Avukat Ürün Solyalı, idarenin sözlü bir iş yapamayacağını, ortada resmi bir eylem yasağı olmadığını belirtti, gösteri yürüyüşü hakkının Anayasa’dan kaynaklandığını anımsattı.
“Devlet, toplantı ve gösteri özgürlüğünün fiilen kullanılmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür” diyen Ürün Solyalı, “gösteri yürüyüşü”ne yönelik yasalalar hakkında şu bilgileri paylaştı:
Birileri gösteri yürüyüşlerini İZİNLERİNE bağlamış.
Bir an yasaklayabildiğini düşünsem bile İdare sözlü iş de yapmaz Iyi Idare Yasasına göre. Sözlü yasak da olamaz.
Yüksek Mahkeme 5/2014 sy. 11:
KKTC Anayasası’nın 32. Maddesi, yurttaşların, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız toplanma veya gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahip oldukları ve bu hakkın, kamu düzenini korumak için, yasa ile sınırlanabileceğini düzenler.
KKTC Anayasası’nın 32. maddesi ışığında, toplantı ve gösteri yürüyüşü ile ilgili olarak, Fasıl 32’nin izin verme ile ilgili kurallarının uygulanma olanağı kalmadığı bilinen bir gerçektir.
Yasal düzenleme yapılmamış olmakla birlikte, bu konuda sadece Kaymakamlığa yazılı bildirim yapılmaktadır.
Yurttaşlar, Anayasal bir hak olarak, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız toplanma veya gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahip olmakla birlikte, toplantı ve gösteri yürüyüşü esnasında, kamu güvenliği bakımından kolluk kuvvetlerinin yetkilerinin neler olduğu önem arz etmektedir.
Bu noktada aynı karar sy 16.
BARIŞÇIL AMAÇLARLA TOPLANMA HAKKI, Ergin Ergül Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Uygulamaları kitabında, sayfa 258’de aşağıdaki gibi ifade edilmiştir:
“Bu hak, bireylerin bir fikir ya da amacı açıklamak için kapalı ya da halka açık yerlerde toplantı, gösteri ve yürüyüş vb. gibi, hangi şekil altında olursa olsun, bir araya gelmeleri demektir. Bu madde, devlete aynı zamanda pozitif mükellefiyet de yüklemektedir. Yani devlet, toplantı ve gösteri özgürlüğünün fiilen kullanılmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.