulunmayan Yüksel Hamza’yı da çok düşündüğünü anlatıyor Yusra Eminoğlu... Yüksel Hamza da, Dohni’den alınmıştı ve ikinci otobüste olduğu tahmin edilmekteydi. Ancak Pareklişa kazısında ondan geride kalanlar çıkmadı... 36 kişinin kalıntılarının bulunması beklenirken, 35 kişi bulundu... Yüksel Hamza’nın kardeşinin kalıntıları bulundu ve kendisi bulunamadı – bu da ailesinin içinde büyük bir yara... “Kayıp” Yüksel Hamza’nın kızkardeşi Yıldan Sedef Gülakdeniz, yıllardır bu konuda yeni araştırmalar yapılması ve sevgili kardeşinden geride kalanların bulunmasını istiyor...
Atlılar Şehitliği’ndeki kazıyı ta başından polisin beklemekte olduğunu, şimdi insan kalıntılarına ulaşılmış olduğu için kazı sona erinceye kadar polisin burada nöbet tutacağını da öğreniyoruz.
PAMBOS ŞAFKU’NUN ANLATTIKLARI...
Pambos ŞafkU da daha önce toplu mezar kazılarında çalışmış Kayıplar Komitesi kazı ekibinden bir arkeolog. Lefkoşa’da hapishane arkasındaki iki toplu mezardan toplam 36 “kayıp” Kıbrıslırum’dan geride kalanlar bulunmuştu. Toplu mezarların birinde 20, diğerinde 16 “kayıp” bulunmaktaydı... Pambos ayrıca Sinde yöresindeki Abalestra’daki toplu mezarda da çalışmış. Buradan da Stroncilolu (Turunçlu) 17 “kayıp” Kıbrıslırum’dan geride kalanlara ulaşılmıştı...
Atlılar’ın niteliği nedeniyle aslında çok zor bir kazı olduğuna dikkat çekiyorum... Ne hissettiğini soruyorum... “Profesyonel davranmak zorundayım, bunun bir toplu mezar kazısı olduğunun bilinciyle... Buradaki herkes, kalıntılara ulaştığımız için memnundur, büyük bir heyecan vardır” diyor.
ZOR BİR KAZI OLACAK...
Atlılar Şehitliği’ndeki bu kazı, aslında Kayıplar Komitesi kazı ekibindeki arkeologlarımız için çok zor bir kazı olacak, duygusal açıdan zor olacak çünkü bu toplu mezardan ağırlıkla kadınlar ve çocukların kalıntılarını çıkaracaklar. Bu da başlıbaşına bir travma gibi... Ancak tüm arkeologlarımız çok profesyonel ve yılladır bu işi yapıyorlar, iş yaparken profesyonel davranıyorlar ama kendileriyle başbaşa kaldıklarında, gecenin sessizliğinde kalplerinde, ruhlarında kopacak fırtınaları tahmin edebiliyorum...
Bu kazı ekibinde çalışan tüm arkeologlarımıza ve diğer çalışanlara kolaylıklar diliyorum...
Atlılar’daki “kayıp” yakınlarının istedikleri nihayet gerçekleşiyor, eminim onlar da memnundurlar... Çünkü artık sevdiklerinin birer mezarı olacağı için daha fazla huzura kavuşacaklar... Acıları hiç dinmeyecek olsa da, bir nebzecik rahatlama olacak eminim, tüm diğer “kayıp” yakınlarının sevdiklerinin kalıntılarının bulunup kimliklendirilmesi ardından defnetmelerinden yaşadıkları rahatlama gibi...
Kayıplar Komitesi yetkililerinden Kazılardan Sorumlu Üye Yardımcısı antropolog Okan Oktay’a da bu alanı ziyaret etmemizi sağladığı için yürekten teşekkürler...