Farklı Bakış
Meltem SONAY
Genel Seçim’e sayılı gün kaldı, yarış hızlandı. Milletvekili adayları ‘farklı bakış’ açılarını YENİDÜZEN’le paylaştı. YENİDÜZEN, adayların farklı bakış açılarını 5 soruyla sizler için yansıtıyor.
SORULAR
1 Sizce ilk müdahale edilmesi gereken iç sorunumuz nedir?
2 Ekonominin kurtuluş reçetesini yazmaya nereden başlarsınız?
3 Euro mu, Türk Lirası mı… Peki nasıl?
4 Federal çözüm mü, yoksa KKTC’yi tanıtmak mı?
5 TC-KKTC ilişkileri hangi zeminde olmalı?
KİMDİR?
MUSTAFA İLGEN:
2015’te beri İlgen Hukuk Bürosu’nda çalıșıyor. 2008’de Kıbrıslı Gençlik Platformu Southampton bölge örgütü kuruculuğu ve temsilciliği görevlerini üstlendi. 2008’de Eğitim Bakanlığı bünyesinde gerçekleșen “Yüksek Öğrenimde Vizyon Yenileme Çalıștayı” komitelerine Kıbrıslı Gençlik Platformu temsilcisi olarak katıldı. 2008’de Kıbrıslı Gençlik Platformu Sunderland-Newcastle bölge örgütü kuruculuğu ve temsilciliği görevlerini üstlendi. BBC dahil birçok medya kurulușunda geniș yer bulan, 2008’de gerçekleșen “Karpaz Eșeklerinin öldürülmesi” olayını protesto etmek için sosyal medya üzerinden iki toplumlu eylem örgütledi. 2010-2014 arasında Girne Liman Rotaract Kulübü’nde üyelik, saymanlık ve asbașkanlık gibi görevlerde bulundu.
ELMAS TOKAY:
Yüksek öğrenimini Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki Kinshasa Üniversitesi İletişim Sanatları bölümünde tamamladı. Fransa’da ve Belçika’da üniversite eğitimi sırasında mezun olduğu alanla ilgili çeşitli kurslara katıldı. Küçük yaştan beri Kıbrıs folkloru ve gelenekleriyle ilgili kendini geliştiren Elmas Tokay, bu alanda çalışan birçok dernekte aktif görev üstlendi. 2006 yılında çalışma hayatına başladığı Kıbrıs Gazetesi’nde muhabir olarak görev aldı.
4’lü koalisyon hükümetinde; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda bir bürokrat olarak görev aldı.
SORULAR:
CTP Milletvekili Adayı Mustafa İlgen:
“Esas hedef kendi ayakları üzerinde duran ekonomik modeli yaratmaktır”
1 -“İlk müdahale edilmesi gereken iç sorunumuz ekonomi ve tabi ki vatandaşın alım gücünün korunarak piyasadaki nakit akışının kesilmemesini sağlamak.”
2 -“Özellikle son donemde kullandığımız paranın yani TL'nin sahibi olan TC'de uygulanan ekonomik politika neticesinde TL'nin yabancı para birimleri karşısında değer kaybetmesi ve buna bağlı olarak ülkemizde vatandaşın tüm giderlerinin dövize endeksli olmasının yarattığı alim gücü kaybının önünü kesebilmek ve takip eden süreçlerde ortaya çıkabilecek benzer ekonomik koşullardan halkın etkilenmemesini sağlamak için gelirlerin de stabil bir para birimine (Euro gibi) endekslenerek vatandaşın alim gücünün korunacağı muhasabe hesap sistemine geçmekten. Esas hedef kendi ayakları üzerinde duran ekonomik modeli yaratmaktır”.
3-“Uzun vadede hedef stabil para birimi olan Euro kullanımı olmalıdır. AB, Türkiye, Güney Kıbrıs ile gerekli istişareleri yaparak, irademizi sağlam bir şekilde karsı taraflara ileterek ve Kıbrıs adasının tamamının AB toprağı olmasını avantaja çevirip gerekli yasal düzenlemeleri de yaptıktan sonra uzun vadede Euro kullanımına geçilmelidir”.
4 -Federal çözüm. Yıllarca "KKTC'yi tanıtacağız" söylemlerinin ve son dönemde ortaya atılan "iki devletli çözüm" modelinin ne uluslararası hukuk nezdinde ne de AB, BM nezdinde kabul görme olasılığının olmadığını açıkça gördük. Kıbrıs’ta kabul görebilecek çözüm modeli iki kesimli, siyasi eşitlik temeline dayalı federasyondur ve CTP de kurulduğu günden beri bunu savunmaktadır. Bu temelde yürütülen politikaların Kıbrıs Türk halkına Yeşil Hat Tüzüğü, AB Koordinasyon Merkezi ve AB hibeleri gibi geri dönüşleri olmuştur. Federasyon çizgisine geri dönülmesi önümüzdeki süreçte Kıbrıs’ın kuzeyine pozitif etki edecektir”.
5 -Kıbrıslı Türklerin kurumlarına ve makamlarına saygılı, siyasi iradesine saygılı olunması esastır. Yerleştirilmeye çalışılan biat kültürü, her konuda belli makamlardan icazet almak ve KKTC'yi ithal ve dayatma politikalarla yönetmeye çalışmak kabul edilebilir bir anlayış değildir. TC-KKTC ilişkileri herhangi iki bağımsız devlet arasındaki ilişkiler hangi zeminde olmalı ise o zeminde olmalıdır.
TDP Milletvekili Adayı Elmas Tokay:
“Daha adil bir vergilendirme sistemi şart”
1 -“İlk müdahale edilmesi gereken iç sorun ekonomidir.”
2 -“Sosyal piyasa ekonomisi ve sürdürülebilir gerçek bir “refah devleti” yaratmak ve kamudaki tüm gereksiz harcamaların kısıtlanması gerekir. Daha adil bir vergilendirme sistemi uygulayarak, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması, sürdürülebilir bir ekonominin önünü açacaktır. Ayrıca vergi sisteminin kolaylaştırılarak, vatandaşın vergiden korkmadığı bir sistem inşa edilerek, resen vergi sisteminin kaldırılması gerekmektedir. Ekonomik kriz ve buna bağlı yaşanılan sıkıntıların aşılması için kamu ve özel sektör arasındaki denge gözetilerek, kriz yükünün adaletli bir şekilde paylaşılması için vergilendirme sisteminin geliştirilmesi gerekir.”
3 -“Bir anda Euro’ya geçişin sağlanması çok da sağlıklı olmayacağını düşünüyorum. Dış ihracatımız çok güçlü bir noktada değil. Devletin kasası dolmaya başladığında, maaşların artırarak ve özel sektöre yapılacak desteklerin ardından bu geçiş daha sağlıklı yapılabileceği düşüncesindeyim. Kıbrıs Türk Halkı’nın ambargolar ve izolasyonlar altında bir yaşam sürmesinin adil olmadığı çok açık ve nettir”.
4 -“Kıbrıs Sorununda çözüm odaklı siyasete yeniden dönüş yapılmalıdır. Siyasi eşitliğe dayalı, iki kesimli, iki Toplumlu Federal çözüm çabalarını desteklenmeli, geçmişi ile barışık ve bugününe karşı dürüst olan Kıbrıslı Türkler’in uluslararası platformlarda da hak ettiği yeri alması gerekir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı 541 sayılı kararı ile teknik olarak KKTC’nin dünyada tanınmasının önü kapanmıştır.
5-“Son dönemlerdeki Kuzey Kıbrıs hükümetleri, Türkiye hükümetine mutlak biat halini almıştır. Bu ilişki biçimi gönül bağlarını zedeleyen noktaya gelmiştir ve sürdürülebilir değildir. Türkiye ile ilişkilerin eşitlik düzeyinde karşılık saygı ve diyalog içinde yürütülmesini savunan bir kişiyim”.