‘HODRİ MEYDAN’… KIBTEK ve KKTC’nin enerji sorununun yaşananları yok sayarak, sorunları masanın altına süpürerek çözülmesinin mümkün olmadığını söyleyen Atun, “Bu halde Hodri meydan diyerek; Derhal Sayıştay raporunun ortaya koyulması ve KIBTEK’te işlerin düzgün bir şekilde yürütülmesi, yönetsel suçlama ve iddiaların son bulması için çağdaş bir yapı oluşturulması çağrısında bulunuyorum” şeklinde konuştu.
Maliye Bakanlığı görevinden istifa eden Ulusal Birlik Partisi Gazimağusa milletvekili Sunat Atun, “Benim kimse, hiçbir makamla şahsi bir sorunum ve sıkıntım olmamıştır” dedi, “Benim yaşadığım bazı makam ve kişilerle olan vizyon ve misyon uyuşmazlığımdır” ifadesini kullandı.
Atun yazılı açıklama yaparak, değerlendirmelerde bulunda, ‘ekonomik kalkınma mücadelesinin, kısır tartışma ortamı, verimsiz, vizyonsuz gidişatla kazanılmasının mümkün olamayacağını” belirtti.
Sunat Atun, tüm siyasal partiler ile siyasilerin ülkenin parlak geleceği için dünyadaki çok yoğun ve hızlı gelişmelere paralel yeni bir vizyon ve kendilerine yeni misyonlar belirlemelerinin zamanının geldiğini kaydetti.
Bu yeni vizyonun vazgeçilmez noktalarının, sağlıklı toplum yapısı, dijitalleşme, üretim, adalet, çağdaş katılımcı demokrasi ve hesap verebilirlik olduğunu ifade eden Atun, “Maliye Bakanlığı görevimden istifa ederek ayrılmamın ardından kimi kişi ve çevrelerce yapılan yanlış değerlendirmeleri hayretle okuyorum.‘’dedi.
“Akla uygun doğrular..”
“Bana göre ekonomik akla uygun doğrular yapılmadığı sürece Kıbrıs Türk ekonomisinin doğru yola girmesi mümkün değildir” diyen Sunat Atun, “Parti ortamında veya medyada son Maliye Bakanlığım döneminde ortaya koyduğum politikaların, proje ve önerilerin doğru olup olmadığını muhataplarımla tartışmaya hazırım. Haklı olan, haksızlığa uğratılan benim; Halka doğruları söyleyen de yine ben oldum… Hükümet kuramayan, UBP ve ülkeyi içine düşürdüğü duruma rağmen hala gerçekleri idrak edemeyen ise ortadadır. Halk ve partilimiz gerçekleri bilmektedir. “ ifadelerini kullandı.
Atun, bu aşamada bu konuları daha fazla deşmenin UBP’ye ve ülkeye yarar getirmeyeceği inancı ile şimdilik suskun kalmayı tercih ettiğini vurguladı.
“Ekonomi dengesi amaçlanmalı..”
Atun şöyle devam etti:
“Günümüz dünyasında devletlerin istikrarlı maliye politikaları olması gerekmektedir. Maliye politikalarının istikrarlı olabilmesi içinse, belirli bir vadeyi hedeflemesi ve ülke koşullarına uygun olması şarttır.
Buna göre devletimizin harcamaları ile toplanan vergiler göz önünde tutularak sağlıklı bir mali yapı oluşturulmalı ekonominin bir dengeye gelmesini amaçlamalıdır.
Kamu maliyesinin 2018 sonrası açıklarının giderek büyümeye başladığı malumdur. Benim son Bakanlı görevi süreçlerimde ortada mutlaka önlem alınması gereken bir tablo saptamış ve mali politikamızı ekonomik istikrar, büyüme, kalkınma ve çok önemli olan gelir dağılımında adaletin sağlanması olarak belirlemiştik.
Sürdürülebilir bir kamu maliyesi, devlet çalışanları ve emeklilerinin maaşlarının kesintisiz ödenmesi, özel sektörün desteklenmesi, özellikle küçük esnafa özel yeni programlar uygulanması ve bazı alt ve üst yapı yatırımlara da kaynak ayrılması konularını önceliğimiz olarak gördük.Bu bağlamda birilerinin ortaya koyduğu gibi 5 ‘nci aydan sonra hayat pahalılığı ödenmesini değil yasada öngörüldüğü gibi 6’ncı aydan sonra tamamı maaşlara kesintisiz yansıyacak şekilde hayat pahalılığı ödenmesini planladık, bunun için önlemler alma yoluna gittik.Ama olmadı. Almamız gereken tedbirlerin alınmasına taş konuldu”
3,5 milyar TL açık...
Yılsonu itibarıyla 3,5 milyar TL açık öngörüsünün geçerliliğini devam ettirmekte olduğuna işaret eden Atun, “Hayat pahalılığının maaşlara kesintisiz yansıtılması ben görevden istifa ettikten sonra para bulunduğu için değil mahkemenin ara emri verme olasılığı yüzünden belediyelerin alacağı kaynağın geciktirilmesi ile olmuştur” dedi.
Bunun sürdürülebilirliği olmayan bir durum olduğunu belirten Atun şöyle devam etti:
“Gerçekler ortadadır. Ya oluşan büyük açığın zamanla giderilmesi için şimdiden önlem alınacak, gelirler artırılacak, vergilendirilmekten kaçınılan alanlar vergilendirilecek, bir yerden hibe niteliğinde kaynak sağlanacak veya bu açık giderek büyüyecek ülke ekonomimiz, çalışanlarımız, emeklilerimiz bundan olumsuz yönde etkilenecektir.
İstifa ettiğim gün de belirttiğim üzere bizler artık iktidarı ve muhalefetiyle popülizmden uzak durmalı, asgari müştereklerde birleşmeli ve bazı konularda Devlet politikalarının oluşmasını birlikte başarmalıyız.Aksi takdirde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Halkı’nın ekonomik kalkınma mücadelesini bugün devam etmekte olan kısır tartışma ortamı ve verimsiz, vizyonsuz gidişatla kazanmamız mümkün olmayacaktır.Dolayısı ile tüm siyasal partiler ve siyasiler olarak ülkemize parlak bir gelecek hazırlamak adına dünyadaki yoğun ve hızlı gelişmelere paralel yeni bir vizyon belirlemek, kendimize bu doğrultuda yeni misyonlar belirlemek zamanı gelmiştir.
Hiç kuşkusuz bu yeni vizyonun en değişmez ekseninde, sağlıklı toplum yapısı, Devlet ve özelde dijitalleşme, dünya ile rekabet edebileceğimiz kalitede mal ve hizmet üretimi, güvenilen bir adalet sistemi, çağdaş, çoğulcu ve katılımcı demokrasi ile siyasetin hesap verebilirliği yer almalıdır.”
Yol haritasız yönetme
Sunat Atun, uzun bir müddettir ülke ekonomisinin yol haritası olmadan yönetilmekte olduğunu ifade ederek, “Anavatan Türkiye ile imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolleri ülkemiz için önemli bir çıpa olmakla birlikte, son yıllarda ihmal edilmiş olan orta vadeli bir plana büyük bir ihtiyaç vardır” dedi.
Atun, “Bu bağlamda hükümet derhal Devlet Planlama Örgütü ve ilgili Bakanlıkları devreye koyarak kısa ve ortada vadede uygulamaya girecek gerçekçi, uygulanabilir bir planlama yapmalıdır.Ortaya çıkacak bu plan temelinde derhal Anavatan Türkiye ile 2023 yılını Mali ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması için çalışmalara başlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Kıbrıs Türk Halkı’nın refah ve güvenliğine büyük önem verdiğinden en küçük bir kuşkumuz olmayan Anavatanımız Türkiye Cumhuriyetine planlarımız, önerilerimiz ve beklentilerimiz kapsamlı bir proje dahilinde doğru olarak anlatılmalıdır” diyen Atun şöyle dedi:
“Bunlar yapıldıktan sonra Anavatan Türkiye’nin ihtiyaçlarımızın karşılanması için özellikle bütçemize her zamanki desteğinin süreceğine inancım tamdır.Çok kısa süre içinde Meclis’ten öncelikli olarak geçmesi gereken yasaları belirleyip yoğun bir çalışma ile Meclis açılır açılmaz bunların yasalaştırılması yoluna gidilmelidir. İvedi olarak KKTC’ne önemli bir dış döviz girdisi sağlayan Güney Kıbrıs’tan geçişler kolaylaştırılmalı, bunun için ne gerekirse yapılmalıdır.”
KIBTEK...
KIBTEK ve KKTC’nin enerji sorununun yaşananları yok sayarak, sorunları masanın altına süpürerek çözülmesinin mümkün olmadığını da belirten Atun bu konuda da şunları ifade etti:
“Bu halde Hodri meydan diyerek; Derhal Sayıştay raporunun ortaya koyulması ve KIBTEK’te işlerin düzgün bir şekilde yürütülmesi, yönetsel suçlama ve iddiaların son bulması için çağdaş bir yapı oluşturulması çağrısında bulunuyorum. Dünyadaki gelişmeler göstermektedir ki önümüzdeki aylarda akaryakıt fiyatları bugünkü seviyenin de çok üstüne çıkabilecektir. Kış aylarında enerjisiz kalmamak için behemehal bize her koşulda destek olman Anavatan Türkiye Cumhuriyeti Devletindeki muhataplarımız ile temasa geçerek sorunlarımıza kalıcı çözümler aramalıyız.
KIBTEK’in mali yapısı mutlaka iyileştirilmelidir. Ancak bugün devam eden anlayışla bu mümkün değildir ve olmayacaktır.
Tekrarlamakta büyük fayda görüyorum ki, KIBTEK’in akaryakıt alımları için KKTC Bütçesinden yaptığımız ödemeler, elektrik üretim maliyetini Temmuz ayı için düşürmüştür.Bu bağlamda, tarifelerin bu nispette ele alınması gerekmektedir.”
3. Ülkelerden gelen öğrenciler
Yüksek öğrenim konusuna da değinen Atun, “Ülkemizdeki Anavatan Türkiye’den gelen yaklaşık 50 bin öğrenci ile üçüncü ülkelerden gelen yaklaşık 40 bin diğer öğrenci ülkemiz ekonomisi için ciddi kaynak sağlamaktadır. Ancak özellikle üçüncü ülkelerden gelenler için muhaceret yasamızda gerekli düzenlemeler yapılarak bu öğrencilerin vasıfsız işçi ve kaçak konuma düşmelerinin önü kesilmelidir.” dedi.
Belediyeler
Atun şöyle devam etti:
“Belediyeler reformu ilgili olarak ise kişilikli bir politika izlenmelidir. Her gün farklı bir söylemde bulunmakla hiçbir sonuca varılması mümkün olamayacaktır. Ve işin özeti; Mali gücünüz iyi olmalıdır ki vatandaşınıza, ülkenize gereken hizmetleri verebilesiniz.
Devletimiz sorumluluklarını yerine getirebilmek, vatandaşın beklentilerini karşılayabilmek adına gelirler artırılmalı, daha etkin ve verimli vergi toplamalıdır.”
"Güçlü devlet yönetimi"
Güçlü ve istikrarlı devlet yönetiminin önemine de değinen Atun, “KKTC’nin kurucusu, yaşaması, yüceltilmesi ve refaha ulaşmasının savunucusu UBP bu bakımdan son derece önemlidir...UBP derhal hareketlenmeli yeni çağa uygun bir sosyal, siyasal, ekonomik vizyon oluşturma yoluna gitmeli ve yeni bir parti tüzüğü çalışması yapmalıdır.”dedi.