AVRUPA’DA GÜNDEM: AVRUPA ‘GELECEĞİ’ SORGULUYOR

Sami Özuslu

Strazburg - AVRUPA’DA GÜNDEM:

AVRUPA ‘GELECEĞİ’ SORGULUYOR

  • Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması ile birlikte dünyada çok şey değişti. Özellikle Avrupa ülkeleri ve Avrupa Birliği ‘savaş sonrası’ dönemi okumaya ve şekillendirmeye çalışıyor. Çünkü Rusya bazı AB üyeleriyle sınır komşusu… Ayrıca AB üyesi ülkelerin önemli bir kısmı enerjide Moskova’ya bağlı… Soğuk kış ayları nasıl geçecek, herkes bunun hesabını yapıyor.
  • Mayıs ayı Genel Kurul toplantısı için her ay olduğu gibi Brüksel’deki 705 Avrupalı parlamenter, asistanları ve yığınla bürokrat bir kez daha Strazburg’a taşındı. Bu rutin her ay tekrarlanıyor. Ve kuşkusuz bu ayın da en önemli maddesi yine savaş, yine Rusya, yine Ukrayna… AP Genel Kurulu’nda Çarşamba günü ‘Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin yarattığı sosyal ve ekonomik sonuçlarla nasıl başa çıkılacağı ve AB'nin harekete geçme kapasitesinin nasıl güçlendirileceği’ tartışılacak.
  • ‘AB’nin geleceği’ konusu ise Salı günkü birleşimde iki ayrı oturumda ele alınacak. Sabah İtalya Başbakanı Draghi Mario Draghi ‘AB vizyonu’ konulu bir konuşma yapacak. ‘Burası Avrupa’ başlığıyla başlatılan seride ilk olarak Mart ayında Estonya Başakanı Kaja Kallas AP’ye hitap etmişti. 2011-2019 yılları arasında Avrupa Merkez Bankası Başkanlığı yapan ve yaklaşık bir yıl önce İtalya Başbakanı olan Mario Draghi’nin özellikle ekonomi ve para politikası üzerinde durması bekleniyor.
  • Aynı gün öğleden sonra ise bir süredir çeşitli platformlarda tartışılan ‘Avrupa’nın Geleceği Konferansı’nın sonuçları hakkında AP üyeleri görüşlerini ifade edecekler. Sağlık, Avrupa demokrasisi, göç, haklar ve hukukun üstünlüğü, güvenlik, eğitim-kültür-gençlik, daha güçlü ekonomi, sosyal adalet ve istihdam, iklim değişikliği ve çevre, dünyada AB ve dijital dönüşüm gibi başlıklarda ele alınan ‘Avrupa’nın Geleceği’yle ilgili nihai raporun 9 Mayıs Avrupa Günü’nde AB Konseyi ve Komisyonu’na sunulması hedefleniyor.
  • AB’nin geleceğine dair önemli bir başlık ise seçimlerle ilgili... Avrupa Parlamentosu, seçim sisteminde bazı değişiklikler önermeye hazırlanıyor. Tartışılan öneriler arasında belli sayıda parlamenterin 27 AB üyesini kapsayan ‘tek seçim bölgesi’ yöntemiyle seçilmesi de var. Buna göre her seçmenin iki oy hakkı olacak. Oylardan biri ‘ulusal’, yani vatandaşı olduğu ülkenin AP üyelerini belirlemek için kullanılacak. Diğer oy ise, AB üyesi bütün ülke yurttaşlarının birlikte seçeceği fazladan 28 parlementeri belirleyecek. Seçimle ilgili bir diğer öneri ise, oy verme gününün Avrupa Günü’ne, yani 9 Mayıs’a çekilmesi... Parlamento seçimleri 5 yılda bir, genellikle Mayıs ya da Haziran aylarında yapılıyor. İngiltere üyelikten çıkınca AP’nin üye sayısı 751’den 705’e inmişti.
  • AP’nin bu ayki toplantıları Dünya Basın Özgürlüğü Günü’yle de çakışıyor. 3 Mayıs’ta Genel Kurul ‘basın özgürlüğü’ konusunu konuşurken, özellikle ‘gazetecilere karşı açılan taciz edici davalar’ ele alınacak. Parlamento bu konuda yürütme organı Avrupa Komisyonu’ndan yasal düzenleme talep etmişti. Nitekim önümüzdeki sonbaharda ‘Avrupa Medya Özgürlüğü Şartı’nı onaylaması bekleniyor. Bu düzenleme ile gazeteciler ve yayın kuruluşlarının özellikle politikacıların açtığı taciz edici ve yıldırmaya yönelik davalara karşı korunması hedefleniyor.
  • Basın özgürlüğü ve gazetecilerin korunmasının yanısıra AP’nin gündeminde ‘demokrasi ve insan hakları’ ihlalleri de yer alıyor. Parlamenterlerin tartışıp karar üreteceği konular arasında Türkiye’de Gezi Parkı davasında ağırlaşıtırılmış ömür boyu hapis cezası verilen Osman Kavala da var. Parlamentonun Kavala için Ankara hükümetine sert bir uyarıda bulunması bekleniyor. Parlamento ayıca Çin’deki organ mafyası ve Kamboçya’daki muhalefetin karşılaştığı baskıları da ele alacak ve ilgili hükümetleri uyaracak.
    AP’nin uyarı kararı alacağı ülkeler arasında iki de AB üyesi var: Macaristan ve Polonya... Demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin ihlali nedeniyle her iki ülke de AB ile uzun süredir sorun yaşıyor. AB Komisyonu geçen hafta Macaristan’a yapılacak mali yardımı bu nedenle koşullara bağlama kararı almıştı. 
  • Tüm bunlar ve ele alınacak diğer siyasi, ekonomik, kültürel konular önemli ama sanırım AB yurttaşlarının en fazla ilgi duyacağı gündem maddesi ‘şarj aleti’yle ilgili olanı... Parlamento, ‘elektronik atıkları azaltmak ve taşınabilir elektronik cihazların şarjını kolaylaştırmaya yardımcı olmak için ortak bir şarj cihazı üzerindeki müzakerelere yeşil ışık yakmaya’ hazırlanıyor. Bu kuralın geçmesi halinde artık her yeni cihazla birlikte bir de yeni şarj cihazı ve kablo gerekmeyecek. Başta cep telefonları ve akıllı cihazlar olmak üzere tüm küçük ve orta boy elektronik cihazlar tek bir şarj cihazı kullanabilecek. 
    Her ne kadar ‘AB müktesebatı askıda’ olsa da, bu kuralın bizde de uygulanması sizce de iyi olmaz mı? Şarj aletleri ve yan ekipmanları ile evlerimizi, iş yerlerimizi daha fazla ‘teknoloji çöplüğü’ne dönüştürmek yerine biz de ‘aklın yolu’nu bulsak fena mı olur?