Radio Free Europe ve Radio Liberty’nin Azerbaycan Servisi’nden Andy Heil, Azerbaycan’da “kayıplar” konusunda kaos ve gizlilik bulunduğunu ve kayıp yakınlarının böylesi bir ortamda kayıp evlatlarının akibetini araştırmakta olduğunu belirtiyor... Bu yazıyı okurlarımız için derleyip özetle Türkçeleştirdik... Andy Heil, özetle şöyle yazıyor:
*** 2020’de Moskova’nın arabuluculuk ettiği ateşkes ardından Azerbaycanlı kayıp askerlerin aileleri hala sevdiklerinden bir haber bekliyor...
*** 21 yaşındaki Yahya Abdinov’un bir yeğeni, “Savunma Bakanlığı hattını aradığımda bana onun yaralılar arasında olmadığını söylediler” diyor. Binlerce Azerbaycanlı’nın 2020 çatışmalarında ölmüş olduğu tahmin ediliyor ancak iktidar çevreleri dışında hiç kimsecikler gerçek rakamdan emin değil.
*** Kayıp askerin yeğeni Saday Tagiev, RFE/RL Azerbaycan Servisi’ne yaptığı açıklamada, “Herkes farklı bir şey söyler. Birisi o sağdır ve hizmetine devam eder der, bir başkası ise cep telefonlarının çekmediği bir bölgededir, onun için sizi arayamaz der. Gerçekten de doğru bilgi alamıyoruz” diyor. Ailesi Abdinov’un sağ mı yoksa ölü mü olduğu hakkında hiçbir fikirleri olmaksızın, onu aramaya devam ediyor...
*** Onlarca yıldan beridir komşusu Ermenistan’la “dondurulmuş bir çatışma” içerisinde kilitlenmiş olan stratejik konuma sahip bu Kafkas halkının çatışmada kaç kişi kaybetmiş olduğu hakkındaki bilgiyi ancak iktidar çevreleri biliyor.
*** Azerbaycan’ın otoriter başkanı İlhan Aliev’in zaten ağzı sıkı olan hükümeti, 2020’deki kayıpların sayısı hakkında sessizliğini korurken, yetkililer de gazetecilerin belli vakalarla ilgili sorularını yanıtlamayı reddediyor...
*** Başkent Bakü’de hastanelerin dışına asılan yaralılar listesine bakmaya gidiyor “kayıp” insanların ana-babaları ve yeğenleri, düzenli biçimde bunu yapıyorlar... Savunma Bakanlığı’na bağlı telefon hatları, kendilerine gelen bilgileri kaydediyor ve insanlara sabırlı olmalarını söylüyor...
*** Ermenistan’da ise yetkililer 2,400 kişinin 2020’deki savaşta öldüğünü, yüzlercesinin ise “kayıp” olduğunu söylüyor. Ermenistan’ın başkenti Yerevan’da sık sık öfkeli Ermeni kayıp yakınları resmi binalar önünde protesto gösterisi yapıyor.
*** Ancak yüzlerce “kayıp” asker olmasına karşın, Bakü sokaklarında öfkeli protestolar görülmüyor. Bakü’de bir gazeteci, “Bu konuda hükümete karşı protesto yoktur” diyor...
*** Aliev, 2003’te babasından iktidarı devraldıktan sonra, devlet egemenliğindeki medyayı sıkı biçimde kontrol ediyor, kendisini eleştirenleri rutin biçimde hapse gönderiyor... Nitekim Sınır Tanımayan Gazeteciler (Reporters Without Borders – RSF) tarafından 2020 yılında 180 ülke arasında basın özgürlüğü bakımından 168’nci sıraya konulmuştu Azerbaycan...
*** Pek çok Azerbaycanlı, 1988-94 çatışmalarında en az 30 bin kişinin öldürülmüş olduğunun bilincinde... Dağlık Karabağ bölgesindeki bu çatışmadan kaçan yüzbinlerce Azeri de göçmen konumuna düşmüştü...
*** Bir zamanlar o dönemin Cumhurbaşkanı Haydar Aliev tarafından kurulmuş olan savaş esirleri ve kayıp şahıslarla ilgili çalışma grubu, 2008 yılında 4,200 kişinin hala “kayıp” olduğunu ve akibetleri hakkında bilgi bulunmadığını belirtmişti...
*** Bu çatışmalar sonucunda “kayıp” edilmiş olan pek çok Ermeni de ar... Ancak bazı haberlere göre, bazı Ermeni “kayıplar”, tutuklu olabilirmiş... Yerevan’da ise düzinelerce Ermeni “kayıp” için kayıp yakınları, neredeyse her gün Savunma Bakanlığı önünde toplanarak, sevdiklerinin akibeti hakkında bilgi talep ediyor... Ermeni yetkililer ise genellikle devlet binaları dışında gösteri yapan kayıp yakınlarıyla görüşme yapıyorlar... Ermeni kayıp yakınları, Yerevan’daki Rusya Büyükelçiliği önünde de gösteri yaparak, onlardan da “kayıpları”nın bulunması için yardım istemişlerdi...
*** Gerek Azeri, gerekse Ermeni temsilciler, Kızılhaç gibi uluslararası insancıl gruplarla gerek esir değiş-tokuşu, gerekse “kayıplar”ın bulunması için çalışmalarını sürdürüyorlar.
*** 2020’de çatışmalar sona erdikten sonra, Rovşan İsmayilov adlı 21 yaşındaki askerin ailesi ondan hiç haber alamamıştı – halası Hatice İsmayilova, Azerbaycan’ın en tanınmış araştırmacı gazetecilerinden biri ve o da, tüm aile gibi çaresiz durumdaydı... Kardeşine “kayıp” oğlunu bulabilmesi için bir ay boyunca yardım etti, Rovşan’ın gönderilmiş olduğu bölgelerde resimleri tarayarak onu aramayı sürdürdüler... Ve İsmayilov’la birlikte askerlik edenlerin ölü bedenlerine ilişkin bazı resimler geçti ellerine... Nihayetinde, onun ölmüş olduğunu teyid ettiler.
*** İsmayilova, “Oğlumuz Rovşan kayıp olarak addedilmişti çünkü Ermenistan’ın işgal ettiği savaş alanında ölü bedenler toplanamamıştı, bunları gidip alma girişimleri de daha fazla yaralanmalara yol açtı. Ateşkes ardından bu bedenler alındığında, çatışmanın üstünden bir ay geçmişti ve çoğu beden tanınmayacak durumdaydı, bedenler öldürüldükten sonra yakılmıştı çünkü...” diyor. Rovşan İsmayilov, daha sonra Bakü’de toprağa verilmiş...
(RFE/RL – Andy Heil – Özetle Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).
*** GEÇMİŞLE YÜZLEŞME KONUSUNDA DÜNYADA NE GİBİ SORUNLAR YAŞANIYOR?
“Ermeni kayıp yakınları, Savunma Bakanlığı önünde protesto eylemi yaptı...”
Varduhi Balyan
Ermenistan’da gerek 2020’deki İkinci Karabağ Savaşı’nda, gerek Eylül 2022’de Ermenistan-Azerbaycan arasında çıkan iki günlük çatışmada kayıp askerlerin ailelerinin isyanı artıyor. Son olarak 15 Eylül’de iletişim sağlanmış ve üç yerden yaralı olduğu öğrenilmiş Vahe Torosyan’ın ailesi ve yakınları 10 Ekim’de Ermenistan Savunma Bakanlığı’nın önünde protesto eylemi yaptı.
Bakanlıktan devamlı “Bu konuyla ilgileniyoruz” cevabı aldıklarını ancak 19 yaşındaki çocuklarını bulmak ve kurtarmak için 25 gün boyunca devletin harekete geçmediğini söyleyen aile, bakanlığa iki gün süre verdi, ardından bütün köyle birlikte bakanlığın önüne geleceklerini açıkladı.
Torosyan Ailesi, 25 gündür çocuklarından haber alamıyor. Son olarak 15 Eylül’de görüştüklerinde zorunlu askerliğinin dokuzuncu ayında olan Vahe’nin, Nerkin Hant [İç Yayla] denen bölgeden kendilerine telefon edebildiğini ve yaralı olduğunu aktardığını söyledi. O günden sonra kendisiyle iletişim sağlanamadı. Savunma Bakanlığı’na göre, 13 Eylül’de başlayan askeri operasyonlar sonucunda söz konusu bölgeler Azerbaycan’ın kontrolüne geçti, Ermeni askerî personelinin oraya girişi Bakü tarafından yasaklandı, arama operasyonları yapılmadı. Kızılhaç’ın da alana erişimi yok.
‘Hiçbir şey yapılmıyor’
Gazetecilere konuşan Vahe’nin babası Aram Torosyan, şunları söyledi: “Ayın 16’sından itibaren Azerbaycan tarafı, kontrolündeki topraklara girişe izin vermiyor. Söz konusu Kapan’daki Nerkin Hant köyünün yukarısı... Hiçbir işlem yapılmıyor. Yalnızca askerî birliğin komuta kadrosu tek başına uğraşıyor. Ben oradayken, Ruslara mesaj yolladılar, arayıp insanların bu bölgeye girmek istediğini söylediler. Ancak Azerbaycan buna izin vermiyor.”
Vahe Torosyan, 15 Eylül’de annesini ve arkadaşını aradı. Ailesine göre, arama sırasında yalnızdı: “Dokuz aylık askerdi. Telefonda aradığında başından, bacağından ve elinden yaralıydı.”
Arkadaşına bulunduğu yeri tarif etmiş, yedi kilometre ilerlediğini anlatmış. Arkadaşı ona olduğu yerde kalmasını, böylece onu bulabileceklerini söylemiş. Şarjının çok az olduğunu ve telefonun kapanacağını söylemiş, ardından bağlantı kesilmiş.
Babası, Ermenistan’da dijital operatör olan VivaCell’den Vahe’nin Sraşen antenine bağlandığını aktardıklarını anlattı: “Bölgeye aşina olan avcılar da antene sadece o spesifik alandan bağlanabileceğini, etrafta sinyal çekmediğini söyledi. Kapan’a, Kızılhaç’a gittik. Onlar da Vahe’nin o küçük vadide olduğundan %99 emin olduklarını söylediler. Ayın 16’sından beri bu bilgilere sahibiz ve hiçbir şey yapılmıyor.”
‘Onlardan oğlumu, çocuğumu istiyorum’
Vahe Torosyan, Ermenistan-Azerbaycan arasında 13 Eylül’de başlayan çatışmadan/savaştan bir gün önce Nerkin Hant askerî noktaya götürüldü. Askerlik arkadaşlarının Vahe hakkında bilgisi yok. Babası, herkesin bir yana koştuğunu ve kurtulmaya çalıştığını, dolayısıyla kimsenin kimseyi fark etmediğini söylüyor.
Vahe’nin abisi de Savunma Bakanlığı’nın önünde toplananlar arasındaydı. Kendisi de ‘44 günlük savaş’ diye adlandırılan İkinci Karabağ Savaşı’na katıldı. Onun askerliği bittikten sonra kardeşinin askerliği başlamış: “Savaş sırasında da aradı. Bir şey demiyordu, ‘Her şey yolunda, merak etmeyin’ diyordu. Şikâyet yoktu. Onunla ben de konuştum, şikâyet etmedi. Ama bugün tüm Ermenistan Cumhuriyeti liderlerinden biz şikâyetçiyiz; kimse çalışmıyor. 19 yaşında bir çocuktan bahsediyoruz. Kimse çalışmıyor, artık bizim için de kanıtlandı.”
Vahe’nin babası: “Onlardan oğlumu, çocuğumu istiyorum. Onlara hiç başvurmadım, hiç sesim çıkmadı, ayıp bir şey yapmadık. Ama şimdi onlar hiçbir şey yapmıyorlar.”
Ailenin arkadaşlarından Karen Kirakosyan, olaydan sonra hemen Kapan’a gittiklerini ve Vahe’yi kendi başlarına bulmaya çalıştıklarını söylüyor: “Her yere kendi başımıza girdik. Alana aşina olmadığımız halde dört gün boyunca ormanda dolaştık. Kendileriyse hiçbir şey yapmıyorlar. Birkaç gün sonra ormandan çıkan askerler gördük, olaydan kaçanlar... Ama orada kime söylediysek bölgenin Türklerin kontrolünde olduğunu, oraya giremeyeceğimizi söylüyorlar. Çocuklarımız askerlik şubesine bir gün bile geç teslim olsa yakalanıp yargılanırlar. Hem biz hem de çocuklarımız... Bugün bir aydır çocuk kayıp, kimse yerinden kıpırdamıyor.”
‘Peşini bırakmayacağız’
Torosyan Ailesi, Rusya ordusuna da başvurduklarını ama hiçbir şey yapılmadığını aktarıyor. Ailenin Kızılhaç’a yaptığı başvuru da cevapsız kaldı. Baba Aram Torosyan, şunları söyledi: “Güçlü bir istihbarat teşkilatımız, güçlü bir ordumuz olduğuna dair bize güvence verdiler. Hani, nerede? Çocuğumu verin! Ve benim çocuğum gibi bütün çocukları verin. Her yerden alana girişe izin verilmesi için müzakereler yürüttükleri yönünden cevap geliyor. Kızılhaç, ateş etmeyeceklerinden emin olduklarında, Azerbaycan tarafıyla birlikte barış gözlemcileri olarak oraya gideceklerini söylüyor. Orada bulunmak için daha fazla güvenceye ihtiyaçları var, benim buna ihtiyacım yok. Köylülerimle gelirim, hep birlikte gelip onu oradan çıkarırız. Ateş etmeyeceklerinden emin olmak ne demek?”
Savunma Bakanlığı’ndan yetkililer, binanın önünde toplanan aile üyeleriyle görüştü. Gazetecilerin görüşmeye girişine izin verilmedi. Yaklaşık 20 dakika süren görüşmenin ardından Vahe’nin büyükannesi Seda Torosyan bir açıklama yaptı: “Her zamanki gibi aynı cevabı aldık: ‘Bu konuyla ilgileniyoruz.’ Nerede ilgileniyorlar? 19 yaşındaki torunumu talep ediyorum. Gittiklerini, Azerbaycan tarafının alana girmelerine izin vermediğini söylüyorlar. Ateş açmışlar, kendileri de geri gelmişler. İki gün bekleyeceğiz. Daha fazla değil. İki gün sonra ne yapacağımıza bakacağız. Bütün köyle, bütün Eçmiadzin’le buraya geleceğiz, bu konunun peşini bırakmayacağız.”
(AGOS – Varhudi Balyan tarafından Ermenistan basınından derlendi – 13.10.2022)