Kayıplar Komitesi’nin adamızın kuzeyinde ve güneyinde yürütmekte olduğu ve gerek 1963, gerekse 1974 “kaybı” Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırumlar’ın gömü yerlerinin aranmakta olduğu kazılara kesintisiz biçimde devam edilirken, Ayyorgi’de (Karaoğlanoğlu) bir su kanalında yürütülmekte olan kazıda dört “kayıp” Kıbrıslırum’dan geride kalanlara ulaşılmış olduğu öğrenildi.
Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nden aldığımız bilgilere göre, bir diğer kazı Girne’de, eski Avrasya oteli yakınlarında sürdürülüyor – daha önce bu kazılarda dört “kayıp”tan geride kalanlara ulaşılmıştı ve kazı genişletilerek sürdürülüyor.
Miamilya’da (Haspolat) 1963-64 “kaybı” bazı Kıbrıslıtürkler’in gömü yerinin aranmakta olduğu kazı da devam ediyor ancak şu ana kadar herhangi bir ize rastlanmış değil.
Dikomo’da bir şahit ve bazı okurlarımızla birlikte Kayıplar Komitesi yetkililerine altı yıl önce 2012’de ve ayrıca geçen yıl da göstermiş olduğumuz alanda iki “kayıp”tan geride kalanlara ulaşıldı ancak bölgede askeri tatbikat olduğu için bir süreliğine bu kazıya ara verildi. Askeri tatbikat sona erer ermez, kazıya kaldığı yerden devam edilecek. Önümüzdeki Pazartesi günü bu kazıya devam edilmesi bekleniyor…
Şahidimiz, bu alana 1974’te 28-29 kişilik bir Kıbrıslırum grubun öldürülerek gömülmüş olduğunu belirtmiş ve bu alanı bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine işaret etmişti.
Petre’de ise (Petra-Taşköy) iki kazı ekibi, Petre’nin iki ayrı noktasında kazılarını sürdüyor. Ekiplerden birisi bir “kayıp” şahıstan geride kalanlara ulaşmıştı. Diğer ekibin herhangi bir ize rastlamayarak kazıyı tamamladığı öğrenildi. Bir okurumuzun Petre’de köyün içerisindeki kilisenin arkasına biri kadın, biri erkek olmak üzere iki “kayıp” Kıbrıslırum’un gömülmüş olduğu yönündeki bilgilerini de ayrıntılandırarak Kayıplar Komitesi yetkilileriyle paylaşmış bulunuyoruz.
Birleşmiş Milletler’in denetimindeki ara bölgede, Yerolakko’da da bir diğer ekip kazıları sürdürürken, Bozdağ’da ise (Aspro Mutti) bir diğer kazı ekibinin yüzey araştırması yaptığı öğrenildi.
Kazı ekiplerinde bulunan tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz.
OKURLARIMIZ BİLDİKLERİNİ PAYLAŞMAYA DEVAM EDİYOR…
“Lefke yolunda, Türk mezarlığı karşısındaki alana bazı “kayıplar” gömülmüştü…”
Bir okurumuz şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:
“Ben bu olaya doğrudan tanık değilim… Ancak çok yakın bir arkadaşım anlattıydı bana ve sizinle da paylaşmak istedim.
Arkadaşımın anlatmasına göre Lefke’ye giderken dört yol olur, Solya’ya dönen dört yol ortasını kastederim.
Bu noktaya gelmeden 300-400 metre önce, eski bir Türk mezarlığı vardır. O mezarlığın tam karşısındaki alana – yolun karşısına yani – bazı “kayıplar”ı gömdüydü bu arkadaşım.
Sözkonusu “kayıplar”ı gömdüğü alanda iğde ağaçları vardı. Bir Kıbrıslırum polisin evi de bulunuyordu bu alanda… Arkadaşım vefat ettiği için daha ayrıntılı bir şey bilemeyeceğim. Ama bunları yazarsanız belki daha ayrıntılı bilgi verebilecek olan birisi çıkabilir. Arkadaşım 1974’te mücahit idi ve bölgede komutanın kendisine emretmiş olduğu yerlere, savaşta öldürülmüş bazı “kayıplar”ı defnetmişti.”
Bu okurumuza bu bilgileri paylaştığı için çok teşekkür ederiz.
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi sahibi olan okurlarımızı, isimli veya isimsiz olarak 0542 853 8436 numaralı telefondan beni aramaya davet ediyorum… Kayıplar Komitesi’yle temasa geçmek isteyenler de 181 ALO İHBAR hattını arayabilirler…
“Skutçço Tavuk Çiftliği’ne bazı “kayıplar” gömülmüştü…”
Bir okurumuz şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:
“Angolem’dem Lefke’ye doğru giderken Petre’nin güneyinde kalan Skutçço Tavuk Çiftliği’ne 1974’te bazı “kayıplar” gömülmüştü. Bunları gömenler arasında şu anda hayatta olmayan bir arkadaşım da vardı. Petre’nin üst başında kalan bu tavuk çiftliğinin olduğu yer şu anda ağıldır. Askeri bölge olduğu halde bu bölgeye siviller girip çıkmaktadır, yani öyle bir görüntü de vardır. Fukasa madeninin yanındadır bu çiftlik… Angolem’den Kakopetriya’ya doğru baktığında beyaz bayraklar vardır, dip dibe BM ve Türk bayrağı vardır yakın yakın, sınıra yakındır, asker bölgedir şimdi… Bu çiftlikte zamanında bir Kıbrıslırum, beyaz tavuklar yetiştirirdi… İşte bu çiftliğe da arkadaşım bazı “kayıplar”ı gömdüklerini anlatmaktaydı…”
Okurumuza paylaştığı bu bilgiler için çok teşekkür ederiz.
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi sahibi olan okurlarımızı, isimli veya isimsiz olarak 0542 853 8436 numaralı telefondan beni aramaya davet ediyorum… Kayıplar Komitesi’yle temasa geçmek isteyenler de 181 ALO İHBAR hattını arayabilirler…
“Petre’de kilisenin arkasına bazı “kayıplar” gömüldüydü…”
8 Aralık 2009 tarihinde bu sayfalarda yayımlamış olduğumuz Petre’deki bir gömü yeriyle ilgili olarak Kayıplar Komitesi’ne gönüllü olarak yardımcı olmak maksadıyla, bir okurumuzla bir araya geldik ve okurumuz bize Petre’deki kilisenin arkasına bazı “kayıplar”ın gömülmüş olduğunu harita üzerinde çalışarak aktardı.
Kendisinin de görgü tanığı olduğu bu olayla ilgili olarak bundan dokuz yıl önce, 8 Aralık 2009 tarihinde bu sayfalarda bir okurumuzun anlattıklarını şöyle aktarmıştık:
“Petre’de evlerin arasına iki kişi gömdüydük...”
Bir okurumuz şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:
“1974’te ikinci harekattan sonraydı. Türk askerleri bölgemize geldiydi ama Petre köyüne girmediydi çünkü gidebilecekleri sınır oraya kadardı sanırım. Elye (Doğancı) ile Petre (Taşköy) arasında durdulardı. Kıbrıslırumlar Petre’ye “Petra” derdi, biz Kıbrıslıtürkler ise Petre derdik.
Köyde yaşayan Kıbrıslırum Petreliler hep kaçtıydı, gençler hep gittiydi ancak bir kısım yaşlı insan köyde kaldıydı.
Daha sonra bir sabah Türk askerleri köyün içine girmeden çevresine mevziler kurdular ama köyün içine girmedilerdi. Yani köyün içinde birisi var mı, yok mu diye girip bakmadılardı.
Daha sonra bir gün aradılar ve “Elye’den Petre’ye mücahit gönderin” dediler. Fakat ne olduğunu söylemedilerdi. Biz üç-beş kişi gittik, gidinca, “Ölüler vardır da gömeceksiniz” dendi bize. İş başa düştüydü. Bulduğumuz ölülerden bir tanesi kadındı, yaşlıydı ve çıplaktı. Kasaturayla öldürüldüydü. Onu mücahit arkadaşım gömdü.
Size burayı da tarif edebilirim. Bir zamanlar eski at harası vardı, haradan Angolem’e (Taşpınar) giden yol değil, yol orada çatallanırdı, sağ taraftan dereye giden yolu izlemelisiniz ki bu yol Petre’nin içindeki kiliseye da giderdi. Kilise ve derenin karşı karşıya olduğu yerde, o alanda bir evciğin içindeydi bu kadın. Derenin üstündeki evlerin arasına gömdüydü mücahit arkadaşım bu kadını. Burası taşlık bir yerdi. Bir ölü insan daha bulduk, onun da kafası nacakla parçalandıydı. Onu da size tarif ettiğim yere gömdüydük. Şimdi gitsek, size bu yeri gösterebilirim...
O evler şimdi hep yıkıldı, zaten Petre da askeri köy olduğu için siviller giremez. Yalnız Levendis’in binası kaldı, kasaba yerle bir oldu. Levendis binası da tabur oldu. Bu köyde evler yıkılarak mertekleri, kapıları, pencereleri piyasada satıldıydı...”
(YENİDÜZEN – Sevgül Uludağ – 8.12.2009)
OKURUMUZLA ÇALIŞMAMIZI KAYIPLAR KOMİTESİ’NE AKTARDIK…
Okurumuzla geçtiğimiz günlerde bir araya gelerek, harita üzerinde bu olası gömü yerini göstermesini istedik.
O da bize kilisenin tam arkasındaki ağaçlık alana gömü yapılmış olduğunu aktardı. Köyde iki kilise bulunuyor, okurumuzun harita üzerinde yaptığı çalışmada, kilisenin köyün ortasındaki kilise olduğu, yanından bir yol geçtiği, yolun yanından da dere geçtiği anlaşılıyor. Kilisenin az ilerisinde de bir zamanlar bir kahvehane varmış… Harita üzerindeki okurumuzun bu çalışmasını, Kayıplar Komitesi yetkililerine vermiş bulunuyoruz.
Umarız ki okurumuzun verdiği bu bilgiler ışığında, Petre’deki kazı sürecine gönüllü olarak katkı yapmış oluruz ve Petre’deki tüm “kayıplar”dan geride kalanlara ulaşılabilir.
Bize bu konuda yardımcı olan okurumuza da çok teşekkür ederiz.
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi sahibi olan okurlarımızı, isimli veya isimsiz olarak 0542 853 8436 numaralı telefondan beni aramaya davet ediyorum… Kayıplar Komitesi’yle temasa geçmek isteyenler de 181 ALO İHBAR hattını arayabilirler…