Fehime ALASYA
Ülkedeki yol yapım ihalelerinin Ankara’da açılması ve sadece Türkiye’deki şirketlerin ihalelere katılmasını sert bir dille eleştiren yerli müteahhitler, yetkililerden konuyla ilgili “iradeli duruş” ortaya koymasını istedi.
İhalelerin Ankara’da açılmasının özelde Kıbrıslı Türk müteahhitlere, genelde ise ülke ekonomisine büyük olumsuz etkilerinin olduğunu anlatan müteahhitler, “Bu yapılanlar hem ülkeye hem bizlere çok büyük bir ayıptır” dedi.
Bazı iş insanları, ihalelerin Türkiye’de gerçekleşmesini “Önce ekonomik döngünün Türkiye’den olmasını sağlıyoruz, ardından gidip para dileniyoruz” olarak da değerlendirdi.
Gerek ülkede açılan TC kaynaklı ihalelerin ödemesi gerekse Türkiye’den gelen şirketlerin ülkedeki yerel firmalar ile yapılan işlerinin ödemesinde de sıkıntılar yaşandığını anlatan birçok firma “Artık ihalelere de katılmayacağız. Katılsak vay, katılmasak vay” dedi.
Türkiye’de açılan ihaleler ile ülkede çalışan Türkiye kökenli firmaların ülke ekonomisine hiçbir katkısı olmadığını anlatan müteahhitler, bunun yanında birçok vergi ve giderden de muaf olduklarını belirtti. Bu durumun haksız rekabete neden olduğu ifade edildi.
Başbakan Ersan Saner’in ihaleye Ankara’da çıkılan Köy yol yapım çalışmalarında açılışını işaret eden bazı iş insanları, “Başbakan köy yollarında kurdele kesiyor ama “Bizim yerli müteahhitlerimiz var” demeyi bilmiyor” diyerek bu durma tepki gösterirken, bazıları ise devletin kendi eliyle yerli müteahhitleri batırdığını savundu.
“Meclis yok, hükümet yok, devlet ödemelerimizi bize alamıyoruz” diyen birçok iş insanı ise artık ihalelere girmeme kararı alacağını ifade etti.
Emek İnşat Direktörü Mehmet Kahveci:
“Dıştan gelen müteahhitler her türlü vergiden muaf tutuluyor”
“Yerel müteahhitler iş imkânına ihtiyacı var. Bir toplum kalkınacaksa altyapısını yaparken dönen finansmanın iç piyasada dönmesinde büyük bir fayda var. Hem iş becerisi artar, hem müteahhitler ve ülke ekonomisinin kalkınmasına da neden olur. Bu işi yapanların bilgi ve becerileri artar, araç gereçleri güçlenir, her şekilde ülke için yapılmış yatırımlar olur. Yerel müteahhitler her türlü vergiye tabidir. Malzemesinden emeğine kadar... Fakat dıştan gelenler her türlü vergiden muaf tutuluyor. Bu da devlet bütçesine katkıyı da azaltıyor ve istismar ediliyor.
Türkiye’den gelen müteahhitler yanında bir süreliğine taşeron olarak kullanılanlar olduğunu duyuyoruz. Bunun yanında ödenmediklerini de duyuyoruz. Uzun yılar önce bizim de başımıza böyle bir olay gelmişti. Malzeme temini sağlamıştık, iş bitince ödeme yapmadan adadan gitmiştiler ve biz de buradaki araçlarına el koymak durumunda kalmıştık. Hoş olmayan şeyler yaşanıyor, bunun da önüne geçilmeli.”
Tosun İnşaat Direktörü Ali Tosun:
“Başbakan köy yollarında kurdele kesiyor ama “Bizim yerli müteahhitlerimiz var” demeyi bilmiyor”
“Bu durumun bir an önce düzenlenmesi gerek. Yeşil Hat Tüzüğü’nde değişiklik yapılmalı ki elimizdeki ikinci el makinelerin satışını yapabilmemiz gerek. Artık bize kolaylık sağlamlılar ki elimizdekileri satışa çıkaralım. Büyük işleri Türkiye’ye verirlerse elimizdeki makineler otur otur çürüdü. Hiçbir bakan, hiçbir yetkili bu konuyu çözmek için çaba sarf etmiyor. Söz veriyorlar, arkamızı dönünce unutuyorlar.
Başbakan köy yollarında kurdele kesiyor ama “Bizim yerli müteahhitlerimiz var” demeyi bilmiyor. İhaleler açılıyor, üç yılda bitecek deniyor ama 9 senedir sürüyor. Ülke trafiği bu nedenle felç, gören yok duyan yok… 8 senede bitmedi, 3 müteahhit değişti, dağ yolundaki müteahhit de aynı kişi, Güzelyurt çevre yolu da öyle. Yaptığımız çok güzel projelerimiz var. Ödemeler düzgün olduktan sonra bizler de çok güzel işler yapıyoruz. Dairede personel eksikliği var, kalifiye eleman az, işler yavaşlıyor. Bir sürü sorun var ama görmeden geliniyor.
Yurt dışından gelen müteahhitlerin ülke ekonomisine hiçbir katkısı olmadığı yıllardır biliniyor. Ne mazot, ne vergi, ne yatırımlar, hiçbir şeyden devlet gelir elde etmiyor. Bize bağlı onlarca alt dal yine bu iç piyasadan alıyoruz. Ama Türkiye’den gelenler hiçbir vergisi yoktur, sadece yol kazancımız oluyor, ülke ekonomisine tek 1 TL katkı olmuyor.”
Kofalı İnşaat Direktörü Ali Kofalı:
“Sadece biz değil, tüm ülke zarar görüyor”
“Tüm vergilerimizi ödüyoruz, çalışanlarımız, sektörün alt dalları, herkes etkileniyor. Sadece biz değil, tüm ülke zarar görüyor. Ülkedeki firmalarımızı da desteklemeliler. Adil bir yarış olmalı. Yurt dışından gelen müteahhitlerin ülkeye ne vergi ne de başka getirisi olmuyor.”
Gerçek İnşaat Direktörü Savaş Gerçek:
“Meclis yok, hükümet yok, devlet ödemelerimizi bize alamıyoruz”
“Türkiye’den bu ihalelerin alınması ‘Parayı veren düdüğü çalar’ mevzusudur. Özel sektör ihalesi gibidir. Neden gelip bize ihale versinler. Ülkemizde devlet yok, dirayetli duruş yok, bu nedenle biz kendi kendimizi sınayalım. Meclis yok, yasa yok, iş yapıyoruz para alamıyoruz. Benim gibi birçok müteahhidin en az 10 Milyon TL alacağı var. Zaten artık TC kaynaklı devlet ihalelerine de girmeyeceğim çünkü kaynağı yerle bütçe değil, ödemelerimizi alamadık. Taşeronluk yapmak da hoş değil. TC’den ihale alıyorlar, biz yerli müteahhitlere de taşeronluk yaptırıyorlar. Ben bunu hazmedemiyor. Ya müteahhidiz ya da taşeron… Yerli iş gücüne saygı duyulmalı.”
Tüfekçi Constraction Direktörü Hüseyin Tüfekçi:
“Devlet kendi eliyle müteahhidini batırdı, biz neden başka firmaya yama olalım?”
“Tüm sektörler battı, inşaat sektörüne bağlı onlarca şirket çıkmazda. Bu işler burada dönmeyince sektörler de çalışmıyor. Bu da siyasilerden sorumludur. Gidip görüşülüyor, konuşuluyor, toplantılar düzenleniyor ama yine sonuç yok.
Bize fiyatlarınız pahalı deniyor, birim fiyatlarımızın aşağıya çekilmesi istendi. Sıkıntılar biliniyor ama Türkiye’ye doğru aktarılmıyor, mazot ve vergi muafiyeti, çeşitli vergilerden yurt dışından gelenler ödemiyor, bize de ortak haklar tanınmayacaksa ortak bir birim fiyatı veremeyiz. Aynı koşulda yarışmıyoruz, yarıştırılmıyoruz. Canlı yayında gelsinler ortak tartışalım. Bizi hırsız diye görüyorlar ama ilave vergiler, zam farkları gibi çeşitli sıkıntıları anlatamıyoruz. 400 Dolar’a aldığım demiri bu yıl
900 Dolar’a alıyorum. Fiyatları ne kadar da aşağıya çeksek yine de onlardan ucuz olamayız. Devlet kendi eliyle müteahhidini batırdı. Artık ihalelere de çıkmaktan vazgeçeceğim. Ödemelerimizi de doğru düzgün alamıyoruz.
Yurt dışından gelen firmalara taşeronluk yapmıyoruz, sadece malzeme satışı yapıyoruz. Biz neden başka firmaya yama olalım? Bunu kabul edemiyoruz. 24 saatin 20 saatini çalışıyoruz ama tembelsiniz deniyor. Tüm bunları adil olmayan yarışma şartlarında yaşamak kabul edilir değil.”
Uçanok İnşaat Direktörü Ali Uçanok:
“Önce ekonomik döngünün Türkiye’den olmasını sağlıyoruz, ardından gidip para dileniyoruz”
“İhalelerin Kıbrıs’ta çıkması ve burada ödenmesi demek ülke içinde ekonomik döngü demektir. Türkiye’de çıkılan ihalelerin ise döngüsü orada kalacak. TC’ye ciddi teşvikler vardır. Mazotun yarısı, vergiler, birçok kalemde devlet kasasından çıkıyor. Önce ekonomik döngüyü Türkiye’den olmasını sağlıyoruz, ardından gidip para dileniyoruz. Marifet para istemek değil, bizi savunsunlar. Bu yapılanlar hem ülkeye hem bizlere çok büyük bir ayıptır. Birçok makinemiz, yatırımımız, çalışanlarımızın izinleri, vergileri, seyrüseferlerimiz, neler neler… Biz bu ülkede çalışıyor buraya ödemeler yapıyoruz. Biz kendi yolumuzu yapacak parayı zaten topluyoruz ama yönetimde bu beceri yok. Köy yollarını yapmak için paramız yok mu? Türkiye bu şekilde destek verecekse vermesin.”
İnşaat Müteahhidi Ceyhun Tunalı:
“Yetkililer bir an önce bu konulara çok ciddi olarak eğilmeli”
“Genel zamanda çok önemli olan bu sıkıntının pandemi döneminde de sürmesi, hem yerli işgücü hem de ülke ekonomisi için çok olumsuz etkileri var. İlgili hükümet bu sorunlara eğilmeli. Kararlı durmalı, ellerini masaya vurmalılar ama böyle bir adım göremiyoruz. TC kaynaklı bazı işlerde ödenmeyen müteahhitlerimiz var. Bunlar yine ülkedeki iş bitirememezliğe neden oluyor. Yine olan yerel firmalara oluyor. Yetkililer bir an önce bu konulara çok ciddi olarak eğilmeli.”