Hayat başladığı gün geriye sayım da başlar.
Başarıya giden yol bir geri sayımdır.
Doğum için 9 ay geriye sayar insanlar.
Siyaset hep geri sayımdır.
Koltuğa oturduğunuz gün, kalkacağınız günün başlangıcıdır.
Mutlak başarı, mutlak mutluluk, mutlak keyif yoktur.
Hepsi başlar ve biter.
En güzeli de, en acısı da...
Mesela şimdi az kaldı, şimdi siyasette 'benim benim' diyenlerin birçoğu için...
Hele 7 Ocak'ta seçim varsa, çok az kaldı!
Az kaldı çünkü 'Suudi saati'yle insanların perişan edileceği güne...
İki hafta...
Sonrası?
Günden güne kısalan güneşli dakikalar...
Güney'le saat farkı...
Zift karanlık, soğuk sabahlar...
Hastalık, endişe...
Korkudan ve soğuktan titreyen çocuklar...
Tıpkı geçen yıl olduğu gibi...
Daha kötü olayları yazmak bile istemem!
Umarım seçim 7 Ocak'ta olur.
Güneş şimdi, yani Ekim ayı ortasında saat 06:55 gibi doğuyor.
21 Aralık'a kadar günde 1 dakika daha geç doğacak.
Aralık ayının ortasında (Suudi saatiyle) güneşin doğuş vakti 7:55 olacak!
Yani nerdeyse 8:00...
Yılbaşı dönemi, yılın en kısa gün, en uzun gecelerine denk düşüyor.
Sabahların en zift olduğu günlere...
7 Ocak'ta olsun seçim mutlaka...
Hatta, keşke 21 Aralık'a yetişse, o en uzun gecenin sabahında kurulsa sandıklar...
Coğrafyaya, bilime, bu ülkenin insanına inat, yalakalıktan başka hiçbir amaç taşımayan 'sürekli yaz saati'nin bütün mimarları görsün boylarının ölçüsünü.
Almayacaksın mazlumun ahını... çıkar bir gün aheste aheste!
Çıkacak, mutlaka.
'Jetlag' diye dalga geçtiğinizle kalacaksınız, baş başa...
Ve gidince koltuklar, makamlar, etrafınızdaki dalkavuklar da birden kaybolacak.
Sokakta selamınızı almayacak tek bir kişi.
Çünkü siz saati bile idare edemediniz!
Neyse ki az kaldı...