Bugün yine geçmişten bugüne her yıl aynı dönemden pasajlarla bir hatırlatma yapmak istedim.
Geçmişten bugüne her yılın Eylül aylarında yazdığım yazılardan birer-ikişer cümle ile aslında uzun yıllardır hayatımızda çok fazla şeylerin değişmediğini de görüyoruz.
Aynı sorunlar, aynı konular, aynı sorumsuzluk, aynı çaresizlik… Belki farklı dönemlerde hükümetlerin ve Saray’daki isimlerle siyasette farklı duruşların ve politikaların sergilenmesi söz konusu ama özellikle Kıbrıs sorununda sonuçsuzluk her dönemde var.
Farklı dönemlerde farklı makamlarda farklı isimler var ama ülkenin ekonomisindeki çaresizlik, Kıbrıs sorunundaki çözümsüzlük, Türkiye ile ilişkilerde bazen biraz uzaklık, bazen içiçelik ve bağımlılık devam ediyor… Son dönemde ülke artık Türkiye tarafından direkt yönetilen bir duruma gelmiş durumda ne yazık ki!..
Bu alıntılarda örneğin bir dönem Türkiye’den ülkemize ‘terörist eylemler’ nedeniyle getirilmesi düşünülen TOMA gibi konular ve devlete istihdam edilenlerin kendi tercihlerine! göre yer değişmeleri, özelde Gönyeli çemberindeki trafik sıkışıklığı, tabii ki Kıbrıs sorunu, eğitim ve sağlık yine günümüze kadar çok da değişiklik olmayan konular olarak karşımıza çıkıyor;
***
TOMA’yı ülkeye sokmamak için de Başbakan’ın dediği gibi gümrük kapısında da beklenir ama habersiz sipariş edildiği gibi habersiz gelirse de onu kullandırtmamayı hükümetten isteyebiliriz gibi geliyor bana… O kadar otoriteyi ortaya koyması lazım.
17 Eylül 2013
*
Aradan yaklaşık 45 gün geçmiştir ama evrak ortada yok. (Posta Dairesi)
Neyse okuldan faks yoluyla evrak tedarik edilir ancak ben bu durumdan rahatsız olduğum için biraz araştırma yapıyorum ve araştırma sonucunda bölgedeki dağıtımcının rahat! bir iş istediği için oturup dinleneceği başka bir devlet dairesine en yukarılardaki bir siyasi tarafından gönderildiğini öğreniyorum.
12 Eylül 2014
*
(Vatandaşlar) Özelde daha iyi hizmet alacaklarını düşünüyorlar ve sigortalı olmalarına rağmen veya maaşlarından sağlık fonuna katkı payı kesilmesine rağmen devletin sağlık kurumlarından hizmet alamayacaklarını düşündükleri için ceplerinden sağlık için bütçe ayırarak özele gidiyorlar.
15 Eylül 2015
*
‘Müdahale’ sözcüğüne baktığımızda tek başına çok da olumlu bir sözcük gibi algılamıyoruz ama yanını olumlu şeylerle doldurduğumuzda (sorunun çözümüne yardımcı olacak müdahaleler gibi) bu duruma iki toplumun ve iki liderin de ihtiyacı olduğunu görebiliriz.
19 Eylül 2016
*
Çembere doğru gidenler Güzelyurt, Gönyeli ve Girne tarafına gidecek olanlardır ki onların kaçacağı hiçbir yol yok. Yani saatlerce o sıkışıklık devam edecek. Aynı diğer kaçış yollarında olduğu gibi.
Peki neden yapıldı bu yollar?
14 Eylül 2017
*
Şimdi bir umut daha… Ay sonu liderler Amerika’da BM Genel Sekreteri Gutteres ile görüşecekler… Guterres, liderlerin yeniden görüşmeye hazır olup olmadıklarını tartacak! Belki yeni bir süreç, yeni umutlar…
17 Eylül 2018
*
Bölünmüş, bir tarafının dünya üzerinde olmadığı bir Ada’da normal bir hayat varmış gibi yaşamaya devam ediyoruz.
Yapacak bir şey de yok galiba!..
Gülüyoruz, eğleniyoruz, gençlerimiz clubları dolduruyor, mangallarımız boş kalmıyor, restoranlarımız doluyor, hatta kumarhaneler bile günlük zaman geçirilecek mekânlar haline geliyor…
9 Eylül 2019
*
Eğitimde anaokul, ilkokul bir ve ikinci sınıfların yüz yüze eğitime devam edecekleri kararını açıkladı hükümet ve uçuşların sınırlandırılmasına da gerek olmadığını belirtti. Özersay “Salgın kontrol altında” deyiverdi, ağızlar açık kaldı.
10 Eylül 2020