Ligde kadro istikrarı konusunda sıkıntı yaşayan iki takım.
Lapta sezon başından itibaren iki hafta arka arkaya aynı kadroyu sahaya süremedi. Bu ligin tozunu atacak dediğimiz Bita gitti gelmedi. Şanssız bir sakatlık geçiren Dennis de yok.
Lefke bu konuda biraz daha rahat. Ama her iki takımın da ortak sıkıntısı yabancılar. Maç kadrosunda Lapta’da tek bir yabancı futbolcu yok. Lefke’nin tek yabancısı Feridun. O da dört sarı kartlı tribünde.
Maç öncesi analiz ve strateji belirleme konusunda Mehmet Solkanat’ın başarısını daha önceki haftalarda görmüştük.
Mehmet hocanın bu maçtaki en önemli hamlesi Arif Solkanat’ı Ahmet Coşkun ile eşleştirmekti.
Lapta’nın sahada mücadele eden onbirine baktığımız zaman en etkili isim Ahmet Coşkun’du. Arif Solkanat’ın deneyimi ve çabukluğu sayesinde bu eşleşmenin mutlak galibi oldu. Ahmet Coşkun maç boyunca yüzünü kaleye dönemedi.
Bence Ahmet Coşkun ileride değil de orta alanda oynasa daha başarılı olurdu. Bu şekilde çok sevdiği boş alanlara daha rahat girer top taşırdı. Bu kadar etkisiz kalmazdı.
Lapta’da geriden gelip gol yollarında etkili olabilecek diğer isim Gökhan. Fakat Lefke göbekte Arif Öztürk, Buğra ve Salih Oyal ile kalabalıktı. Gökhan bu alanda sıkışıp kaldı.
Lapta bu olumsuzluklardan sonra tek bir şekilde neticeye gidebilirdi. Duran toplar. Öyle de oldu. Bir duran top ve arkasına geçen Mustafa Avcı. Soyadına yakışır bir vuruş ve avlanan Lefke.
Uzun bir aradan sonra Lefke kalesinde İrfan görev yaptı. Şampiyonluğa oynayan birçok takım kaleci sıkıntısı yaşarken Lefke birbirinden değerli iki kaleciye sahip.
Golde İrfan’ın hatası var diyenler olabilir. Ama maç boyunca az, fakat her seferinde tehlikeli gelen Lapta ataklarında İrfan’ın başarılı hamlelerini unutmamak gerek. 90+4’de İrfan’ın beklemek yerine kaleyi terk etmesi ve zamanlaması müthişti.
Bu hamle ile İrfan, telafisi mümkün olmayan golün şansını Cevdet’e vermedi.
Lefke iki haftadır iyi oynamıyor. Bunun birçok nedeni olabilir. Takımın performans kaybının ana nedenlerini şu şekilde sıralayabilirim.
Takım iki blok halinde oynuyor, geride fazla adam kalıyor. Kasım ve Aziz gerekli sayısal desteği alamıyor.
Lefke son iki haftada yüksek oranda top kaybı yaptı. Bu kayıplar birinci ve ikinci bölgede olduğu zaman ciddi tehlikeler yaratıyor. (Kasım’ın 90+4’te santra çizgisine yakın bir bölgede yaptığı top kaybı gibi).
Yüksek top kaybı oyun kalitesini de düşürüp skor avantajı yakalamayı engelliyor.
Takım iyi oynamasa da çok net gol pozisyonu üretebiliyor. Fakat rakip kale önünde yapılan tercih hataları ve son vuruşlardaki başarısızlık dikkat çekiyor.