“Ava giden, askere gitmek istemiyorum diyemez”

Meltem Sonay

Özyiğit ‘Vicdani ret’ önerisini anlattı

Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı, Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit, dün katıldığı Diyalog TV’de yayınlanan Çiğdem Aydın’ın Güne Merhaba programında Vicdani Ret’le ilgili sunacaklarını ifade ettiği öneri ile ilgili konuştu.

Özyiğit’in geçtiğimiz günkü ‘Vicdani retle ilgili öneri yeni yılda Meclis’in gündeminde olacak’ açıklamasının ardından YENİDÜZEN de öneriye ulaşmaya çalışmış ancak ortada henüz ‘tamamlanmış’ bir tasarı olmadığı, üzerinde çalışıldığı bilgisini almıştı.

Katıldığı programda da ‘Hukukçuların yasa önerisi üzerinde çalıştığını’ belirten Başkan Özyiğit, öneriye dair birkaç ip ucu da verdi.

Yasa Önerisi’nin çalışmalar sonunda Bakanlar Kurulu’nun gündemine geleceğini belirten Başkan Cemal Özyiğit, “Zaten bu yasanın çıkartılması artık şart oldu. Çünkü İnsan Hakları Mahkemesi’nde devam eden davalar var. Bazı gençlerimiz bu konuyu İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdı. Bu nedenle acil yasaya ihtiyaç var” şeklinde konuştu.

“Şu anda mahkemede olan dava için bir şey söyleyemem”

Yasa olmadığı için bazı gençlerin bu konuyu daha ileri boyuta taşımaya çalıştığını da altını çizen Cemal Özyiğit, Hükümet’teki 4 partinin bu konuda halka taahhütte bulunduğunu da hatırlattı.

“Biz de bir an evvel yasa geçsin istiyoruz” derken, şu anda mahkemede davaları bulunan vicdani retçilerin durumu ile ilgili ise bir şey söylemekten çekindi, “Yasaya göre durum şekillenmiş olacak. Yasa çıktıktan sonra şu anda mahkemede olan dava için bir şey söyleyemem. Teknik bir konu. Ona hukukçularımız karar verecek” ifadesinde bulundu.

“Kimse askerlik yapmasın veya seferberliğe gitmesin demek değildir”

“Tamam bu uluslararası bir haktır ama kimse askerlik yapmasın veya seferberliğe gitmesin demek değildir” diyen Cemal Özyiğit, “Burada söylenen vicdani reddin uluslararası bir hak olduğudur. Ancak bu durumda bir yasa yoktur. Öyle gençlerimiz var ki eline silah almak istemez. Bu haktan da yararlanmak ister. O gençlere kamu işinde şu işi şu kadar çalışacaksın denecek.

Ama ava giden bir genç, av için eline silah alırken, askerlik için elime silah almak istemiyorum ve bu haktan yararlanmak isterim diyemez. Yasa ile ilgili bilgiler halka tabi ki zamanı gelince verilecek” diyerek hazırlanan önerinin çerçevesinin biraz da olsa çizmiş oldu.

Davalar geri çekildi…

Bu arada Vicdani retçi Haluk Selam Tufanlı'nın  6 davası dün Askeri Mahkeme’de görüldü. Savcılık Haluk Selam Tufanlı’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki davası sonuçlanıncaya kadar, davaları geri çekti.

 


 

BİR YORUM

Bir yılı geride bırakırken…

Koskoca bir yılı geride bırakmaya günler kala, yılın bu son günlerinde geride bırakmaya hazırlandığımız yılın analizini yaparız hemen hepimiz…

Yaş aldıkça insan zamanın nasıl da hızlı geçtiğini daha da algılar, ‘bir yılın daha geçmesi’ne inanamaz ya, işte o koskoca yıl ne zaman geçti sorgulamasındayız bu ara…

Gerçekten de her birimiz için, dünyanın neresinde olursa olsun, her canlı için ‘acısıyla, tatlısıyla’ geçer yıllar…

Yaşanmışlıklara bağlı olarak kimilerinde hep hatırlanacak ve kutlanacak büyük mutluluklar, kimilerinde ise hiç yaşanmamış olmasını isteyecek kadar derin acılar bırakır…

Özellikle anne olduktan sonra birçok şeyin ne kadar boş ve önemsiz ama aynı anda da, ne kadar çok önemli ve gerekli olduğu ikilemini sıklıkla yaşamaya başladığım son yıllarda, ‘an’ın güzelliğinin yanı sıra, ‘geleceği’ de daha çok önemsiyorum artık.

Kaza, hastalık, ihmal, suistimal, istismar ve daha birçok nedenle birçok kişi, çocuk yaşamını yitirdi, çok fazla sayıdakilerin canı yandı tarifsiz acılarla geçtiğimiz yılda da…

Bizim coğrafyamızda da hepimizin yüreklerinde ve zihinlerinde derin yaralar açan, izler bırakan olaylar yaşandı.

Üzüldük, zaman zaman göz yaşı döktük, çokça isyan ettik, suçlu aradık, öfke kustuk!..

Peki hiç yanı başımızda yaşanan olumsuzluklar için kendimizde de sorumluluk arayıp ‘ben ne yapabilirim’ diye düşündük mü?.. Pek çocuğumuz sanırım bunu yapmadık.

Yaşarak öğrendiğimiz en çarpıcı şeylerden biri de ‘sorumluluk’ almadığımız, ‘katkı’ koymadığımız, ‘üzerimize düşeni yapmadığımız’ hiçbir konuda bir SÜPERMEN gelip bizim için mucize yaratmıyor, yaratmayacak da…

Dilerim gelecek yıl hepimiz için mutlu, sağlıklı, başarılı ve huzur dolu olduğu kadar, sorumluluk aldığımız, çevremize daha dikkatli bakıp yardıma ihtiyacı olana el uzattığımız, iyi şeyler için yürütülen çalışmalara katkı koyduğumuz, üzerimize düşeni yaptığımız, daha duyarlı olduğumuz bir yıl olur… Mutlu yıllar olsun…


 

BİR ALINTI: Mücadele edecek hali kalmamış toplumun, bu topraklardaki varlığının devamlılığını ya kaybedişi ya da dinlenme hali gibi geçti 2018 yılı.  Merakla bekleyeceğiz buralı olma hali küllerinden doğacak mı diye? (Mertkan HAMİT)