Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’nın BM aracılığıyla cumartesi günü sunduğu ortak hidrokarbon komitesi kurularak doğal kaynakların birlikte yönetilmesi önerisi, güneydeki yönetim ve siyasi partileri tarafından reddediliyor.
Kıbrıs Başkanlık Sarayı’nın öneriyi “Türkler, Lute’un müzakerelerin yeniden başlaması inisiyatifini öldürmek ve Akıncı-Anastasiadis diyaloğunun sadece doğal gaz konusunda açılmasını istedikleri için bu ani hareketi yaptı” şeklinde değerlendirdiği haber verildi.
Gazeteler konuyla ilgili haberlerinde, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Akıncı’nın önerisine destek veren ve kabul edilmemesi halinde Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmalarının devam edeceği açıklamasını da öne çıkardı.
Alithia “Doğal Kaynakların Birlikte Yönetilmesiyle İlgili Akıncı Önerisi Reddediliyor” başlıklı manşet haberinde, Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in, ortak komite önerisiyle Doğu Akdeniz’le ilgili gelişmelerin masaya yatırılacağı yarınki siyasi parti başkanları toplantısının ardından, Akıncı’nın önerisiyle ilgili tutumunu resmen açıklayacağını yazdı.
Benzer bir önerinin Derviş Eroğlu döneminde, 2011’de de yapıldığını ancak zamanın Kıbrıslı Rum lideri Dimitris Hristofyas’ın reddettiğini hatırlatan gazeteye göre Anastasiadis, gelişmeleri ve bu öneriyi görüşmek üzere Parti Başkanları Konseyi’ni yarın toplantıya çağırdı. Toplantı sonrasında ortak hidrokarbon komitesi önerisine dair tutum resmen açıklanacak.
SARAY’IN DEĞERLENDİRMESİ…
Kıbrıs Başkanlık Sarayı, “Akıncı’nın ve önerisini desteklediğini açıklayan Ankara’nın, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs geçici Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un müzakerelerin yeniden başlamasıyla ilgili inisiyatifini öldürmek ve sadece doğal gaz konusuna Akıncı-Anastasiadis diyaloğu açılmasını istediği için bu ani harekette bulunduğu” kanaatinde. Saray, “Akıncı’nın bu sebeple Lute’u, Ağustos başlarında planladığı Kıbrıs seyahatini ertelemeye/iptale ikna etmeye çalıştığını” da değerlendiriyor.
Hükümetten bir kaynak “doğal gazın yönetilmesi konusunun Kıbrıs müzakereleriyle alakası yoktur. Kıbrıs Rum tarafı açısından, Başkan Anastasiadis ve Sayın Lute arasında kısa süre önce varılan, BM diplomatının üç hafta içerisinde Kıbrıs’a gelerek müzakerelerin yeniden başlamasına dair istişarelerine devam etmesi mutabakatı geçerlidir” dedi.
OY BİRLİĞİYLE REDDE DOĞRU
Politis “Oy Birliğiyle Redde Doğru… Akıncı Önerisi İçin Yarın Ulusal Konsey Toplantısı” başlıklı haberinde yönetmin, doğal kaynaklarının ortaklaşa yönetilmesi önerisinin ve sunulma zamanının ardında maksat gördüğüne dikkat çekti.
Habere göre hükümetten bir kaynak Akıncı’nın önerisini ve zamanlamasını, “bugünkü AB Dışişleri Bakanları Konseyi olağan toplantısı ve Türkiye’nin uzlaşıcı yüzünü gösterme taktiğine” bağlıyor.
Kıbrıs Türk tarafından bir kaynağının, önerinin maksatlı ve taktik hareket olduğu söylemlerini reddettiğini belirten gazeteye göre kaynağı, önerinin, Genel Sekreter’in raporundaki, Ada içerisinde ve etrafındaki doğal kaynaklardan her iki toplumun da yararlanması ve bütün müdahillere karşılıklı kabul edilebilir ve sürekli çözüm bulmaları için teşvik olması gerektiğine dair son tavsiyelerine ve Guterres’in “gerilim daha da tırmandırılmasın, etkisiz hale getirilsin” çağrısına uymaktan başka bir şey olmadığını söyledi.
Hükümetin, Akıncı önerisinin doğrudan Ankara’dan geldiği görüşünde olduğuna ve Anastasiadis’in yarın toplantıya çağırdığı “Ulusal Konsey” tarafından oy birliğiyle reddedilmesinin beklendiğini belirten gazete, özetle şunları yazdı:
“Yetkili bir kaynak bize, önerinin sürpriz olmadığını, zamanın Kıbrıslı Türk lideri Derviş Eroğlu tarafından 2012’de reddedilsin diye sunulana benzer ama çözümsüzlük durumuna da atıf yaptığı için daha kötü güncellenmiş bir öneri olduğunu söyledi.
Hükümetin cumartesi günü, doğal gaz yönetimi konusunun Kıbrıs müzakereleriyle alakası olmadığı ve Kıbrıs Rum tarafının müzakerelerin yeniden başlamasına odaklı olmaya devam ettiği mesajı verdiği hatırlatılıyor.
“AKINCI HANGİ MED’DEN SÖZ EDİYOR?”
Siyasi analizciler hükümeti şu sorulara cevap vermeye, dahası Akıncı önerisini görüşmeyi reddetmeden değerlendirmeye çağırıyor: Akıncı hangi MEB’den söz ediyor? Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin itirazlarına rağmen belirlediği MEB’den mi yoksa Kıbrıs Cumhuriyeti’nin talep ettiği mi? Dahası, bugün Türk sondaj gemisinin bulunduğu Baf açıklarındaki bölge mi?”
Fileleftheros manşet haberine “Ankara’nın Ismarlamasıyla… Akıncı Türk Dışişleri Bakanlığı’nın Direktifleriyle Lute’un Yeni Çabasını Torpilliyor… Başkan, Siyasi Liderliğin Topyekun Tepkisini İstiyor” başlık ve spotlarını attı.
Edindiği bilgilere dayanarak Anastasiadis’in yarınki toplantıda siyasi parti başkanlarına Akıncı önerisinin içeriği, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri ve şahsı (Anastasiadis) tarafından yapılmakta olanlar hakkında bilgilendirdikten sonra bütün partilerden Akıncı’nın önerisine karşı ortak tutum talep edeceğini yazan gazete, özetle şu ifadelere de yer verdi:
“Ankara’nın müzakerelerin yeniden başlamasına dair yeni çabada Mustafa Akıncı’nın ellerini bağladığı ortadadır. Dolayısıyla, hareket kabiliyeti olmadan, doğal gaz konusunda Türk teziyle tamamen örtüşüyor. Dahası, işgal bölgelerinden, Mustafa Akıncı tarafından öneri sunulduğunun açıklanmasını Türk hükümetinin, yeni iş birliği önerisini desteklediği açıklamasının gelmesi tesadüf değil.”
SAVVAS ANGELİDİS: “TÜRKİYE GİTTİKÇE DAHA BÜYÜK SORUNLAR ÇIKARIYOR”
Aynı gazete Savunma Bakanı Savvas Angelidis’in 15 Temmuz 1974’te Makarios’a yönelik darbe sırasında ölenler anısına düzenlenen bir törende, Türkiye’yi “müzakerelerin yeniden başlamasına gittikçe daha büyük sorunlar çıkarmakla” suçladığını yazdı.
Habere göre “bu sorunlar Türkiye’nin Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunmasına iş birliği yapma konusunda iyi niyetli olmadığını Avrupa hukuku ve uluslararası hukukun her ilkesini görmezden geldiğini gösteriyor” iddiasında bulunan Angelidis, özetle şunları da ekledi:
“Geçirmekte olduğumuz zamanlar, hepimiz için sorumluluk zamanıdır. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin münhasır ekonomik bölgesi içerisindeki Türk meydan okumalarıyla başa çıkabilmek için birlik ve ruh birliği içerisinde ve soğukkanlılıkla hareket etmeliyiz. 28’lerin (AB) üye ülke liderinin oy birliğiyle aldığı son kararının Türkiye’yi uyandırmasını dilerim.”
Habere göre Meclis Başkanı Dimitris Şilluris, “Türkiye’nin gittikçe daha çok savurduğu baskılar ve şantajlar karşısında zayıf olmayacağız”, Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu da “Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesi içerisindeki Türk faaliyetleri, BM Genel Sekreteri’nin müzakerelerin yeniden başlaması çabası ortamını, çıkmazdan derhal kurtulunacak hareketlerin ivedililikle dayatıldığı ölçüde zehirledi” dedi.
Yine Fileleftheros, Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in AB Dışişleri Bakanları Konseyi’nin bugünkü olağan toplantısına katılmak üzere dün Belçika’nın başkenti Brüksel’e gittiğini ve bugünkü toplantı çerçevesinde Avrupalı denklerine Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj ve araştırma faaliyetleriyle ilgili son gelişmelerle ilgili bilgi vereceğini yazdı.
Habere göre bu vesileyle Yunan dengi Nikos Dendias ile ilk kez bu çerçevede bir araya gelecek olan Hristodulidis, Dendias’la Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondajları ve bu sondajların durdurulması şartıyla Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması çabaları üzerinde görüş alış verişinde bulunacak.
“KUM SAATİ BOŞALIYOR… MÜZAKERELERİN KALDIĞI YERDEN BAŞLAMASINI İSTEDİĞİMİZİ SAVUNM AMIZ YETMEZ”
Haravgi, “Kıbrıs Sorununda Kum Saati Boşalıyor” başlıklı manşet haberinde AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun bir anma töreninde yaptığı konuşmaya yer verdi.
“Türk uzlaşmazlığı ortadadır ancak bu bizim yanlışlarımızı ve iki bölgeli, iki toplumlu federasyon hedefli uzlaşılanlardan gerilememize bahane değildir” diyen Kiprianu, özetle şöyle konuştu:
“Her fırsatta, müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlamasını istediğimizi savunmamız yetmez. Geriye gitmemizin, masaya yeni öneriler koymamızın ve halihazırda uzlaşılmış başlıkları yeniden açmamızın da bir mantığı yok. Bu tür hareketlerle elde edeceğimiz tek şey, maceraya girmektir. Kesin taksim hayaleti Kıbrıs’ın üzerinde daha önce hiç olmadığı kadar kalıcılaşıyor. Kum saati boşalıyor.”
Gazete AKEL’in, Akıncı’nın ortak komite önerisini değerlendirdiği açıklamasına “Akıncı önerisi, olduğu şekliyle kabul edilemez. Ancak Kıbrıslı Türklerin endişeleri yatıştırılmalıdır” denildiğini yazdı.
Ekologlar Başkanı Yorgos Perdikis, Akıncı’nın önerisini “bu bir şaşırtma hareketidir” şeklinde yorumladığı açıklamasına, şunları ekledi:
“Sayın Akıncı önerisi ile Kıbrıs MEB’indeki Türk faaliyetlerini çekinerek olsa dahi kınamaya başlayan -ki bu, uluslararası ilişkileri açısından çok kritik bir aşamada bulunan Türkiye’yi rahatsız ediyor- uluslararası toplumun ilgisini dağıtmaya çalışıyor. Başkan Anastasiadis bu öneriyle ilgili görüşmeye karışmaktan kaçınmalıdır.”
EDEK öneriyi reddetti ve hidrokarbonlarla ilgili bu tür önerileri herhangi bir şekilde kabul etmelerinin Türkiye’nin ve KKTC’nin politikasını daha da güçlendirecek ciddi bir kayma olacağı görüşünü ortaya koydu.
ELAM da açıklamasında şunları kaydetti: “Gelmiş geçmiş hükümetler ve diğer siyasi partiler uluslararası toplumu Kıbrıs’ta toplumlararası anlaşmazlık olduğuna ve eşit muhataplarımızla çözebileceğimize ikna etmek için ortaya taksimci öneriler, dönüşümlü başkanlık, yetki paylaşımı ve diğer pek çok şeyi ortaya koydukları için şimdi işgal oluşumu üstlük de istiyor. ELAM ezelden beridir, bizi yeni trajik tavizlere sürükleyecek iki bölgeli, iki toplumlu federasyon zeminindeki taksimci yaklaşımların terk edilmesi için Yeni Ulusal Strateji belirlenmesinin elzem olduğunu vurguluyor.”