Kıbrıs Sorununun çözümünden önce bile Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum Toplumları’ nın arasında yapılacak olan bir anlaşmayla Kıbrıs Yeşil Mutabakatı yurdumuzun tamamı için geliştirilip uygulanabilir. Ve bu anlaşma Avrupa Birliği’ nin Avrupa Yeşil Mutabakatı ismi ile duyurduğu yeni stratejisine dayanarak mümkün olabilir.
Avrupa Birliği 2050 yılına kadar atmosferi karbondan arındırmayı başarma konusunda kararlı gözüküyor. Ancak bu amacın gerçekleştirilebilmesi için Avrupa toplumunun ve ekonomisinin daha dengeli, daha adil, daha etkili ve daha tasarruflu olmak adına bir dönüşümden geçmesi gerekiyor.
Avrupa Komisyonu; temiz içilebilir su için olan ve Avrupa Parlamentosu tarafından 15/12/2020 tarihindeki genel oturumda önerilen ve kabul edilen revize edilmiş 98/83/ΕΚ numaralı yönergeyi onayladı (Bakınız: Avrupa Komisyonu 15/12/2020 tarihli Duyurusu).
Bu yönergenin onaylanması; toplumda dışlanmış, marjinal ve kırılgan bir hayat yaşayan gurupların bile kaliteli suya olan erişimini artırıp geliştirebilecek.
Avrupa Parlamentosu’ na göre:
- Şişelenmiş su tüketiminin azaltılması, Avrupa Birliği’nin evsel su tüketiminde yıllık €600 milyon’ dan fazla tasarruf etmesine katkıda bulunabilir
- «Right2Water» (İçilebilir suya erişim hakkı) isimli hareket kanuna dönüşen ilk Avrupa vatandaşları girişimidir
Yeni geçen bu yasaların amacı Avrupa Birliği’ nin tümüne yüksek kalitede su sağlamaktır.
Üye devletlerin bu hedefe ulaşmaları için kamu binalarına ücretsiz su sağlamaları ve restoran, kantin, kafeterya, bar gibi yemek ve içki servisi yapan işletmeleri de müşterilerine ya ücretsiz veya çok düşük ücret karşılığı içilebilir su tedarik etmeleri için teşvik etmeleri gerekecek.
İçilebilir su için olan 98/83/ΕΚ numaralı Avrupa Yönergesi
Avrupa Komisyonu’ na göre, onaylanan yönerge Dünya Sağlık Örgütü’ nün içilebilir su ile ilgili belirlediği güvenlik standartlarının özüne ve daha da ilerisine dayanmaktadır. Olası kirliliğin insan sağlığı ve su kaynakları üzerindeki olumsuz sonuçlarını en aza indirmek amacıyla yalnızca içilebilir çeşme suyu kontrolü düzenlemelerini değil; içilebilir su kaynakları kontrolü düzenlemelerini ve su dağıtım sistemleri kontrolü düzenlemelerini de içermektedir. Yeniden şekillendirilen yönerge mikro-plastik, endokrin bozucu, ve yeni tip kimyasal esans gibi yeni ortaya çıkan kirliliklerle de başa çıkmayı amaçlıyor.
Söz konusu yönerge herkes için ama özellikle dışlanmış, marjinal, kırılgan ve hassas kesimler için içilebilir güvenli suya erişimi muhafaza etmeyi ve geliştirmeyi üye devletlerin yükümlülüğü olarak yasalaştırıyor. Ayrıca, vatandaşların su tedarikçileri ile ilgili bilgilere, örneğin yaşadıkları bölgedeki suyun tedariği ve kalitesi ile ilgili detaylı bilgilere daha iyi erişimi olacağını öngörüyor. Yönerge plastik şişelere depolanan su kullanımı sebebi ile ortaya çıkan plastik şişe atıklarını azaltırken tüketicilerin içilebilir çeşme suyuna olan güvenini de artıracak.
İlaveten, yeni mevzuat içilebilir su ile temas halinde olan tüm malzemenin detaylı hijyen gerekliliklerini de içermeyi amaçlıyor ve Avrupa Kimyasallar Ajansı’ na (ECHA) boru, künk ve çeşme gibi su ile temas halinde bulunan malzemelerin üretiminde güvenilir maddelerin kullanılmasını garanti etmek gibi önemli de bir yetki veriyor.
Plastik şişe sorunu
Şişelenmiş sular büyük masrafından ziyade çoğunlukla Polietilen Tereftalat (ΡΕΤ)’ tan yapılan plastik şişelere depolandıklarından dolayı tehlike içeriyor. Polietilen Tereftalat (ΡΕΤ) doğal gaz ve petrol gibi fosil yakıttan üretilmektedir. Yapılan araştırmalar Polietilen Tereftalat (ΡΕΤ) kimyasallarının suya nüfuz ettiğini göstermektedir. Ve tabi ki, su şişenin içinde ne kadar uzun kalırsa, suyun içeriğindeki sağlık açısından uygun olmayan kimyasallar da o kadar çok oluyor.
Bu duruma bir de şişelenen suyun kötü doldurma ve taşıma koşulları da ekleniyor. Plastik şişelere depolanan suların buzluklara konulmadan önce saatlerce hatta günlerce güneşin altında tutulmasına kaç kere şahit olduk? Suyun plastik şişede tutulması, Polietilen Tereftalat (ΡΕΤ) kimyasalları içeriğini artırırken plastik şişeye depolanan suyun yüksek sıcaklığa maruz kalması da mikrobik yükü ile birlikte sağlığımıza zararlı olma riskini artırıyor.
Almanya’ da “tek kullanımlık şişeleme” için kullanılan plastik şişe üretimi ve tüketimi ilgili yıllık olarak şu detaylı bilgileri verebiliriz:
- 17 milyar plastik şişe kullanımı
- 1,25 milyon ton kabondioksit (CO2) salınımı
- 500.000 ton plastik kullanımı
- 665.000 ton petrol tüketimi
11 milyar KWh elektrik enerjisi tüketimi
Plastiklerin Sahillerden Temizlenmesi
Güney Kıbrıs’ taki Keep our Sand and Sea Plastic Free (Denizlerimizi ve Sahillerimizi Plastikten Koruyalım) isimli projenin sorumlusu Panagiota Koutsofta’ ya göre: «Paralimni’ de bulunan Agia Triada plajındaki su sebilinde bulunan su Paralimni yerel su şebekesinden gelmekte ve filtre edildikten sonra ücretsiz olarak tüm plaj ziyaretçilerinin kullanımına verilmektedir ki daha çok vatandaş plastik şişe suyundan filtre suyuna dönmeye teşvik edilsin.»
Panagiota Koutsofta; vatandaşların filtre edilmiş suya artık daha fazla güven duyduğu, bu durmun da deniz ve plajlardaki kirliliğin azalmasına katkıda bulunacağı gibi çöplerdeki plastik şişelerden oluşan katı atık miktarında da bir azalmaya sebep vereceği görüşünden yana olduğunu belirtiyor. Ayrıca, artık plastik şişelerin de alışılmış tek kullanımlık plastiklerden sayıldığını söylüyor ve Kıbrıs sahillerinde karşılaştığımız en önemli katı atıklardan olduğunun da altını çiziyor ve ekliyor:
«Otel, restoran, kafeterya sahiplerinin ve her kademede çalışanlarının yerel yönetimler, turistler ve ziyaretçiler ile olan işbirliği Ammohostos bölgesinde tek kullanımlık plastik tüketiminin azaltılması hedefine ulaşılması için kesinlikle gerekli bir ön koşuldur.»
Panagiota Koutsofta’ ya göre Keep our Sand and Sea Plastic Free (Denizlerimizi ve Sahillerimizi Plastikten Koruyalım) projesinin başarılı bir şekilde uygulanması plastik kirliliğinin önüne geçilmesi için ihtiyaç duyulan değişikliğe giden yolda katkı yapabilecek olan önemli bir adιmdır.
Keep our Sand and Sea Plastic Free (Denizlerimizi ve Sahillerimizi Plastikten Koruyalım) projesi; TUI Care foundation’ ın Travel Foundation ve Kıbrıs Sürdürülebilir Turizm Birliği (CSTI) ile işbirliği içerisinde olduğu bir girişimdir ve:
- Pipet, plastik bardak, plastik şişe, plastik çanta ve plastik yemek kabı gibi geleneksel hale gelmiş plastiklere alternatif çözümler bulunması için otel, restoran, kafeterya gibi işletmelerin sahiplerinin ve her kademede çalışanlarının eğitimi ve yönlendirilmesi,
- Tek kullanımlık plastik tüketimini azaltmak için turistlerin ve bölge sakinlerinin cesaretlendirme yolu ile tutumlarını, davranışlarını ve alışkanlıklarını değiştirmeyi, örneğin plaj temizliği yapılmasını ve sigara içmek için ayrılan alanda sigara içilmesi gibi faaliyetleri içermektedir.
Tüm Kıbrıs’ta Yeşil Enerji’ye Geçişin Hızlandırılması
Teknoloji bugün yurdumuza, bir taraftan evsel sıvı atıkları ve deniz suyunu birtakım işlemlerden geçirdikten sonra zahmetsizce ulaşabileceğimiz içilebilir su ve sulama suyu sunarken; diğer taraftan da bize; güneşin, rüzgârın, evsel katı atıkların ve hayvansal atıkların kullanıldığı Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) kurulumları aracılığı ile zahmetsiz ve ekonomik bir enerji kaynağı sunuyor.
Bu sebepten dolayı, Kıbrıs’ ın kuzeyinde de önce su dağıtım şebekesindeki mevcut durumun ne olduğu ile ilgili bir inceleme başlatılması gerekir ki su kayıpları azaltılsın veya önüne geçilsin; devamında ise her hanedeki suyun kalitesi ile ilgili kontrol yapılmalıdır ki yurdumuzda hayatını idame ettiren her insan yüksek kalitede içme suyuna erişim hakkına sahip olsun.
Avrupa ülkelerinin teknolojisi ve teknik bilgisi ile ve gerekli Avrupa yönergelerinin Türkçe diline çevrilmesi için yapılacak ekonomik destek ile “Kaliteli ve içilebilir çeşme suyuna erişim hakkı “ yönergesi Türkçe diline çevrilip Kıbrıs Türk Toplum’ u bilgilendirilebilirdi, toplumda yeni iş alanları yaratılabilirdi, böylece Avrupa Yeşil Mutabakatı temelinde Kıbrıslı Rumlar’ la eş zamanlı olarak yüksek kalitede içilebilir suya erişme hakkına kavuşabilirdik.
Bir sonraki yazımızda Avrupa vatandaşlarının elektrik enerjisine erişim hakkını ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları’ ndan da elektrik enerjisi üretip satma hakkını konu edeceğiz.
Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Ofisi
Bu sebepten dolayı, POLİTİS FM 107.6 ve SİM FM 98.6 & 89.5 iş birliği ile Pandelis Sofokleous ve Nuri Sılay her Cumartesi 08:30 – 09:00’ da bilimsel bir ekoloji yayını olan Αντίστροφοι Πόλοι programında her Salı ise 10:30 – 11:00’ da bilimsel bir ekoloji yayını olan Zıt Kutuplar programında Avrupa Parlamentosu Saati isimli bir bölüm sunmaya başladılar.
Nuri Silay (nurisilay22@gmail.com)
Παντελής Σοφοκλέους (pantelis.sophocleous@gmx.de)