Kıbrıs Cumhuriyeti Ulusal Konseyi toplanarak “Türkiye’den gelen herkese geçişler serbest” dese…
Adanın kuzeyinde turist kalmaz.
***
En son ne zaman Avrupalı bir turist gördünüz?
Otelciler ağlıyor.
Türkiyeli turist var çoğunlukla…
Onlar da kumarı seviyor.
Avrupalı turist gelmiyor, çünkü pahalıyız.
Hem de Türk Lirası’nın içler acısı haline rağmen pahalıyız.
Larnaka, Baf, Protaras’ta tatil yapmak çok daha hesaplı şimdi…
Oteller pahalı, restoranlar da öyle…
Uçaklar daha da pahalı…
Avrupalı bir turistin Kıbrıs’ın kuzeyini seçmesi için gerekçe kalmıyor.
Üstelik trafikte kaos var, çevre olağanüstü kirli…
Memleket “şantiye”ye dönüştü, toz dumana boğuldu, betona teslim oldu.
***
“Pahalıyız” derken tüm suçu da işletmecilere yüklemiyorum.
Kolaycılık olur bu!
“Yüksek kâr paylarından taviz vermiyor” demek ve hepsini arsızlıkla suçlamak adil değildir.
Pahalıyız, çünkü enerji ve personel girdileri çok yüksek…
Gıda ateş pahası…
Rekabet haksız…
Bir işletmenin en temel giderlerini karşılaması dahi mucize bu dönemde…
***
Karpaz’da Burhan Otel’e gittik, hafta sonu…
Denize sırtını yaslamış, odalarına gökyüzü doluşmuş, pırıl pırıl esintisiyle yemyeşil bir ortam…
Güzel bir tesis…
Tek olumsuz yanı otele ulaşımı sağlayan yolun ilkelliği…
Plaja kayalıklardan iniyorsunuz.
Daha iyi…
Altın kumsal kirletilmemiş.
Otel sahibinin geçmişte böyle bir yapılanması vardı ve epeyce başı ağrımıştı.
Kumsalları korumalıyız, çünkü başka Karpaz yok.
Otel yöneticileri ile konuşuyorum, “turist yok” diyorlar.
Odalar dolmuyor!
Kalkınma Bankası’ndan borçlanmışlar ve şimdi nasıl geri ödeyeceklerini düşünüyorlar.
***
Girne’deki bir başka butik otel işletmecisi ile konuşuyorum, “Geçen yılı bile mumla arıyoruz” diye dertleniyor.
Geleneksel oteller değil yalnızca…
Pek çok büyük otel de turist yokluğundan şikayetçi…
Yılların turizmcisi Ahmet Niyazi, "Artık etrafta yabancı turisti göremez olduk" diyor.
Bir dönem Deniz Kızı Otel'in tümünde İngiliz turistler vardı.
Şimdi yok!
***
Turizmde "kumar" oynadılar, tutmadı.
"Sektör" diyerek üniversiteleri öne sürdüler, önüne gelen izin verdiler, rüşvet savruldu dört bir yana ve diplomalar sahte çıktı.
Sanal bahisten besleniyor ülke yıllardır.
Toprak ve mülkiyeti ihtilaflı bir yerde inşaat sektöründen medet umdular ve bunun “sürdürülebilir” olmadığını görmediler maalesef…
“Yap Sat”çılar da kara kara düşünüyor şimdi.
Bir yanda tutuklama tehdidi, diğer yanda yeni yasa kaosu...
Ünlü bir müteahhitle konuşuyorum, yüzlerce konut yapmış, müşteri bekliyor, “telefonlar sustu” diyor.
Dahası “sözleşme iptal edenler var” sözleriyle anlatıyor durumun vahametini…
Umursamıyorlar!
"Kurultay" gündemi daha ağır basıyor.
Yaranma, yalvarma, yakarma telaşları ve ihale oyunları içinde geçiyor günler...
***
“Bu maliyetler ile en büyük avantajımızı kaybettik, bu nedenle özelikle ülkemize gelen Avrupalı turisti kaybettik” diyor Otelciler Başkanı Dimağ Çağıner!
Avrupa vizyonunu kaybediyoruz aslında…
Hatta bize “Avrupa Birliği’ni de unutunuz” diyorlar, masadan kaçtıkları anlaşılmaz siyasetle…
İçimize kapandıkça kaybediyoruz.
Kendimizi kaybediyoruz giderek…
İngiliz turist yarı yarıya azaldı
Avrupalı turistin durumunu anlamak için Turizm Müsteşarı Serhan Aktunç'tan rakamları istedim.
2023’ün Ocak-Mayıs döneminde Birleşik Krallık'tan 16 bin 310 turist gelmiş.
Bu sene aynı dönem 8 bin 316.
Yarı yarıya bir düşüş var.
Son derece dramatik!
Türkiye'den gelen turist artmış bu arada...
Geçen sene 259 bin 770'di, bu sene 370 bin 520.
Adanın güneyine gidemiyorlar diye, muhtemelen...
Bir de "Casino Turizmi" elbette!
***
Avrupa'nın "zenginler kulübü"ne baktığımız zaman Kıbrıs'ın kuzeyinden "uzaklaşmayı" daha iyi anlıyoruz.
İsveç'ten geçen sene 7 bin 397 turist gelmiş, bu sene 442.
Danimarka'dan geçen yıl 4 bin 689 turist gelmiş, bu sene 433.
***
Bunlar otellerdeki "konaklama" rakamları...
Gelen yolcunun sayısı artıyor ama bu "turist" rakamlarına yansımıyor.
En ilginci de Kıbrıslı Rumların otellerimizde konaklama rakamları pek çok ülkenin üzerinde...
2003'ün Ocak-Mayıs döneminde 7 bin 525 Kıbrıslı Rum konaklamış adanın kuzeyinde, bu yılın aynı döneminde 7 bin 24...
***
Turizm Müsteşarı Serhan Aktunç'a göre "strateji" yanlışı yok, "pahalılık" var.
"Avrupa'ya göre pahalıyız" diyor Aktunç...
Bir de kayıt dışılıktan dert yanıyor.
"Evler otel gibi kiralanıyor ve bu rakamları da görmüyoruz."
Yeni bir yasa hazırlanmış, turistik amaçlı kiralanan evleri kayıt altına almaya yönelik...
“Haziranda yükselme var, temmuz biraz düşüşte, Ağustos rezervasyonları da iyiymiş ama” diyor Müsteşar...
Bakalım!
“Orada devlet var”
İngiltere’den bir yakınım tatile geldi.
Larnaka Havaalanı’na uçacaklardı, “Sizi almaya gelebiliriz” dedim.
“On beş günlüğüne araba kiraladık, havaalanında teslim alacağız, gerek yok” sözleriyle teşekkür etti.
Lefkoşa’da buluştuk.
Bir baktım, normal plakalı bir araçla gelmişler.
“Kiralık araç ne oldu” diye sordum.
“Kiralık araç bu” dedi.
“Çok daha ucuza, normal araba kiralıyorlar.”
İnternetten ayarlamış.
Aracı teslim eden kişi “bir sorun olursa, arkadaşımın arabası dersiniz” sözleriyle uyarmış zaten…
“İngiltere’de böyle bir şey yapar mısınız” dedim.
“Orada devlet var” oldu yanıtı…